Jeyan Kader Gülşen ve Zekiye Kaçak’ın yönettiği Bu Ben Değilim belgeseli her festivalde karşımıza çıkacak türden bir film değil. 6. Kadın Yönetmenler Film Festivali’nde uzun belgesel dalında en iyi film ödülü kazanınca yönetmenleri Jeyan ve Zekiye görünür oldukları için mutlu olmuş ve festivali cesaretinden, cesur yaklaşımından dolayı kutlamışlardı. Birçok festival toplum, aile baskısı ve kendi iç çatışmaları nedeniyle cinsel yönelimlerini gizleyen üç kişinin hayatını izleyiciyle buluşturmak konusunda çok da istekli değil, o yüzden yönetmenler bu denli mutlulardı.
Filmin birçok katmanı var ve en önemli argümanı samimi olması, bunu başaran en önemli unsur da Mustafa. Mustafa filmin görünen yüzü, kimliğini saklamayan ama yine de ilişkisini doludizgin yaşayamayan bir karakter. Çünkü 15 yıldır birlikte olduğu Mehmet evli ve zaman zaman eşcinsel kimliğini reddeden biri. İlişkilerinin bir çıkmazda, bir kısırdöngüde döndüğünü görüyoruz. Sevgilisini homofobik bir eşcinsel olarak tanımlayan Mustafa, zaman zaman sevgilisinden şiddet gördüğünü de ekliyor. Hatta bir göl kenarında yaptıkları sohbette, Mehmet ailesiyle beraber memlekete döneceğini ve Mustafa’nın da gelmesini istediğini söylüyor. Yani ona ayrı bir ev açmaktan, bir kasabada, bir köyde yasak ilişkilerinin devam etmesinden bahsediyor. Mustafa ise iyice umutsuz bir halde Mehmet’i terk etmeyi düşünüyor.
Ailelerine açılamamış, onların yanında erkek, birer aile babasıyken yani rol yapıp yalan söylerken, kendi içlerinde tutkulu bir ilişki yaşadıklarını görüyoruz, ama bu açmaz onlar için o kadar yoğun ki, zaman zaman nasıl çözüm bulacaklarını konuşuyorlar. Bir kadınla evlenip, cinsel kimliklerini kapalı yaşamak istemeleri aslında bir kadın mağduriyetine de işaret ediyor. Onların çelişkileri seyircide de birçok konuyu sorgulama imkanı yaratıyor, belgesel arka planında da aile kurumundan, cinsel şiddete ve bu çoklu mağduriyeti yaşayan birçok insanın derdine ses olmaya çalışan bir rol üstleniyor.
Bu Ben Değilim, belgesel gibi görünse de karakterlerin derin ve doğru açılımları sayesinde kurmacaya da uzanıyor ve karakterlerinin arasında çok doğru bir açıyla yer alıyor. Özellikle de Mustafa’nın duygularının yoğunluğu, çelişki ve umutsuzluğu perdeden çok rahat bir biçimde bize uzanıyor ve kavrıyor. Zaten ekibi yalnız bırakmayan Mustafa’nın festival yolculuklarındaki sempatisi de görülmeye değer.
Bu Ben Değilim’i özellikle Onur Haftası’nda yazmak istedim, bizim önümüze üç karakter geliyor ama bu sorunsalı yaşayan bireylerin sayısının bir hayli fazla olduğunu ve üzerlerindeki baskıların azalmadığını aksine arttığını görüyoruz. Bu belgesel samimiyetiyle ön plana çıkıyor ve karakterlerine sahip çıkıyor.