SAMSUNG CAMERA PICTURES

Belgesel atölyelerime katılanlardan gelen sorular,  özellikle öğrenci ve amatör kategorilerdeki filmlerin sonunda akan çalışanlar listesindeki , “görüntü yönetmeni “ unvanının kullanılış biçimi, kendi çektiğim belgesellerdeki tecrübelerim, görüntü yönetmeni kimliğinin medyanın her alanında hala tam da kavranmadığını düşündürüyor bana. Hatta daha da ileri giderek televizyon, sinema, dijital medya için yapılan profesyonel işlerde bile bu anlamda bir oturmamışlığın olduğu hissindeyim.

Leyla ve Mecnun dizisinin setinde Eyüp Boz ile buluşup, kafamdaki bu oturmamışlığa dair soruları sordum. O da lafı hiç dolandırmadan net bir şekilde cevapladı. Eyüp Boz sinemamızın usta görüntü yönetmenlerinden. Meslek hayatında çeyrek asrı çoktan devirmiş. Mimar Sinan, Sinema-TV mezunu. Uzun metraj kurmaca filmden belgesel sinemaya, diziden reklam ve müzik videolarına onlarca projede yer almış. Ödüller almış, jüri üyeliği yapmış bir isim. Yönetmen ve yapımcı olarak gerçekleştirdiği filmler de var.

Son yıllarda özellikle sinema filmlerinde yabancı görüntü yönetmenleri ile çalışılması konusunda ne düşünüyorsun?

Tercih edenlerin kompleksi olarak görüyorum. Türkiye’de gayet başarılı görüntü yönetmenleri var. Onlarla iyi film çekilemeyeceğini düşünen kişi, öncelikle kendine güvenmeyen bir kişidir.  Ustalığını kanıtlamış yabancı görüntü yönetmenlerinden sinemamız her zaman faydalanmıştır.  Örneğin Jürgen Jürges. Fakat ismi cismi olmayan sadece yabancı oldukları için çalıştırılanlara karşı çok tepkiliyim. Ayrıca yasal olmayan bir durum da söz konusu. Bu arkadaşlar genellikle vergiye tabi olmayan arkadaşlardır. Çok iyi görüntü yönetmeni olsalar kendi ülkelerinde bu işi yaparlar.

Özellikle festivallerde çok konuştuğumuz bir mevzu var:  Yönetmen, filmi görüntü yönetmenine  teslim etmiş ya da filmi görüntü yönetmeni çekmiş.

İnce mevzu. Yönetmenlik çok popüler bir iş olduğu için pek çok insanın hayali. Teknolojik gelişmelerle insanlar yönetmenliğin de kolay yapılacağını zannediyor. Halbuki çok yanılıyorlar. Yönetmen setteki en yalnız insandır. Bütün sorunları tek başına bile kalsa çözmekle sorumludur. Dolayısı ile hiçbir deneyimi ve yeteneği olmayan pek çok insan, yanına tecrübeli bir görüntü yönetmeni alarak film çekmeye çalışıyor. Bu tür işlerde yönetmenden çok, görüntü yönetmeninin ağırlığı seyirci tarafından hissediliyor. Bir seti görüntü yönetmeni yönlendirmez, yönetmen görüntü yönetmeninden filme dair istediğini alır.

İdeal yönetmen-görüntü yönetmeni işbirliği nasıl olmalı ?

Semra sende bilirsin ki, filmin ön hazırlığı esnasında birlikte senaryo üzerinden geçip, nasıl çekileceğini ve sorunların nasıl çözüleceğini masa başında kararlaştırmak gerekir. Genellikle bu iş sıkıcı bulunur.

Sıkıcı bulununca çıkan işin sonucu da sıkıcı oluyor maalesef.

İşte.  Fakat kesinlikle uygulanması gereklidir. Görüntü yönetmeni, yönetmenin yardımcısıdır. Bu bilinçle hareket eden, birbirine saygı gösteren ve fikir alışverişinde bulunan ilişki şekli benim için idealdir.

Sürekli aynı görüntü yönetmeni ya da bir görüntü yönetmeni olarak sürekli aynı yönetmenle çalışmak konusunda ne düşünüyorsun?

