Troya’da başlayan Troya Film Platformu’nun hikayesini kurucusu Betül Günay’dan dinledik! 

Merhaba Betül, Troya Film Platformu’nun aşamalarını kısaca senden dinleyelim mi, fikir nasıl oluştu, nasıl ivme kazandı? Ve neden Çanakkale Troya?

Merhaba! Troya Film Platformu’nun hikayesi Troya’da başladı. Uzun yıllardır belgesel, reklam filmleri yapımcılığı ve festival yöneticiliği yapıyorum. Çanakkale’de yer alan İnkaya Mağarası’nın belgesel çekimleri sırasında Troya ile tanıştım. Troya, tarihi bir arz. Sinema sektörüne, yaratıcılığa, ulusal ve uluslararası işbirliklerine alan ve hikaye sunduğunu düşünüyorum.  Sinema sektörü ve yeni projeler için bir destek alanı oluşturmanın gerekliliği üzerine uzun yıllardır bir girişimde bulunmak istiyordum ve aslında Troya vesile oldu.

İlyada yazılalı üzerinden yaklaşık 2750 yıl geçtiği tahmin ediliyor. Troya Kazıları başlayalı ise neredeyse 150 yıl oldu. Bunca yıl sonra Troya konusunda yeni bir girişim olabilir mi dedik ve yola çıktık.

Troya, eski bir hikâyeyi yeni bir dille sunacağını haykırıyor bize. Tıpkı deneyimleri, hisleri üzerine bir dertle yazmaya başlayan bir senarist gibi. Tıpkı yazılan onca hissi başkalarına yansıtmaya çalışan yönetmen gibi. Tıpkı hikâyenin katmanlarında yolculuğa çıkaran müzisyen gibi. Tıpkı bu hikâyeye ortak olan ve büyüten yapımcılar gibi..

Troya Film Platform, Troya’nın, bu kültürün Anadolu için ne ifade ettiği ve bizim kimliğimizde nerede yer aldığını dünyaya duyurmaya devam edecek..

‘’Söyle tanrıça, Peleusoğlu Akhilleus’un öfkesini söyle.

Acı üstüne acıyı Akhalara o kahreden öfke getirdi.’’

İşte böyle başlıyor İlyada..

Troya Film Platform, yaratıcı projelerin daha görünür olmasını sağlamak, ulusal ve uluslararası ortak yapım işbirlikleri arttırmak, sinema profesyonelleri ve genç yetenekler arasında köprüler kurmak amacıyla oluştu. Platformun ilk adımları, bölgeye hakim olan profesyonellerle yapılan görüşmelerle başladı. Bu yolculuk için bizleri cesaretlendiren iki önemli isme buradan teşekkür etmek isterim: İnkaya Mağarası Kazı Başkanı Prof. Dr. İsmail Özer ve Troya Müzesi Müdürü Rıdvan Gölcük.

Rıdvan Bey için Troya bir idea. “Kimin Troyası” başlığı altında konuşmaya başladığında,. Anadolu’da yer alan bu tarihi ve mitolojik kentin farklı dönemlerde farklı medeniyetler tarafından sahiplenilmesinin, onun evrensel bir değer taşıdığını ve bu mirasın tüm insanlığa ait olduğunu söylüyor.  Önemle diyor ki ‘’Troya, Anadolu’dur.

Oluşturmak istediğimiz bu ekosistemin içinde yer alan etkinliklerimizi genişleterek ve çeşitlendirerek daha kapsamlı bir yapıya kavuştuk. Bu süreçte, katılımcıların projelerine verdiğimiz destek ve sağladığımız ağ olanakları, Troya Film Platformu’nun ivme kazanmasına yardımcı olacak. Gelecekte, Troya Film Platformu’nun daha da büyüyerek hem yerel hem de uluslararası düzeyde tanınan bir film merkezi haline gelmesini umuyoruz.

