Safranbolu’da 22 yıldır büyük çabalarla yapılmaya çalışılan, büyük festivallerin ucuna tutturulmuş bir yan dal gibi davranmayan, has ve halis belgesellere sahip çıkan Safranbolu Uluslararası Belgesel Film Festivali… Süha Arın’ın bir vefa örneği olarak 1976 yılında çektiği Safranbolu’da Zaman belgeselinden sonra dikkatleri çeken bu Anadolu kasabası UNESCO’nun Dünya Kültürel Mirası Koruma listesinde… Gerçekten de korunmuş bir halde, öylece duruyor karşımıza. Sadece zaman, insanlar ve dokunuşlar değişiyor bu büyülü atmosferde!
Bu sene ben, Ebru Ceylan, Eylem Kaftan, Mediha Didem Türemen ve Deniz Eyüboğlu festivalin profesyonel kategori jürisinde yer aldık. Deniz festivale katılamadı ama biz dört kadın Safranbolu’nun altını üstüne getirmeyi başardık. Eylem’le bazı festivallerde jüri olarak denk düşüyorduk ama Ebru Ceylan ve Didem Türemen’i tanımaktan büyük keyif aldım. Gezmeyi, keşfetmeyi, denemeyi seven insanları her zaman sevmişimdir. Özellikle de Safranbolu’nun eski sokakları zaten insanları davet ediyor büyüsüne, gizemine… Kaptırıp gidiyorsunuz!
Kendi aramızda da konuştuğumuz için bu konuyu burada da yazmak istiyorum. İlk başta profesyonel kategoride yarışan yedi belgesel vardı. Sonra iki belgesel yarışmadan çekildiğini duyurdu. Yarışmada beş belgesel kaldı. Bu belgeselci arkadaşların başka büyük bir festivalde, Antalya’da yarışmacı olduklarını öğrendik. Yani iki yarışmaya aynı anda başvurup, diğerinin yönetmeliği gereği Safranbolu’dan çekilmeleri üzücüydü. Hani asıl olan bir belgesel festivali olan Safranbolu olmalıydı. Belki Safranbolu’daki arkadaşlar da yönetmeliklerine bazı maddeler eklemeliler…
Bence Safranbolu hiç de yabana atılacak bir festival değil. Sektörde dolaşan, ses getiren belgeselleri daha fazla görmek isterdik. Ama amatör ve serbest kategoride diğer festivallerde karşılaştığımız belgeselleri görmek sevindirici oldu. Özellikle bazı öğrenci arkadaşların heyecanlarına tanıklık etmek her zaman iyi geliyor.
Doğasıyla, tarihiyle çok sevdiğim bir coğrafyada böyle bir festival yapılması çok değerli. Sahip çıkmak lazım, bazen popüler olanın yerine, kapsayıcı ve samimi olanı tercih etmek lazım derim…