Adana Film Festivali’ndeyken Antalya Film Festivali’nden gelen haberle üzüldük, Nejla’nın (Demirci) belgeselinin devam eden bir dava süreci yüzünden festival programından çıkarıldığı söylendi, çok üzüldük. Hatta festivallerin kaderi ellerimizde değildi, o yüzden festivaller konfor alanlarımızdan çok her daim mücadele içinde olmamızı hatırlatan etkinlikler, bunu böyle anlamalıyız! Jürilerin, derneklerin organize olmasıyla tepki gösterildi, festival bu yıl yapılamama tehlikesiyle karşı karşıya! Özgürlük alanlarımızın sabun köpüğü olduğu gerçeğiyle bir kez daha yüzleştik, umarım film festivale geri döner, jüri festivale geri döner, festival de şehrine!

Gelelim bu yıl 30. Kez yapılan Adana Film Festivali’ne… Yerli filmler çok tatmin edici değildi açıkçası ve bu senenin genel konusu bir ‘hesaplaşma’ içeriyordu. 23 yaşındaki Büşra Bilginer imzalı Kıyıda dört kardeşin babalarının ölümünün ardından yaşadıkları hesaplaşmayı anlatıyordu. Bu hesaplaşmaların neden yazlık mekanlarda yapıldığı ise muamma. Aynısı Suyun Üstü filminde de vardı. Suyun üstü ve altı kavramlarının filme kattığı anlamı bize sunmak istediğini söyledi yönetmen ama biz teknede yaşanan triplerden fazlasını göremedik…

Suyu Üstü filminde teknesinde viski içen, yargılanan, muhalif ve eski gazeteci Yusuf’un konfor alanına çekildiğini görüyoruz ailesinin dağıldığını. Anne kızına babanın viskisini getirir misin diyor, aynı şey Eylem Kaftan imzalı Bir Gün 365 Saat filminde de vardı. Mağdur kızlarımız buluştuklarında bir tanesi vermut söyledi garsona… Tabii ki içebilirler. Sonra iktidarda bulunan bazı kişilerin viski söylemleri geldi aklıma, bir gönderme içerebilir bu içkiler dedim, bunu da burada paylaşmak istedim…

Bu arada Kıyıda çok dağınık başlayan, sonlara doğru biraz toplanan ama tekrarı anlatımı nedeniyle birazcık bezdiren bir filmdi, ama genç yönetmenin tutku ve çabasını takdir etmek lazım… Deniz Altan bu filmle Türkan Şoray Umut veren Genç Kadın Oyuncu Ödülü’nü kazandı!

Umut Evirgen imzalı Annesinin Kuzusu aslında iyi olmasını umut ettiğim filmdi ama film geçmişle gelecek arasında kurmayı çalıştığı karmaşık köprüyü kuramıyor, Umut’un farklı kafalarda abüsrd ve ironik anlamda film yapmaya çalıştığını hissediyorum ama her zaman o formül tutmayabilir. Bir önceki filmi Kimya’nın duygusunu geçirme kapasitesi yoğundu ama burada sürekli bağıran anne algısından başka bir şey kalmadı aklımda maalesef!

Gelelim olaylı Ceylin’e… Görüntü Yönetmeni ve filmin diğer yönetmeni olduğunu söyleyen Ozan Sihay ile yaşanan sorun filmin gösterimine de sirayet etti bir nebze! Ceylin’in hikayesi bildik bir hikaye, Tufan Şimşekcan  üzeri kapatılan küçük bir kızın hayallerine ulaşmak hatta yakalamak istiyor ama her şey küçük kızın aleyhine bir durum içeriyor. Anne ve abisinin durumu, ona göz koyan ‘ağa’nın ve tavırsız babanın durumu hem bu topraklarda değişmeyen bir şeylere işaret ediyor hem de çözümsüzlüğe! Filmin tamamını değil ara hikayelerini dikkate değer buldum. Araya sızan belgeselci kadının hikayesi nedense filme uzak duruyor, filmin duygusuna ulaşamıyor. Filmin genel sorunu biraz da bu! Çok konu var hepsi birbirine geçemiyor. Ama festivalde görülmez olacak kadar da kötü değildi!

