İlk sinema filmi ‘Şair’le ‘En İyi Görüntü Yönetmeni’ ödülünü alan Hakan Körezli “Kariyerim boyunca kamerama aşkla sarıldım ve vizörden her baktığımda bir kompozisyon yaratmaya çalıştım. Bu pek çok meslek dalında ulaşamayacağın bir şans” dedi.

Yazar Ahmet Dirimlioğlu’nun gerçekle hayal arasında iç içe geçmiş hikayesinin anlatıldığı, yapımcılığını meyfilm ve MTA Film’in gerçekleştirdiği, senaristliğini ve yönetmenliğini Mehmet Emin Yıldırım’ın üstlendiği,  başrolünde Hakan Atalay’ın oynadığı ‘Şair, filminin ödüllü görüntü yönetmeni, aynı zamanda 20 yıllık arkadaşım Hakan Körez‘li tecrübelerini ve hayallerini Cine Dergi için anlattı.

  1. Ankara Film Festivali kapsamında düzenlenen ‘Ulusal Uzun Film’ yarışmasına katılan ‘Şair’ adlı ilk sinema filminle ‘En İyi Görüntü Yönetmeni’ ödülünü aldın. Neler söylemek istersin?

25 sene önce haber kameramanı olarak mesleğe adım atarken, umarım bir gün film çekerim, demiştim. Ödülü alırken o anlar aklıma geldi. Uzun yıllar önce önce kurduğum bu hayalin gerçekleşmesi beni hem mutlu etti, hem de gururlandırdı.

‘Cine Dergi’ okurlarımız için seni biraz tanıyabilir miyiz?

1974 yılında Berlin’de gurbetçi bir ailenin son çocuğu olarak doğmuşum. İzmir’de büyüdüm ve 1994’te yerel bir kanalda kameraman olarak mesleğe başladım. 2 yıl sonra İstanbul’a geldim ve ulusal kanallarda haber-program-belgesel kameramanlığı yaptım. 2005 yılında ‘Saklambaç’ dizisiyle dramada kameraman olarak çalışmaya başladım. Hala görüntü yönetmeni olarak dizi, sinema ve reklam sektöründe çalışmaktayım.

Haber kameramanlığından vazgeçip neden dramada mesleğini icra etmek istedin?

Dramada çalışma isteği içten gelen bir karardı. Habercilik ve televizyonculukta neredeyse her projede çalışmıştım. Depremlerden siyasi isimlerin takibine, toplumsal olaylara, canlı maç yayınlarına, belgesel çekimlerine, haber programlarından eski adıyla müzik eğlence programlarına kadar pek çok televizyon projesinde yer aldım. Sanki içimden bir ses, “Yeter artık” demişti. Zaten çocukluğumdan beri sinema ve müziğin yeri bende ayrıdır. Saklambaç dizisinde kameraman olma fırsatı gelince de değerlendirmek istedim. İyi ki de o içimdeki sesi dinlemişim. Şimdi bakınca doğru karar aldığımı daha iyi anlıyorum. Ama şunu da söylemeden geçemem, habercilik sağlam temeller oluşturuyor insanda.

ÖZVERİYLE ÇEKİLMİŞ BİR FİLM

Gelelim ilk sinema filmin ‘Şair’e… Konusundan kısaca bahseder misin?

Senaristliğini ve yönetmenliğini Mehmet Emin Yıldırım’ın yaptığı, yapımcılığını meyfilm ve MTA Film’in üstlendiği, başrolünde Hakan Atalay’ın oynadığı ‘Şair, tamamen kendi imkanlarıyla ve büyük özveriyle çekilmiş bir film… Filmde yazar Ahmet Dirimlioğlu’nun gerçekle hayal arasında iç içe geçmiş hikayesi anlatılıyor. Mehmet Emin’le sete çıkmadan kısa süre önce tanıştık ve aramızda güzel bir enerji oluştu. Bu durum filme de olumlu yansıdı. Hakan Atalay’ın da iyi oyunculuğu ve karakterin içine tamamen girmesi, bence filmin başarısında çok etkili oldu.

