2018 yılının Eylül ayında, Seferihisar Belediyesi, Yaşamda Kadın ve Sanat Derneğinin işbirliğiyle, “Mahallemizin Kadınları Sinema Yapıyor” projesi Seferihisar Sığacık’ta gerçekleşmişti.
Başta proje koordinatörü Kibar Dağlayan Yiğit olmak üzere pek çok gönüllü sinemacı Seferihisar’a giderek, Seferihisarlı kadınlara sinemayı anlattı. Teknik olarak 6 ay süren, gönül birliği ise hala devam eden bu tasarıma 42 kadın katıldı. Çiğdem Uçukoğlu’nun Yağmur’da Kalanlar; Hürriyet Aslan Özgüner & Hande Yelke’nin Ateş ve Su; Aylin Yüksel Kaya’nın Adım Yalnızlık; Aytül Yüksel & Fahriye Çalışkan’ın Cihanşümul ve Şükran Şireci’nin Örfene adlı filmleri bu proje kapsamında gerçekleştirilen atölyeler sonucu ortaya çıktı.
Seferihisar’ın değişik mahallelerinden sinema yapmak isteyen her yaşta kadınların büyük ilgi gösterdiği projenin programına, ben de belgesel sinemada yaratıcılık ve hikaye oluşturma konusunda bir atölye yaparak katılmıştım. Sonuçta çıkan 5 film, elbette başta projenin fikir annesi Kibar Dağlayan Yiğit olmak üzere hepimizi onurlandırdı. Çekilen filimler 20. İzmir Kısa Film Festivali 2019, Zeugma Film Festivali 2019, Directed By Women Turkey 1. Uluslararası Kadın Yönetmenler Kısa Film Festivali 2019, 22. Uçan Süpürge Uluslararası Kadın Filmleri Festivali 2019, İnönü Üniversitesi Film Festivali 2019, Eko Film Festivali 2019, İşçi Filmleri Festivali 2019 ve İzmir Film Festivali’nde seyircisi ile buluştu.
Ulamış’ta üretilen Karakılçık ekmeği, doğal sabun ve Sığacık’tan açılan tekne ile tutulan balıkları anlatan belgesel yapım Ateş ve Su, İtalya’da Food Film Fest 2020’de finale kalarak, uluslararası bir başarı da elde etti. Kadın emeğinin ve gücünün, kadının doğa ile buluşmasının, doğanın korunması ve kadim bilgilerin geleceğe taşınmasının ne kadar önemli olduğunu vurgulayan belgesel, İtalya’da gösterildi.. Festivale katılan 600 filim arasından ilk 10’a kalan belgesel yapım Seferihisar’da büyük heyecan yarattı.
Mahallemizin Kadınları Sinema Yapıyor projesine her yönüyle sahip çıkan yönetmen Kibar Dağlayan Yiğit, Nejla İmancı ile bu kez de Atölye ’deki kadınların filim yapma serüvenini kameraya alıyor. Arşipel Kadınları adını verdiği belgesel filim; bir nakış atölyesinden kırmızı halıya giden yolculuğu anlatıyor. Filimin bir diğer yönetmeni olan Nejla İmancı aynı zamanda nakış atölyesinin bir çalışanı.
Pandemi süreci sekte vursa da, önümüzdeki dönemde İzmir Aliağa, Kars ve Malatya’nın mahallelerindeki kadınlarla sinema yapmaya devam edeceklerini söylüyor Kibar Dağlayan Yiğit. Proje bir seferlik değil yani. Bir şekilde yoluna devam ediyor.
Nereden esinlendi bu proje?
Bu proje yıllardır benim hayata geçirmek istediğim bir fikrimdi, projemdi. Buna ilk Seferihisar’da Sığacık’ta Yaşamda Kadın ve Sanat Derneği ile başlattık. Savaşları, kadın cinayetlerini, yoksulluk ve hastalıkları düşününce bu dünyanın gerçekten iyi şeylere ihtiyacı olduğunu düşünüyorum. Ve sinema bana göre çok önemli bir “iyilik hareketi”. Sinemanın gücüne inanıyorum. Bundan sonrada yola farklı mahallelerde , birbirinden değerli hocalarımla birlikte bağımsız olarak devam edeceğim.
Sence bu projenin en önemli sonucu, çıktısı ne?
Her şeyden önce sinema atölyelerimiz kadınlara iyi geliyor. Onlara kendilerini iyi hissettiriyor. Sonrasında bu “iyilik” film olarak geri dönüyor. Sinema empatinin, bir arada yaşamanın bir aracı. Yaşamı, yaşatmayı seviyoruz. Dünyanın kötü ve acımasız yanını değiştiremeyiz belki ama en azından bu kötülüğe bulaşmamak için, benzememek için sinema yapıyoruz. Bu ilk buluşmada 5 film çıktı. Ve seyircisine ulaştı.
Meraklısı nasıl izleyebilir bu filmleri?
Festival serüvenimiz devam ediyor. Bir süre sonra internet ortamında bir platformda herkesin seyrine açık olur.