Araya bir Aki Kaurismäki harikası sokuşturalım. Sen ne tatlı yönetmensin ya demek istiyorum. Kayıtsız sinema anlayışının fanlarıyız! Fallen Leaves, melodram havası, komik ve kayıtsız diyalogları ve tüm doğallığıyla kucakladı bizleri. Bir aşkın sevimli klişeleriyle, buluşmaya çalışan bir çifti anlatan bu filmi kaçırmayın derim.

Alpgiray M. Uğurlu’nın sevimli filmi Açık Kapılar Ardında festivalden Film Yön jürisinin ödülüyle döndü sadece. Filmi izlerken çok keyif aldık, çok iddialı bir söylem olabilir ama Aki Kaurismaki kayıtsızlığı tadı aldım filmden özellikle de Fatih karakteri özel bir ödül alabilirdi.

Umut Subaşı imzalı Sanki Her Şey Biraz Felaket festivalin en kazananı oldu, İstanbul Film Festivali’nde en iyi ilk film ödülü kazanan yapımın burada gözde olması çok da sürpriz olmadı. Belki Fikret reyhan imzalı Cam Perde ile bazı ödülleri paylaşabilirlerdi ama o jüri özel ödülüyle yetinmek durumunda kaldı. Benim için Karganın Uykusu sürpriz oldu, pek beğenmemiştim, ama erkek oyuncu Ahmet Ağgün kesinlikle doğru karar. Filmin duygusu bana geçmedi ama tekrar izleyeceğim bir ara. Sonuçta kendisiyle hesaplaşan bir adamın dramı uzak bir konu değil, farklı anlatıma da tamam… Ama duygusal olarak uzak buldum. Adana’dan yarışmaya katılan iki film vardı, birisi jürinin ve seyircinin tercihi oldu, diğeri belki de içinde yaşadığı öznel sorunların kurbanı oldu bilemiyorum. (Ceylin)

Acısıyla tatlısıyla Adana Film Festivali’ni tamamladık, festivallerin özgür, özerk yapılar olmasını temenni ederek nice festivallere diyelim….

ULUSAL UZUN METRAJ FİLM YARIŞMASI’NDA VERİLEN ÖDÜLLER:

EN İYİ FİLM ÖDÜLÜ: SANKİ HER ŞEY BİRAZ FELAKET

YILMAZ GÜNEY ÖDÜLÜ: KARGANIN UYKUSU

JÜRİ ÖZEL ÖDÜLÜ: CAM PERDE

EN İYİ YÖNETMEN ÖDÜLÜ: UMUT SUBAŞI (SANKİ HER ŞEY BİRAZ FELAKET)

EN İYİ SENARYO ÖDÜLÜ: UMUT SUBAŞI ( SANKİ HER ŞEY BİRAZ FELAKET)

EN İYİ KADIN OYUNCU ÖDÜLÜ: SELEN KURTARAN (CAM PERDE)

EN İYİ ERKEK OYUNCU ÖDÜLÜ: AHMET AGĞÜN  (KARGANIN UYKUSU)

EN İYİ MÜZİK ÖDÜLÜ: CANSET ÖZGECAN  ( KARGANIN UYKUSU )

EN İYİ GÖRÜNTÜ YÖNETMENİ ÖDÜLÜ: ZİYA KASAPOĞLU ( KARGANIN UYKUSU )

EN İYİ SANAT YÖNETMENİ ÖDÜLÜ: MERAL AKTAN  (ANNESİNİN KUZUSU )

EN İYİ KURGU ÖDÜLÜ: FİKRET REYHAN (CAM PERDE )

YARDIMCI ROLDE EN İYİ KADIN OYUNCU ÖDÜLÜ: ELİT İŞCAN ( SUYUN ÜSTÜ) , NİLAY ERDÖNMEZ (YÜZLEŞME)

YARDIMCI ROLDE EN İYİ ERKEK OYUNCU ÖDÜLÜ: NECİP MEMİLİ (ANNESİNİN KUZUSU) , OKAN URUN (YÜZLEŞME)

TÜRKAN ŞORAY UMUT VEREN GENÇ KADIN OYUNCU ÖDÜLÜ: DENİZ ALTAN ( KIYIDA )

YILMAZ GÜNEY UMUT VEREN GENÇ ERKEK OYUNCU ÖDÜLÜ: ESER AĞÇALI (KARGANIN UYKUSU)

MANSİYON ÖDÜLÜ: LEYLA, REYHAN, ASYA (BİR GÜN 365 SAAT)