Aslında sürekli aynı görüntü yönetmeni ile çalışmak büyük kolaylıktır. Fakat işine göre farklı deneyimler yaşamış görüntü yönetmeni ile çalışmanın daha doğru olduğunu düşünüyorum. Ben farklı yönetmenlerle, komedi, korku, tarihi, polisiye gibi farklı projeler çekmeyi tercih ederim.

Görüntü yönetmeni tanımına bir netlik getirmek için sormak istiyorum. Sinema-TV okullarında sınavlarda sorulan bir soru bu: Görüntü yönetmeni kimdir? Ekipte kimler görüntü yönetmenine bağlı olarak çalışır? Çok eğlenceli cevaplar oluyor bazen. Neyse biz ciddi olalım.

Görüntü yönetmeni filmin bütçesi dahilinde elindeki imkanlarla, kendine has estetik anlayışı ile  yönetmenin hayalindeki atmosferi yaratan kişidir.  Bu süreçte  kamera, objektifler ve ışık malzemelerini kullanır. Filmin görselli ile ilgili her konu görüntü yönetmeninin sorumluluğundadır. Kullanılacak kamera, objektif ışık ve set malzemelerinin listesi, dekor ve aksesuar renginin onaylanması gibi birçok konuda karar veren kişidir. Sette yönetmenin en önemli yardımcısıdır. Kamera ve ışık ekipleri direkt görüntü yönetmenine bağlı olarak çalışırlar. Bunun dışında set ekibi, ses mühendisi, efekt uzmanları bir çok konuda görüntü yönetmeninin direktiflerini uygularlar. Sanat yönetmeni de birçok konuda görüntü yönetmeninin onayını almak zorundadır.

Nasıl görüntü yönetmeni olunur?

Ben ekol olmuş, iyi bir sinema okulu okunmasını tavsiye ederim fakat şart değil.  Görüntü yönetmeni olmak isteyen birinin fotoğraf ve resim sanatından faydalanmasını tavsiye ederim. Asistan olarak çalışılan dönemi çok önemsiyorum. Çalıştığı ustalardan edinecekleri deneyimler gelecekte çok işlerine yarayacaktır.

Sen çok çeşitli yapımlarda çalıştın. Reklam, kurmaca, belgesel , dizi … Her birinin farklı stil ve tonları var. Önce kişisel olarak en çok hangisinde Eyüp BOZ ‘sun, mutlusun, heyecanlısın.  Sonra şunu sormak istiyorum bir görüntü yönetmeni olarak aralarındaki temel farklılıkları nasıl ifade edersin?

Kendimi en mutlu hissettiğim projeler uzun metraj sinema filmleri. Çünkü bu projelerin daha kalıcı ve daha etkileyici olduklarını düşünüyorum. Daha sonra sırası ile belgesel ve dizi film diyebilirim. Reklam ve müzik videoları da çalışıp para kazandığım işler. Aralarındaki en önemli fark üretim modeli diyebilirim. Sinema ve dizi filmleri bana göre aynı türden işler. Bence aralarındaki en önemli fark işe ayırılan bütçe, zaman ve özendir. 90 dakikalık bir film için ayrılan zaman ortalama 24 günken  bu süre bir dizi projesi için ancak 6 gündür. Bu da iki işe ayıracağınız bütçe ve özeni belirlemektedir.  Bu özen senaryo yazımında da etkili olmaktadır. Bu sebepten Sinema projelerinin daha etkileyici olduklarını düşünüyorum. Ayrılan zaman, bütçe ve özen açısından bakacak olursak en ideali reklam filmleridir bence. Fakat bir ürünün satışı için yapılan abartılı çekimler ve oyunculuklar bana hiçbir dönemde inandırıcı gelmemiştir. Reklam filmi yerine “Leyla ile Mecnun”, “ Galip Derviş” gibi dizi projelerini çekmeyi tercih ederim. Belgesel filmleri de seviyorum fakat ekonomik anlamda en rahat para kazanılan işler dizi projeleri olduğu için daha çok dizi projelerinde çalışıyorum.

Kamera kullanan her kişi jenerikte adını görüntü yönetmeni olarak yazar oldu? Görüntü yönetmeni ile kameraman ya da kamera kullanan kişi arasındaki fark nedir?

Kamerayı kullanmak da görüntü yönetmeninin görevlerinden biridir.

Elbette bunu biliyorum. Sorumda kastettiğim bu değil.  