Artık bir film çekmenin koşulları değişti, daha fazla etkileşim, maddi ve manevi etkileşim ve birliktelik gerekiyor, Troya Film Platformu hangi aşamada devreye giriyor?

Troya Film Platform, sinema dünyasında yaşanan değişimlerin ve dönüşümlerin farkında olarak, bu yeni koşullara yanıt vermek amacıyla; günümüzde bir film çekmenin yalnızca yaratıcı bir süreç değil, aynı zamanda birçok disiplinin bir araya geldiği bir iş birliği gerektirdiği aşikâr. Artık, daha fazla etkileşim, maddi ve manevi destek, ayrıca farklı perspektiflerin bir araya gelmesi gerekiyor.

İlk aşamada, film projelerini geliştiren yaratıcılar için bir buluşma noktası oluşturuyoruz. Etkinliklerimiz aracılığıyla, sinema profesyonelleri, yapımcılar ve yatırımcılar arasında etkileşim sağlıyoruz. Troya Film Platform organizasyonları Çanakkale’de ve İstanbul’da olmak üzere iki kez planlanıyor.

Pitching Lab. gibi platformlar aracılığıyla sinemacıların projelerini potansiyel yatırımcılara, yapımcılara ve dijital platformlara sunmalarını sağlıyoruz. Bu süreç, projelerin finansman bulması açısından kritik bir öneme sahip. Troya Film Platform, projelerin sadece sunum aşamasında değil, aynı zamanda geliştirme aşamasında da destek vererek, katılımcılarımızın yaratıcı potansiyellerini en üst düzeye çıkarmalarına yardımcı oluyor.

Uzun vadeli olarak planlanan hedefler arasında uluslararası ülke temsilcilikleri ile Troya Film Platform’un yapısını genişleterek ülkeler arası ortak film fonları oluşturmayı hedefliyoruz.

Manevi etkileşim de önemli bir boyut. Troya Film Platform, sinema sanatçıları arasında bir topluluk oluşturarak, deneyim paylaşımını ve bilgi alışverişini teşvik ediyor. Bireysel olarak heyecan duyduğum en önemli bölüm ise Agora Meetings. Bir proje oluşturduğunuzda direkt dijital platformlara, ulusal ve uluslararası yapımcılara, işbirliği yapmak istediğiniz kurum ve kuruluşlara ulaşmak çoğu zaman çok zor olabiliyor. Meetings alanında film üreticilerine ulaşmak istedikleri marka ve kurumlardan toplantı alabilmeleri için bir toplantı alanı oluşturmayı planladık.

Katılımcılar buraya hangi aşamada gelecek ve hangi aşamayla çıkıp gidecek?

Troya Film Platform olarak, katılımcılarımızın yaratıcı potansiyelini ortaya çıkarmak ve sinema projelerini hayata geçirmelerine destek olmak amacıyla çeşitli etkinlikler düzenliyoruz. Bu yıl, 01-04 Eylül tarihleri arasında gerçekleşecek bölümlerimiz Pitching Lab, Producer’s Start Up, Agora Meetings ve Troya Talks olacak.

Pitching Lab, henüz çekim aşamasına gelmemiş film projelerinin yaratıcılarına projelerini yatırımcılara ve sektör profesyonellerine sunma fırsatı tanıyan bir platformdur. Bu yıl yalnızca uzun metraj film kategorisinde başvurular, “İlyada Kurmaca Film Pitching Lab.” adıyla açılmıştır. Gelecek yıllarda belgesel film, dizi/kısa dizi ve kısa film kategorilerinde de pitching programları oluşturmayı hedefliyoruz.