SİYAD CÜNEYT CEBENOYAN EN İYİ FİLM ÖDÜLÜ: SANKİ HER ŞEY BİRAZ FELAKET  (YÖNETMEN:  UMUT SUBAŞI)

FİLM-YÖN ERDEN KIRAL EN İYİ YÖNETMEN ÖDÜLÜ; ALPGİRAY M.UĞURLU ( AÇIK KAPILAR ARDINDA)

 ÖĞRENCİ KISA FİLM YARIŞMASI

EN İYİ BELGESEL FİLM ÖDÜLÜ; HAYALLERİN ÖTESİNDE-DENİZ MIDIK

EN İYİ CANLANDIRMA FİLM ÖDÜLÜ; NEFES-ŞULE BARMAN – ERDEM BOZ

EN İYİ KURMACA FİLM ÖDÜLÜ; KARINCANIN AYAK İZLERİ-ÜMİT GÜÇ

EN İYİ DENEYSEL FİLM ÖDÜLÜ; SONSUZA DEK BİRLİKTE?-ZEYNEP SUDE KARABULUT

ÖĞRENCİ KISA FİLM YARIŞMASI “FİKRET ÖZ JÜRİ ÖZEL ÖDÜLÜ” – KUŞLAR İŞER Mİ? – ARİF CANPOLAT

ULUSLARARASI KISA FİLM YARIŞMASI EN İYİ FİLM ÖDÜLÜ; NO PLACE FOR OLD MAN-ANSON CHU

ULUSLARARASI KISA JÜRİ ÖZEL ÖDÜLÜ; AMAİA’S GUESTS- GEORGE TODRIA

ULUSLARARASI KISA FİLM YARIŞMASI MANSİYON ÖDÜLÜ; KOLAJ- GÜLCE BESEN DİLEK

ADANA KISA FİLM YARIŞMASI EN İYİ FİLM ÖDÜLÜ: AYNALI ZIRHLI YÖNETMEN: ABDULLAH DOĞALA

ULUSAL BELGESEL FİLM YARIŞMASI

EN İYİ BELGESEL FİLM –  RODAKİS’İ ARARKEN

JÜRİ ÖZEL ÖDÜLÜ   –  ALADAĞ “BİR YÜREK YANGINI”

MANSİYON ÖDÜLÜ –  FLANÖZ

 

Banu Bozdemir
İstanbul Üniversitesi İletişim Fakültesi Gazetecilik Bölümü mezunu. Sinema yazarlığına Klaket sinema dergisinde başladı. Dört yıl Milliyet Sanat dergisi ve Milliyet gazetesinde sinema yazarı, kültür sanat muhabiri ve şef yardımcısı olarak çalıştı. İki yıl Skytürk Televizyonunda sinema, sanat ve ‘Sevgilim İstanbul’ programlarında yapımcı, yönetmen ve sunucu olarak görev aldı. Antrakt Sinema Gazetesi’nde iki sene editör olarak çalıştı. Tarihi Rejans Rus Lokantasına hazırlanan ‘Rejans Tarihi’ ve ‘Rejans Yemekleri’ kitabının editörlüğünü yaptı. Rejans Rus lokantası başta olmak üzere birçok şirketin basın danışmanlığı görevini üstlendi. Film + sinema dergisine Türk sineması röportajları yaptı. Küçük Sinemacılar, Benim Trafik Kitabım, 'Çevremi Seviyorum' adı altında on iki tane ‘çevreci’, dört tane fantastik çevre temalı yirminin üzerinde çocuk kitabı bulunuyor. Sosyal medyada yolunu kaybeden bir genç kızın maceralarını anlattığı ‘Leylalı Haller’ yazarın ilk romanı. Kaşif Karınca ise beyaz yakalılara çocuk kafasıyla yazdığı ufak bir yaşam manifestosu özelliği taşıyor. TRT’ye çektiği ‘Bakış’ adlı bir kısa filmi bulunuyor. Halen aylık sinema dergisi cinedergi.com'un editörü, beyazperde.com ve öteki sinema yazarı. Kişisel yazılarını paylaştığı banubozdemir.com sitesi de bulunan yazar filmlerde ve festivallerde jüri üyesi olarak görev alıyor, filmlere basın danışmanlığı yapıyor, sinema ve kısa film atölyelerinde ders veriyor. Çocuklarla sinema ve çevre atölyeleri düzenliyor.

LEAVE A REPLY

Please enter your comment!
Please enter your name here

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.