Avrupa Birliği Türkiye Delegasyonu,10 Aralık Dünya İnsan Hakları Günü etkinlikleri kapsamında gerçekleştirdiği film günleri ve kısa film yarışmasının bu yıl onuncusunu düzenliyor.
Songül Öden, Prof. Dr. Nezih Orhon, Emrah Kolukısa ve Doğan Şentürk ile birlikte jürideydim. İnsan Hakları, yarışmanın ana teması olmakla birlikte, bu yıl toplumsal cinsiyet eşitliği konusunda düşünmeyi teşvik eden özgün kısa filmler ayrı bir kategori olarak ödüllendirildi.
İnsan hakları kategorisinde 11, toplumsal cinsiyet eşitliği kategorisinde ise finale kalan 7 filmi izledik.
Arka arkaya bu 18 filmi izleyince insan, 21. yüzyılda teknolojinin hiç olmadığı kadar ilerlediği bir çağda peki o zaman ?
diye soruyor kendine. Marsa koloniler kurmaya hazırlanırken, insan olma yolunda daha ne kadar çok yol katetmemiz lazım diye de düşünmeden edemiyor.
Filmler; hissedilmesi, anlaşılması gereken seslerle, görüntülerle, bu topraklarda geçen aynı zamanda dünyanın farklı yerlerinden insanların da yaşadığı hikayeleri, durumları anlatıyor.
Zorunlu göçten, mülteci olmaya, rant uğruna kültürel kimliğin kaybolmasından doğru haber alma hakkına, kadın cinayetlerinden kadının eğitim ve emeğinin değerine, cinsel kimliğinin özgürce ifade edebilmesinden tüm temel varoluş haklarına pek çok evrensel insan onuru ve ayrımcılık hallerine dair belgesel, kurmaca ve animasyon filmler aracılık etti bu etkinlikte hak arayışlarına.
AB Türkiye delegasyonunu sinema temelli bu tematik organizasyonunun en önemli bulduğum bir etkinliği de sonuçları komiteye teslim ettikten sonra, finalistlerle biz jüri üyelerinin buluşulması oldu. Tabii ki finalistler sonuçları bilmiyordu. Jüri olarak biz değerlendirme kriterlerimizi söyledik; ki ben bunu her türlü yarışmada, festivallerde çok önemsiyorum. Jürinin değerlendirme kriterlerini finalistlerle paylaşması, finalistlerin kafasındaki her türlü soruyu sorması açısından oldukça kıymetli bir andı bu karşılaşma. Biz filmleri fikir, fikre yaklaşım biçimi, temaya uygunluk, yeni ve yaratıcı arayışlar, sinematografik unsurlar, etik, bıraktığı etki ve kısa filmin vuruculuğu üzerinden değerlendirdik.
Pandemi nedeniyle bütün bu buluşmalar online gerçekleşti. Bir yandan ne yazık ki online, öte yandan her şeye rağmen iyi ki online.
Yüz yüze etkinliklerin enerjisi, sinerjisi, heyecanı, ruhu, duygusu, bereketi bambaşka… Online etkinliklerde bunu yakalamak çok zor. Ancak yine de olağan üstü bir donemde, online olarak oldurulması, var edilmeye çalışılması oldukça önemli. Kolaycı bir yaklaşımla bu yıl yapılmayabilirdi.
Gelelim ödül alanlara: Her jüri gibi biz de kendi bilgi, donanım, deneyim ve beğenilerimiz çerçevesinde oy birliği ile kararımızı verdik.
Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Kategorisi Kazananları
Jüri Özel Ödülü – FREE FUN– Fehmi Öztürk
Birincilik Ödülü – MEMTEVRİ (YAYLACI)– Fatih Ertekin
İnsan Hakları Kısa Film Kategorisi Kazananları
Jüri Özel Ödülü: ASİT YAĞMURU– Deniz Altun
Jüri Özel Ödülü: İĞNE –Ceylan Beyoğlu
Üçüncülük Ödülü: ZORUNDA– İbrahim Sertaç Kasaplar
İkincilik Ödülü: NO PLACE TO LIVE– Mustafa Koç
Birincilik Ödülü: ŞİN (YAS)– Mehmet İsmail Çeçen
Ödüller ise:
Birincilik Ödülü: Sony A6400 18-135 + Zhiyun Crane 2 3-Axis Gimbal sinema kiti
İkincilik Ödülü: Sony FDR-AX53 4K Video Handycam
Üçüncülük Ödülü: GoPro HERO8 Black 4K Aksiyon kamerası
Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Ödülü: Sony FDR-AX53 4K Video Handycam
- AB İnsan Hakları Film Günleri, yine pandemi sebebiyle sinema salonları yerine sanal ortamda izleyiciye sunuluyor. Gösterimler 10-20 Aralık günleri arasında Türkiye genelinde ve ücretsiz olarak https://www.festivalscope.com/page/euhrfd-2020/ adresinden takip edilebilir.
Gösterim gün ve saatleri ile ilgili bilgiyi ve söyleşi duyurularını Avrupa Birliği
Türkiye Delegasyonunun internet sitesi https://www.avrupa.info.tr/tr/HRFD2020 ve Facebook hesabı / EUinTurkey’den takip edilebilir.
Polonyalı usta yönetmen Krzysztof Kieślowski’den atıfla, bu filmler elbette dünyadaki hak ihlallerini sıfırlamayacaklar. İçimizdeki insanlığı harekete geçirmek, büyütmek, aydınlatmak, kucaklamak için iyi birer aracı olacaklar…