Kronoloji filmindeki performansıyla 26. Uluslararası Adana Altın Koza Film Festivali’nde Umut Veren Erkek Oyuncu ödülüne layık görülen Beran Soysal, başarısının sırrını ise işini sevmesine, tecrübesine ve sabrına bağlıyor. Aldığı ödülün sorumluluğunu bilen Soysal, “Böylesine sancılı bir süreçte adında “umudun” olduğu bir ödül almak, benim için ayrıca bir anlam ifade etti” diyor.
Ödüllü oyuncu Beran Soysal, sessiz ve derinden giden yetenekli bir oyuncu. Yer aldığı her projede başarılı olan Soysal, 2012 yılında rol aldığı Ağır Roman Yeni Dünya dizisi ile oyunculuk kariyerine adım attı. Çevre sorunlarına karşı duyarlılığı artırmak için çekilen “Bahçeler Put Kesildi isimli kısa filmle festivallerde yarışacak olan Soysal ile hem oyunculuk serüvenini ve hem de Altın Koza ödülünü konuştuk. Keyifli okumalar…
Oyuncu olmanızda izlediğiniz film veya aktörler etkili oldu mu?
Elbette ki oldu nasıl olmasın ki… Bugün olduğum kişi olmam konusunda bile etkisi oldu. Dünden bugüne koskoca bir mirasla bu mesleği yapıyoruz beraber oynamasak da bir sürü ustadan çok şey öğrendik mesleğe ilişkin hayata ilişkin. Açıkçası ortaokul sıralarında başladı ilgim. İzlediğim bir oyun çok etkilemişti beni. O an ki heyecanımı çok iyi hatırlıyorum. Büyüleyici gelmişti çocukken sonra bu merak ve heyecanla oyun izlemeye başladım.
“Dünden bugüne koskoca mirasla bu mesleği yapıyoruz” dediniz. Yeşilçam bu mirasın neresinde?
Sinema endüstrisinin gelişmesinde ve bu bağlamda büyük salonlar da sinemaya olan ilginin artmasında, mesleğe ilişkin bir sürü ismin yetişmesinde çok büyük payı var. Fakat Türkiye Sineması Yeşilçam’dan ibaret dersek haksızlık etmiş oluruz diye düşünüyorum. Sonrasında da sinemamızda çok kaliteli işler yapıldı.
Eğitim aldınız mı? Oyunculuğunuzu nasıl besliyorsunuz?
Alaylı bir oyuncuyum. Çok küçük yaşta tiyatro sahnesine düştüm denilebilir. Mesleğe başlamam da itici güç neydi derseniz açıkçası öyle spesifik bir an yok. İzlemeye karşı olan merakım sonrasında izlediğim şeyin bir parçası olma arzusunu doğurdu. 16 yaşımdan beri de profesyonel olarak bu işi yapıyorum.
HEYECANDAN NEREDE OLDUĞUMA DAİR FİKRİM YOKTU
İlk olarak tiyatroyla başlıyorsunuz oyunculuğa. Hangi oyundu? Sahnede kendinizi nasıl hissetmiştiniz?
İlk oynadığım oyuna dair açıkçası bir sürü şey söylenebilir belki fakat inanın o heyecandan ne yaptığıma nerede olduğuma dair hiçbir fikrim yoktu 🙂 İkinci oynadığım oyunda kısmen daha bir farkındaydım ne yaptığımın. Uğur Mumcu’nun ‘Sakıncalı Piyade’ oyunuydu ve benim için çok özel bir oyundu. Önemli isimlerle sahne de olmak ve onlardan bu süreçte çok fazla şeyler öğrenmek hem insan olarak hem de bir oyuncu olarak çok kıymetliydi
ÇOK ÇALIŞTIM VE SABIRLA BEKLEDİM
Yaşınız çok genç olmasına rağmen, yer aldığınız dizi ve filmler açısından tecrübeniz çok… Şanslı olduğunuzu düşünüyor musunuz? Ya da kariyerinizi doğru yönettiğinize inanıyor musunuz?
