Bergüzar Korel ve Bige Önal’ın başrollerini paylaştığı, yönetmenliğini Ceylan Özgün Özçelik’in yaptığı, senaryosu Erdi Işık’a ait olan SkyFilms yapımı psikolojik-gerilim ‘On Saniye’, 31. Adana Altın Koza Film Festivali’nin ardından uluslararası prömiyerini 37. Tokyo Film Festivali’nde yapacak!
KAÇ HAMLE ÖTESİNİ GÖREBİLİRSİN?
Ülkenin en prestijli lisesinde, bir öğrenci annesi ile rehberlik öğretmeni arasındaki gergin görüşmeye odaklanan ‘On Saniye’ filmi, diyalogları ve atmosferiyle iki taraf arasında her dakikası diken üstünde geçen psikolojik bir satranç oyunu.
‘On Saniye’, Erdi Işık’ın aynı adlı tiyatro oyunundan yine kendisi tarafından sinemaya uyarlandı. Bergüzar Korel ve Bige Önal’ın etkileyici performanslarıyla başrolleri paylaştığı, yönetmen koltuğunda Ceylan Özgün Özçelik’in oturduğu, Emre Oskay’ın yapımcısı olduğu ‘On Saniye’, 31. Adana Altın Koza Film Festivali’nde 27 Eylül Cuma akşamı seyirciyle buluşacak.
Bergüzar Korel, Ceylan Özgün Özçelik ve Ziya Akbaş’ın ortak yapımcılığını üstlendiği film, 28 Ekim – 6 Kasım 2024 tarihleri arasında gerçekleştirilecek 37. Tokyo Film Festivali’nde uluslararası prömiyerini yapacak.
Yönetmen Özçelik, iki başrol oyuncusuyla dört ay prova yaptı. Bergüzar Korel’in canlandırdığı borderline anne karakterinin ve Bige Önal’ın canlandırdığı psikolojik danışman karakterinin daha gerçekçi yansıtılması için projede bir klinik psikolog ile çalışıldı.
Yaratıcı ekibi ağırlıklı olarak kadınlardan oluşan filmin görüntü yönetmenliğini Zeynep Seçil, sanat yönetmenliğini Sıla Karaca, kurgusunu Şöhret Tandoğdu, müziklerini ise Ekin Fil gerçekleştirdi.
Çekimleri Özel Fener Rum Lisesi’nde gerçekleştirilen film, seyircilere alışılagelmiş değer yargılarını sorgulama imkanı sağlarken, düşüncelerin de çevresel faktörlerle ne kadar değişken olabileceğini gözler önüne seriyor.
‘On Saniye’ yakında sinema salonlarındaki yerini alacak.
Filmin Konusu:
Ülkenin en prestijli lisesi William College’ta sıradışı bir gün. Bir son sınıf öğrencisinin çektiği “kedi öldürme” videosu okuldan atılmasına neden olur. Öğrencinin annesi Yasemin, okulun rehber öğretmeni İpek’i ziyaret eder. İki kadın diyalog kurmaya çalıştıkça birbirini tüketir. Hayatlarındaki sırlar ortaya dökülür. Artık rehberlik odası bir satranç tahtası, Yasemin ve İpek de birkaç hamle ötesini görmek zorunda kalan satranç oyuncularıdır. İki “kutsal” figür, adım adım, geri dönüşü olmayan bir finale yaklaşır.