Producer’s Start Up, Troya Film Platform’un eğitim ve mentorluk kategorisi kapsamında, bu yıl Netflix ile işbirliği yaparak, kreatif sektörü geleceğe taşıyacak genç yetenekler yetiştirmek amacıyla Çanakkale 18 Mart Üniversitesi öğrencilerine “A’dan Z’ye Reji” isminde özel bir reji eğitimi düzenliyoruz. İki gün sürecek bu eğitim programı, bir filmin reji sürecini baştan sona derinlemesine öğrenme fırsatı sunacak. Alanında uzman profesyonellerin rehberliğinde gerçekleştirilecek bu programla sinema öğrencilerine teori ve pratik bilgilerin harmanlandığı bir eğitim sunmayı amaçlıyoruz. Gelecek yıllarda ise, Producer’s Start Up eğitimlerini film endüstrisinin farklı alanlarında profesyonelleşmiş firmalarla işbirliği yaparak genişletmeyi hedefliyoruz.

 Agora Meetings, film üreticilerini, girişimcileri, sinema teknolojileri yatırımcılarını, dijital platformları ve finans kuruluşlarını bir araya getirerek B2B (Business to Business) alanında güçlü işbirliklerinin kapılarını aralayacaktır. Bu toplantılarda, prodüktörler, dağıtımcılar ve yatırımcılar yeni projeleri tartışarak işbirliği olanaklarını keşfederler. Hedefimiz, katılımcılar arasında güçlü bir ağ oluşturarak projelerin daha geniş kitlelere ulaşmasını sağlamak ve sinema sektöründeki işbirliğini artırmaktır.

Troya Talks, sinema dünyasındaki önemli isimlerin bir araya geldiği, güncel konuların ele alındığı panel ve konuşmalardan oluşan bir etkinliktir. Katılımcılar, sektörün önde gelen isimlerinden ilham alarak bilgi ve deneyimlerini paylaşma fırsatı bulurlar. Bu etkinliklerin hedefi, sinema sektöründeki tartışmaları derinleştirmek ve yeni bakış açıları geliştirmektir. Tüm bu etkinlikler, Troya Film Platform’un katılımcılarına sunduğu önemli fırsatlar olup hem bireysel gelişimi desteklemek hem de sinema sektöründeki işbirliğini artırmak amacıyla tasarlanmıştır.

Platformun destekçileri kimler?

Troya Kültür Sanat ve Araştırma Derneği’nin organizasyonu olan Troya Film Platform, T.C Kültür ve Turizm Bakanlığı, Sinema Genel Müdürlüğü, Kültür Varlıkları Müzeler Genel Müdürlüğü katkılarıyla, Türk Medyanın Medya Sponsorluğu PBA Project ve Bars Mücevherat’ın kurumsal işbirliği, Akıl Fikir Sanat’ın Kurucu ve Tasarım Sponsorluğu, Netflix’in ve Çanakkale 18 Mart Üniversitesi’nin paydaşlığı, MGX Studio, Torkarm, Mojo FX’in, Oba Dijital ve Magnova Grup destekleri ile hayata geçiyor.

Bu destekçiler, Troya Film Platformu’nun büyümesine ve sinema camiasındaki etki alanımızın genişlemesine katkıda bulunmaktadır. Hep birlikte, sinema sanatını ve bağımsız projeleri destekleyerek, yaratıcı bir topluluk oluşturmayı hedefliyoruz.

 Platform katılımcılara hangi ödüllerle destek olacak, kaç gün bir çalışmanın sonucunda projeler ortaya çıkacak ve jüri tarafından değerlendirilecek? Projelerde Troya ilgili bir bağ aranacak mı?

Troya Film Platform, katılımcıların projelerini geliştirmeleri ve tanıtmaları için Best Pitching Ödülü olarak 200 Bin TL değerinde maddi destek verecek. Bu ödül, film projesinin finansal destek alarak mentorluk fırsatları genişletmesini ve projenin geliştirme aşamasında üreticiye kaynak olabilmesi için verilmektedir.

