Bu yıl evlerimizden iştirak ettiğimiz 39. İstanbul Film Festivali’nin programından seçme filmler Haziran ayında da ikinci bir 15 filmlik seçki ile seyircilerle buluşmaya devam ediyor. Festivalin bu ikinci etabında yeni filmleri seyretmeye başlamadan önce Mayıs ayında gösterilen filmlerden Fransız-Belçika ortak yapımı “Daha Büyük Bir Dünya” (Un Monde Plus Grand) filmine kısaca göz atmak istedik.

Sinema kariyerine 1980’lı yıllarda kamera önünde oyuncu olarak başlayan Fabienne Berthaud’un dördüncü uzun metraj filmi olan Daha Büyük Bir Dünya’nın uyarlama senaryosu da Berthaud ile birlikte Claire Barré’ye ait. En temel düzlemde “Batılı bireyin doğunun mistisizmini keşfedişi” olarak okuyabileceğiniz film, Fransız müzisyen Corine Sombrun’un gerçek hayat hikâyesinden uyarlanmış. “Moğol Şaman geleneğini tamamen öğrenen ilk Batılı beyaz kadın” olması itibariyle bir ilki başaran Sombrun’ın, bu ilginç hayat öyküsünün ilk kez beyazpedeye uyarlandığını da ekleyelim.

Öte yandan bu film bir gerçek yaşam öyküsü olmasa da, kâğıt üstünde gayet çalışabilecek bir matematiğe, bir nevi Ferrari’sini Satan Bilge kurgusuna sahip. Yakın zamanda baş edemediği büyük bir kayıp yaşayan Corine (Cécile de France), biraz da kafasının dağılması için, hava değişikliği bahanesi ile bir projenin dış ses kayıtlarını tamamlamak amacıyla Moğolistan’ın dağ köylerine gider. Aslında bölgeye turist olarak gelmiştir ve mistizm olarak etiketlenen Doğu’nun kendi yaşam pratiklerine her batılı gibi ‘kartpostal’ tadında yaklaşır. Fakat ses kaydı için katıldığı Şaman ayininde yaşadığı deneyimden sonra, –çok klişe ama buraya cuk oturuyor- Corine asla eskisi gibi olmayacaktır! Zira, Corine’nin içinde Şamanlık vardır!

Senaryonun matematiğinde pek çok başka eserde de gördüğümüz, ‘ilk reddediş’ Corine’nin eve dönmesiyle gerçekleşir. Batılı bilinci Doğu’da karşılaştığının ‘akıl karı’ olmadığına kanaat getirir ve eve döner. Fakat bir kere kendisiyle yüzleşme anı yaşadıktan sonra Duha köyünü aklından çıkartamaz. Reddetmeyi bir kenara bırakıp yaşadıklarını anlamlandırmaya ve yakın çevresiyle paylaşmaya başlar. Hatta evinde ufak çaplı bir ayin deneyerek Doğu’yu Batı’ya taşımaya çalışır.

Filmin bu ikinci evresinde, Corine’nin yakın çevresinin temsiliyle ‘yüce batılı aklın’, Doğu ile dalga geçmesini, hafife almasını; anti-depresanlarla yaşananı bastırma arayışını ve nihayetinde “saçmalık” kisvesi ile kestirip atmasını izleriz. İlerleyen aşamalarda da bu izleği küçük ölçeklerde tekrarlayan film, 300 yıla yayılan oryantalist bakışın halen dört başı mağrur biçimde yaşatıldığının da altını çizmek istiyor gibi. Nihayetinde Corine bu keşfi ve içsel yolculuğunu tamamlamamak için Moğolistan’a geri döner; yine birçok batılı acemiliği ile her istediğinin hemen de olmayacağını uzun yoldan öğrenir.

Bu anlamda bir kişisel gelişim kitabının film versiyonu da diyebiliriz “Daha Büyük Bir Dünya” için. Zira gerçek karakterimiz Corine Sombrun kaynak eser “Mon initiation chez les Chamanes” (Şamanlarla Tanışmam) kitabının yanı sıra, diğer kitaplarını da bu yönde yazan, hatta aktivist olarak toplumsal farkındalık için onlarca TEDex konuşmasına katılan bir figür. Şans eseri ‘şahsımın’ yakın zamanda okuduğu Maud Ankaoua imzalı “Bugün Kalan Hayatının İlk Günü” kitabı da çok benzer bir izlek üzerinden Hindistan’a yapılan bir yolculuğu içsel arayışa dönüştürerek anlatıyordu; hem de işkolik bir Fransız kadını üzerinden! Nitekim batının halen satılacak “Ferrarileri”, kırılması gereken egoları ve oryantalist önyargıları var…

Son sözde de ödüllü aktris Cécile de France’den bahsedelim; canlandırdığı Corine karakterini büyük ciddiyetle yaklaşan France, 109 dakika boyunca bu sarsılan ruhun tüm iniş çıkışlarını yaşatmayı başarıyor. Özellikle fiziki performans gerektiren Şaman ayini sahnelerinin altından da başarıyla kalkan deneyimli oyuncu, Corine Sombrun’a birebir benzemese de oyunculuğu ile rol için doğru isim olduğunu kanıtlıyor.

Ülkemizde bu sene başka bir festival kapsamında ya da vizyonda bir şekilde kendisine yer bulur mu bilinmez ama türünün merak uyandıran bir örneği olarak dijital arşivlerdeki yerini alabilir Daha Büyük Bir Dünya…

Sağlıkla ve sinemayla kalın!

Twitter.com/duygukocabayli

Duygu Kocabaylıoğlu
Egeli bir ailenin ilk kızı olarak 1984’te İstanbul doğan Duygu Kocabaylıoğlu Arazlı, lise eğitimini İzmir Bornova Anadolu Lisesi’nde tamamladı. Lisans eğitimindense, İstanbul Bilgi Üniversitesi Karşılaştırmalı Edebiyat Bölümü’nden 2007’de Edebiyat Uyarlamalarının Sinemadaki Yansımaları üzerine hazırladığı bitirme projesi ile mezun oldu. İlkokul çağında başlayan edebiyat sevgisini görsel sanatlarla birleştirdi ve Marmara Üniversitesi İletişim Fakültesi Sinema Bölümü’nde yüksek lisans eğitimini sürdürdü. Türkiye’de ilk kez ele alınan Polonya Sinemasında Ahlaki Kaygı Sineması bitirme projesi ile 2010’da yüksek lisans eğitimini tamamladı. Kısa film senaryo ekiplerinde, web sitesi projelerinde yer aldıktan sonra 2010 Ekim ayında Beyazperde.com sitesinin editör kadrosuna katıldı. 6 yılı aşkın süre dizi, sinema editörlüğü, proje yönetimi ve genel yayın yönetmenliği pozisyonlarını sürdürdüğü Beyazperde.com’dan 2017 Mayıs ayında ayrıldı. Sinema yazılarına Beyazperde’nin yanı sıra Popüler Sinema, Cine Dergi ve Öteki Sinema gibi farklı yayın organlarında sürdürmektedir. Sinema dışında en çok bisiklet sürer, koşar ve Heybeliada’nın tadını çıkartır. Evli ve bir ayağı İzmir’de olan Arazlı, sinema-kültür projelerine çok yönlü devam etmektedir.

LEAVE A REPLY

Please enter your comment!
Please enter your name here

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.