TECRÜBELİ EKİP SAYESİNDE BAŞARDIK

Çekimler sırasında zorlandın mı?

Senaryonun karmaşıklığı ve plan-sekansların çokluğu, ışık tasarımı ve kompozisyon oluşturma da beni açıkçası biraz zorladı. Filmin bütçesinin kısıtlı olmasından dolayı çekim süremiz belliydi. Öngördüğümüz 10 günlük sürenin uzamaması gerekiyordu. Ama ekip olarak, hepimizin bilgi ve tecrübesiyle zorlukların üstesinden gelmeyi başardığımızı düşünüyorum.

HERKESE NASİP OLMAZ

Uzun yıllar Arka Sokaklar dizisindeydin. Meslek hayatına neler kattı?

Arka Sokakları 7 sezon 273 bölüm çektim. Sektörde böyle bir şans herkese nasip olmaz. Kendi içinde ayrı bir dinamizmi ve ritmi vardır; Arka Sokaklar setinin. Pratik olmak ve usta çözümler üretmek o set için olmazsa olmazdır. 7 sene öyle bir tempoyla çalışınca ‘Şair’i de 10 gün gibi kısa bir sürede çekebilme becerisine sahip oluyorsun. Arka Sokaklar’ın bana katkısı çoktur.

273 bölüm Arka Sokaklar’ı çektiğini söylüyorsun. Uzun soluklu olunca meslek olarak dezavantajı var mı?

Dezavantaj olarak sadece şunu söyleyebilirim: 7 yıl boyunca aynı ekiple çalışınca yeni insanlarla tanışma fırsatın azalıyor.

SIRADA YENİ SİNEMA FİLMİ VAR

Bundan sonrası için yeni projeler var mı? Neler yapmak istiyorsun?

Şair benim sinema olarak ilk filmim. Daha önce TRT’ye Biket İlhan’ın yönettiği ‘Çelo’ adlı bir TV filmi çekmiştim. Her ikisi de benim için çok değerli. Şimdi yeni bir sinema filmi projesi var. Mehmet Emin’le bir komedi filmi üzerinde çalışıyoruz. Hayat ne getirir bilemem ama bundan sonra sinemaya ağırlık vermek istiyorum. Çünkü sinemanın duygusu bambaşka.

Çok film izler misin? Hangi yönetmenler ilgini çekiyor?

Hemen hemen her gün film izlemeye çalışıyorum. Dijital platformlar da zaten buna imkan sağlıyor. Pek çok isim sayabilirim, etkilendiğim ve sevdiğim. Ama olmazsa olmazlar, Tarkovski, David Lynch, Haneke, Kubrick, Gaspar Noe, Paul Thomas Anderson ve Alejandro Gonzalez Inarritu… Ayrıca Nuri Bilge Ceylan, Yeşim Ustaoğlu ve Zeki Demirkubuz’un da filmlerini kaçırmam. Liste uzayıp gidiyor aslında J

Kameraman olmak isteyen genç arkadaşlara neler önerirsin?

Bence bir kameraman, vizöründen insanlara bambaşka bir dünya sunabilir. Kameran aracılığıyla hayat görüşünü, beğenilerini, estetik becerilerini, eleştirilerini insanlara aktarabilirsin. ‘Mesleğine ve kamerana aşk ile sarılmalısın’ derim. Enstrüman kullanan bütün müzisyenler enstrümanlarına aşkla sarılırlar. Ben de kariyerim boyunca kamerama aşkla sarıldım ve vizörden her baktığımda bir kompozisyon yaratmaya çalıştım. ‘’Bakın ne güzel bir kelime, yaratmak. Bu pek çok meslek dalında ulaşamayacağın bir şans. Ve bu şansı iyi değerlendirin’’ derim genç meslektaşlarıma.

 

 

LEAVE A REPLY

Please enter your comment!
Please enter your name here

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.