Hashtag filminin yönetmeni Başaran Şimşek ile kısa bir sohbet gerçekleştirdik…
Merhaba Başaran Bey. Hashtag filminde yer ama sürecinizi anlatır mısınız?
Merhaba. Hashtag senaryosunu ilk okuduğumda içindeki fikir beni etkiledi. İçinde doğaüstü varlıkların, cinlerin olmadığı bir gerilim filmi fikri beni çok heyecanlandırdı. Elimizdeki fikirden yola çıkarak senaristlerimiz ve yapım ekibimizle aylarca senaryo üzerinde mesai harcayarak hepimizin hemfikir olduğu ve keyif aldığı bir senaryo ortaya çıktı.
Daha önce korku türünde bir film çekmiş miydiniz? Korku türünün diğer türlerden bir farkı oldu mu sizin için?
Hayır çekmemiştim. Kesinlikle çok farklı deneyimlerim oluştu. Birçok ekibin birbiriyle koordine çalışması gereken bir tür.
Korku filminde oyuncuları sete nasıl hazırlıyorsunuz?
Oyuncularla set öncesi vakit buldukça sahneler üzerine konuşarak, onların kendi korkularını ve doğal tepkilerini ortaya çıkartmaya çalıştık. Bazen dakikalarca sahne öncesi koştular bazen hiçbir şey yapmadan müzik dinlediler. Her şeyden önce birbirimizi anlayıp hem eğlenip hem de iyi bir iş ortaya çıkarmaya çalıştık.
Hashtag seyirciye nasıl bir izleme keyfi vaat ediyor?
Hashtag Türkiye’deki gerilim filmleri içinde kendine özgü hikayesi ile farklı bir yerde olacaktır. Slasher türünde ve her dakikasında heyecan yaratacaktır. Ortak bir günahın getirdiği ceza filmin her dakikasında seyirciye kendini sorgulatacaktır. Sosyal medyanın, like hastalığının insanları getirdiği noktayı izlerken hem gerilip hem de kendimize acaba bende mi böyleyim dedirtecek bir film oldu.
Bu süreçte vizyona giren az yapımdan birisiniz, neler söylersiniz?
Filmler seyirci için yapılıyor. Ortaya çıkan eserin seyirci ile buluşması bizim için işin belki de en keyifli zamanı. Seyircinin sinemaya geri dönmesi filmlerin vizyona girmesi ile mümkün olduğunu düşünüyorum.
Salgın sinema sektörünü nasıl etkiledi, neler söylemek istersiniz?
Her sektörde olduğu gibi sinema sektörü de fazlasıyla etkilendi. Bugün gelinen noktada sinema salonları birçok yerden daha güvenli ve pandemi önlemlerine harfiyen uyuluyor. Sosyal mesafeli sinema ve filmler seyircisi ile buluşmayı bekliyor.
