Cem Demirer kısa metraj filmi “Noksan” ile bu yıl 14 – 25 Mayıs tarihleri arasında gerçekleşecek 77. Cannes Film Festivali’nin Semainde de la Critique bölümüne seçildi.
İlk uzun metrajlı filmi “Mendirek” ile dünya prömiyerini Atlanta Film Festivali’nde gerçekleştiren ve ardından 29. Adana Film Festivali’nden iki ödülle ayrılan yönetmen Cem Demirer’in yapımcılığını Berfin Demirat ile birlikte gerçekleştirdiği kısa filmi “Noksan” festivalin Semainde de la Critique bölümüne seçildi.
Bu sene 11 uzun ile 13 kısa filmin seçildiği ve Fransız Eleştirmenler Sendikası tarafından yeni yeteneklerin ödüllendirilmesi için 1962’den beri aralıksız gerçekleştirilen bu seçkide önceki yıllarda Ken Loach, François Ozon, Wong Kar Wai gibi isimler yer aldı.
Lunaparkta çalışırken yaşadığı içsel bunalımla birlikte farklı insan ve varlıklarla etkileşime giren ana karakteri Mert’in anlam arama çabasına tanıklık ettiğimiz filmde Demirer kameranın ve sinemanın tüm olanaklarını zorlayarak deneysel bir performansa imza atıyor.
Mert karakteriyle başrolde olan Haydar Şahin’e, Şencan Aslan, Barış Yılmaz Gündüz, Aydın Erek ve Alev Kara’nın eşlik ettiği “Noksan” bu yılki festival programında Türkiye’yi temsil edecek tek yerli yapım olma özelliğini taşıyor.
Cem Demirer Kimdir?
Cem Demirer, 1988’de İstanbul’da doğdu. Sabancı Üniversitesi’nde görsel iletişim tasarımı eğitimi aldıktan sonra 2014’te film yüksek lisansı yapmak için London Film School’a başladı. Malezya, Fransa, Kazakistan, Guatemala, Güney Afrika, Çin, Portekiz, İngiltere, Ukrayna, Lübnan gibi ülkelerin prodüksiyonlarında çalışan Cem, şu anda İstanbul ve Londra’da görüntü yönetmenliği ve yönetmenlik yapıyor. Görüntü yönetmenliğini yaptığı ‘End of Season’ ile Cannes Cinefoundation’a, ‘Siyabonga’ uzun metrajı ile Locarno Film Festivali’ne katılmaya hak kazandı. Mezuniyet projesini uzun metraja dönüştürüp ‘Mendirek’ adlı ilk filmini yöneten Cem, Atlanta ve Adana Altın Koza’da gösterim yaptı.
“Noksan” Sinopsis
Mert, lunaparkta çalışmakta ve içsel bir ikilikle mücadele etmektedir. Farklı insanlar ve varlıklarla etkileşime girerken, zihinsel sağlığıyla ilgili nelerin yanlış gittiğini anlamaya çalışır. Cevap arama çabası devam ederken bir yandan da içsel gizemleriyle tam olarak yüzleşmekten kaçınma eğilimi, onu zihninin derinliklerine inmeye karşı zorlu bir mücadeleyle karşı karşıya bırakır.