İlyada Kurmaca Film Pitching Lab. kategorisi başvuruları bitmesinin hemen ardından ön değerlendirme komitemiz finale kalacak 5 projeyi belirlemek için değerlendirme sürecindedir. Proje sunumları 2 Eylül günü gerçekleşecektir ve 3 Eylül akşamı ödül ve sertifika töreninde jüri kararı açıklanacaktır. Projelerin Troya ile olan bağları da dikkate alınabilir. Troya’nın tarihi ve kültürel zenginlikleri, sinema projelerine ilham verebilir ve bu bağlamda, katılımcılardan Troya’ya atıfta bulunmaları veya Troya’yı projelerinde bir tema olarak işlemeleri beklenebilir. Ancak bu, zorunlu bir kriter değil; asıl olan, projelerin yaratıcı yönlerinin ve potansiyellerinin ön planda olmasıdır.

Agora Meeting!s daha farklı dalların sinemayla etkileşimi konusunda da çalışmalar yapacak sanırım bu kısmı biraz açabilir miyiz? 

Agora Meetings, Troya Film Platformu’nun sinema ile farklı disiplinler arasında etkileşimi artırmayı amaçlayan özel bir etkinliğidir. İki gün boyunca Agora Meeting’se katılım sağlayacak film yapım şirketleri, dijital platformlar, sinema teknoloji şirketleri ile görüşmek isteyen üreticiler toplantı talebinde bulunabilecek.

Agora Meetings, sinemanın sadece bir sanat formu değil, aynı zamanda sosyal, kültürel ve ekonomik bir etki alanı olduğunu vurgular. Bu nedenle, farklı alanlardaki uzmanlar, kendi disiplinlerinin sinema ile olan ilişkisini tartışarak, yeni işbirlikleri ve projeler geliştirme fırsatı bulurlar. Örneğin, edebiyat, görsel sanatlar, müzik, psikoloji ve teknoloji gibi alanlardan gelen profesyoneller, sinemanın nasıl dönüştürülebileceği ve zenginleştirilebileceği konusunda toplantılar yaparak fikir alışverişinde bulunacaklar. Bu vesile ile de işbirliği yapmalarına alan oluşturmak bizim için çok önemli.

Platform kaç kişiyi ağırlamayı düşünüyor, yurt dışından gelenler de olacak mı?

Troya Film Platform, organizasyonunda 4 ayrı etkinlik başlığı ile öne çıkıyor. Pitching Lab. jüri üyelerimizde uluslararası film yapımcıları olacak. Birleşik Krallık, Fransa, İtalya’dan davet ettiğimiz ve organizasyonumuza katılım sağlayacak olan yapım şirketleri temsilcileri Pitching Lab.’te yarışan film proje sunumlarına ‘’First Look’’ yapacak, Agora Meeting toplantıları için masa oluşturacaklar.

Toplamda yurt içinden, yurtdışından ve Çanakkale’den katılacak olan katılımcı sayısını 200-250 kişi arasında öngörüyoruz.

Bu sayı, etkinliklerimize katılacak olan sinema profesyonelleri, öğrenciler, yatırımcılar ve sektördeki diğer paydaşları kapsamaktadır.

Platformun kalıcı olması yönünde ya da ileride bir festivale dönüşmesi yönünde düşünceler var mı?

Troya Film Platform’nun kalıcı bir yapıya kavuşması ve gelecekte bir festivale dönüşmesi konusunda kesinlikle heyecan verici düşüncelerimiz var. Amacımız, bu platformu sadece bir etkinlik serisi olarak değil, aynı zamanda sinema alanında sürdürülebilir film fonu, uluslararası ortak yapım imkanları sunan bir market halinde büyümesini istiyoruz.

Bir film festivali’nin ötesinde Troya Film Platform’ katılan ulusal ve uluslararası sinema profesyonelleri ile bir Troya Akademi oluşturmayı ve akademi üyelerinin her yıl düzenli olarak Troya Akademi Dizi/Film Ödülleri, Troya Akademi Bilim Sempozyumları yapılarını da doğuracağına eminim.