Açıkçası şanslı olduğumu düşündüğüm yerler var elbette ki fakat bu şansı yaratmak için çok çalıştım ve sabırla bekledim. Tiyatroda da ekranda da iyi isimlerle çalışma fırsatı buldum. Bu noktada kendimi şanslı hissediyorum.
Ödüllü bir oyuncusunuz… Bugüne kadar hangi projelerden hangi ödülleri aldınız?
Sinema da yaptığım işlerle birçok festival de yarıştık ama benim aldığım ilk ödül Altın Koza Umut Veren Erkek oyuncu ödülü. Onu da aslında aldım denemez 🙂 yetişemedim törene yönetmenimiz benim adıma almak zorunda kaldı. Ben de sonrasında onun elinden aldım, böylesi de beni için ayrıca anlamlı oldu. Çünkü yarattığı o dünya da ödülü almamda payının çok büyük olduğunu düşünüyorum.
Ödül törenine neden yetişemediniz özel değilse?
*Filmimizin Türkiye prömiyerini Adana da yapmıştık. Altın Koza’da filmi izleyip o zaman oynadığım Sen Anlat Karadeniz dizisinin çekimleri için Trabzon’a döndüm. Birkaç gün sonra da festivalden ‘Törene katılabilir misiniz?’ diye bir telefon aldım. Fakat çekimlerim devam ettiği için takdir edersiniz ki telefonu kapattıktan sonra hemen uçağa binemedim. Öyle hemen organize edip seti iptal edemiyorsunuz. Sağ olsunlar çok yardımcı oldular ve seti erteleyip apar topar bir takım elbise alıp uçağa bindim. Ne yazık ki Adana’ya indiğimde menajerim ödülü alışımın videosunu göndermişti 🙂
Ödülleriniz sizi nasıl etkiledi? Duygularınızı öğrenebilir miyim?
“Böylesine sancılı bir süreçte “umudun” olduğu bir ödül almak, benim için ayrıca bir anlam ifade etti. Çünkü bir oyuncu olarak ülkenin de için de bulunduğu durum itibariyle her zaman işler yolunda gitmiyor bazen umutsuzluğa kapıldığınız zamanlar oluyor. Tam da buradan dönüp baktığımda umut etmekten vazgeçmememi hatırlatacak, anlamlı bir ödüle sahibim. Artık sorumluluğunuz da artıyor elbette. Layık görüldüğünüz şeyin hakkını vermek istiyorsunuz.
NE MUTLU Kİ KÜÇÜK ZAFERLERİM VAR
Dijital sektörün gelişmesini nasıl değerlendiriyorsunuz? Ekrana ve oyunculara nasıl bir etkisi olacak sizce?
Yaşamın bütün renklerini seviyorum. Bu aralar bazı renkler insanları korkutsa da 🙂 bu renklilikler ve farklılıklarımızla güzel olduğunu düşünüyorum. İzleyici için de oyuncu içinde bu alternatifler artıkça bu işi daha renkli bir hale taşıyacak ve daha keyifli bir hale getireceği kanaatindeyim. Dijitalde izlediğim kimi işler de beni bundan sonra üretilecekler diğer işler konusunda heyecanlandırıyor.
Bundan sonra neler yapmak istiyorsunuz? Önünüze hedefler koydunuz mu?
Yaşamım da öyle çok büyük hedefler koymuyorum kendime, ne mutlu ki küçük zaferlerim var. Umudu da mutluluğu da büyük şeyler de aramıyorum hepsi yanı başımızda. Bundan önce ne yapıyorsam aynı şekilde içinde olmaktan mutlu olduğum işleri yapıp her defasında üstüne koyarak devam etmek istiyorum.
Oyunculuk dışında sanatın herhangi bir dalıyla ilgileniyor musunuz?
Sanatın birçok alanıyla ilgileniyorum elbette fakat oyunculuk dışında daha ziyadesiyle sanatsever olarak diyelim…