Orçun Benli arkadaşımdır. Aslında biz sinema eleştirmenleri ile yönetmenlerin arkadaşlığını çok doğru bulmam.
Çünkü mesleki olarak etik değildir. Ama sonuçta bu camia da öyle çok geniş bir camia değil. Üstelik sinema dediğin öyle sabah 9 akşam 5 yapılan bir iş olamaz. Eğer sinemanın herhangi bir paydasında yer alıyorsanız o sizin 24 saatinizi kapsar. Ona göre düşünürsünüz, ona göre tepkilerinizi ortaya koyarsınız, düşmanlarınız, dostlarınız bu çevreden olur. Farklı fikirlerdeki insanlar bu birlikteliğin verdiği yakınlığı paylaşırlar. Bizim de Orçun ile arkadaşlığımız böyle başladı. Orçun Benli’nin ilk filmi Bu Son Olsun vizyona çıktığında Alper Turgut ile beğenmedik ve eleştirdik. Orçun’da bizi telefonla aradı. Sonra o bizi anladı biz onu. Biraz delidir, bıçkındır, kısacası anlaşabileceğim birisidir. Yıllar içinde o çekti biz eleştirdik, doğru bildiklerimizi söyledik. O da candan bir insan olduğudan hep projeleri için bize danıştı. Bu ilişki öyle bir yere geldi ki onun filminde yer almamızı istedi. Bu yıla kadar olmadı. Şans işte Gelincik’in çekimlerinde onun da ısrarıyla küçük bir rol aldık. Biz sinema eleştirmenlerinden intikamını almak için Orçun bize infazcı polis rolü verdi. Spoiler olmasın ama merak edenler için söylüyorum filmin başında bombayla patlayıp ölen polis benim. Neyse film bitti, o sırada Antalya’nın SİYAD jürisine seçildik. Biz jüri olduğumuzda yarışma filmleri belli değildi. Ama Orçun’un Gelincik filmi Antalya’ya kabul edildiğinde hemen jüriliği bıraktık. Hatta bu yüzden çektiğimiz videolarda bile filmle ilgili yorumda bulunmadım. Bu yazıda da filmin içeriğiyle ilgili birşey yazmayacağım. Sadece şunu söyleyebilirim. Orçun artık nasıl filmler çekmesi gerektiğini biliyor.