Ayrıca, kalıcı bir yapı olmanın getirdiği sorumlulukla, sinema alanında eğitim programları, mentorluk fırsatları ve işbirliği olanakları sağlayarak, sektördeki genç yeteneklerin gelişimini desteklemeye devam edeceğiz. Bu bağlamda, platformu bir yıl boyunca aktif tutarak, katılımcılarımızın projelerini sürekli geliştirebilecekleri bir alan yaratmayı hedefliyoruz.

Troya Film Platformu’nun kalıcı olması ve bir festivale dönüşmesi yönündeki düşüncelerimiz, gelecekte, sinema camiasını bir araya getiren ve yeni iş birlikleri oluşturan bir etkinlik olarak yerini almasını umuyoruz.

Son olarak neler söylemek istersin?

Son olarak, bir film sayesinde hak ettiği ün ve değere kavuşan Troya’dan, binlerce filme ilham ve kaynak olan Troyaya.. demek istiyorum. Ulusal ve uluslarası film üreticilerinin, dijital platformların, uluslararası işbirliklerinin artması konusunda kültür ve turizmi ilk sıralara alan markaların Troya Film Platform’u sahiplenmesini çok isterim.

Herkesin hikayesi, fikri ve yolculuğu biricik. Troya Kültür Sanat ve Araştırma Derneği olarak da uzun yıllar boyunca gelişen sinema teknolojilerine ayak uydurarak ve imkanlar yaratarak Troya’nın 3.500 yıllık hikayesine ve geçmişine saygıyla uzun yıllar boyunca üreticilerle ortak heyecan ve yolculuklar yaratmayı istiyoruz.

Banu Bozdemir
İstanbul Üniversitesi İletişim Fakültesi Gazetecilik Bölümü mezunu. Sinema yazarlığına Klaket sinema dergisinde başladı. Dört yıl Milliyet Sanat dergisi ve Milliyet gazetesinde sinema yazarı, kültür sanat muhabiri ve şef yardımcısı olarak çalıştı. İki yıl Skytürk Televizyonunda sinema, sanat ve ‘Sevgilim İstanbul’ programlarında yapımcı, yönetmen ve sunucu olarak görev aldı. Antrakt Sinema Gazetesi’nde iki sene editör olarak çalıştı. Tarihi Rejans Rus Lokantasına hazırlanan ‘Rejans Tarihi’ ve ‘Rejans Yemekleri’ kitabının editörlüğünü yaptı. Rejans Rus lokantası başta olmak üzere birçok şirketin basın danışmanlığı görevini üstlendi. Film + sinema dergisine Türk sineması röportajları yaptı. Küçük Sinemacılar, Benim Trafik Kitabım, 'Çevremi Seviyorum' adı altında on iki tane ‘çevreci’, dört tane fantastik çevre temalı yirminin üzerinde çocuk kitabı bulunuyor. Sosyal medyada yolunu kaybeden bir genç kızın maceralarını anlattığı ‘Leylalı Haller’ yazarın ilk romanı. Kaşif Karınca ise beyaz yakalılara çocuk kafasıyla yazdığı ufak bir yaşam manifestosu özelliği taşıyor. TRT’ye çektiği ‘Bakış’ adlı bir kısa filmi bulunuyor. Halen aylık sinema dergisi cinedergi.com'un editörü, beyazperde.com ve öteki sinema yazarı. Kişisel yazılarını paylaştığı banubozdemir.com sitesi de bulunan yazar filmlerde ve festivallerde jüri üyesi olarak görev alıyor, filmlere basın danışmanlığı yapıyor, sinema ve kısa film atölyelerinde ders veriyor. Çocuklarla sinema ve çevre atölyeleri düzenliyor.

LEAVE A REPLY

Please enter your comment!
Please enter your name here

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.