Merak etme sorunda neyi kast ettiğini anladım. Sabırlı ol cevaplıyorum: Büyük bütçeli projelerde birden fazla kamera kullanıldığı için genelde bu projelerde kamerayı, görüntü yönetmeninin yardımcılarından biri olan kameramanlar kullanır. Onların tek görevi yönetmenin ve görüntü yönetmeninin direktifleri doğrultusunda kamerayı kullanmaktır. Görüntü yönetmeninin ayrıca çerçeveleme(kompozisyon), aydınlatma, ışık ve renk devamlılığı, pozlama gibi görevleri de vardır. Aydınlatma işini ışık şefine, pozlama işini DIT (aktarmacı) arkadaşa havale edip sadece kamera kullanıp ismini görüntü yönetmeni diye yazdıran arkadaşlarımız vardır elbet. Ben kendilerini çok dikkate almıyorum.

Son olarak bir filmin hem senaristi, hem yönetmeni, hem kameramanı hem kurgucusu hatta ses tasarımcısı olunması konusundaki fikrini merak ediyorum. Sanki teknoloji gelişti, sinema bir ekip işi olmaktan çıktı. Çıktı mı?

Evet böyle bir şey artık mümkün. Teknoloji birçok şeyi kolaylaştırdı. Artık bir kişi birçok işi tek başına yapabilir. Örnek olarak kendimi gösterebilirim. Bugünlerde tamamladığımız filmimiz “Turna Misali” filmimizde; yapımcı, senarist, görüntü yönetmeni ve oyuncu olarak görev aldım. Fakat bunun tek sebebi düşük bütçeli bir film olmasıydı. Yani bütçeniz yeterliyse her işi uzmanına teslim edin derim.

Semra Güzel Korver
İstanbul Üniversitesi İletişim Fakültesi Radyo-TV-Sinema mezunu. Aynı alanda, aynı üniversitede Doktora’ya devam ediyor. Profesyonel yaşamı 1992-99 yıları arasında VTR Araştırma Yapım-Yönetim Şirketinde geçer. 1999’dan günümüze TRT İstanbul Televizyonunda prodüktör ve belgesel yönetmeni olarak çalışmaktadır. 1992’den bu yana başta belgesel yapımlar olmak üzere pek çok haber, kültür, reklam ve tanıtım projesine Araştırmacı, Prodüktör, Yönetmen, Editör ve Danışman olarak imza atar. Dönüşüm, Fan-Atik, Şehir İnsanları, Alamnya Alamanya, Multikulti Haberler belgesellerinden bazılarıdır. PRİX Europa, Al Jazeera, Altın Portakal, Malatya, Oscar Türkiye Seçici Jürisi gibi bir birçok ulusal ve uluslararası film festivalinde jüri üyesi olur, ödüller alır. İ.Ü. Sosyal Bilimler Meslek Yüksekokulu, Radyo-TV Yayıncılığı Bölümünde ders verir (2001-02). Avrupa Konseyinin “ayrımcılığa karşı sesini yükselt” kampanyasında uzman olarak yer alır (2010). Avrupa Konseyi, TRT ve Bahçeşehir Üniversitesi tarafından düzenlenen Avrupa Medya Buluşmasının koordinatörlüğünü yapar (2010). Güneydoğu Avrupa Yayın Birliği (SEE PMS), Ortak Yapımlar Grubunda editör olarak bulunur (2011-2013) Avrupa Yayın Birliği(EBU) Kültürlerarası ve Çeşitlilik Grubunda bir sezon başkanlık yapan Korver (2011-13) 8 yıl oyunca bu grupta prodüktör, yönetmen ve editör olarak çalışır. Bazı kitap ve dergilerde makaleleri, denemeleri ve röportajları yayınlanır. Bir sezon başkanlığını da yaptığı Belgesel Sinemacılar Birliğinin kurucu ve aktif üyelerindendir. Festivallerde ve üniversitelerde Belgesel Sinema Atölyeleri yapmaktadır. Gazeteciler Cemiyeti üyesidir. Neyyse (www.neyyse.com) adlı bloğunda ve Cinedergi'de belgeselci adlı köşesinde (www.cinedergi.com) yazmaktadır.

LEAVE A REPLY

Please enter your comment!
Please enter your name here

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.