9.Malatya Uluslararası Film Festivali, yapılıyordu-yapılamıyordu, oluyordu-olmuyordu derken bu yıl da öyle veya böyle gerçekleştirildi. Öyle veya böyle diyorum çünkü bu yıl festivalin belirlenen tarihlerine az bir zaman kala, medyada bazı nedenlerden dolayı artık yapılamayacağı haberi ve duygusu hakim olmuştu. Neyse ki yeni bir ekiple kısa bir sürede organize edildi. Her festivalin eleştirecek o veya bu yönleri vardır. Ancak bu festivalin kısa bir sürede tekrar var edilmesi büyük bir başarı. Kanımca kesintiye uğrasaydı  başlatacak ivmeyi yeniden yakalamak biraz zor olurdu.

Özellikle sosyal medyada yer alan bazı haberlerde ve camiada dönen bir söz vardı: “Malatya halkı festivali pek de istemiyor. Gereksiz bir masraf olarak görüyor.” Benim orada gördüğüm ise Malatya halkının gayet de festivale ilgi gösterdiği. Gerek açılış, gerek gala gecesinde Malatya halkı Kemal Sunal Kültür Merkezi’nin etrafını doldurmuştu. Bir festivalde benim için en önemlisi sinema salonlarına rağbet, bulunduğum her salon doluydu. Ve insanlar çıkışta halk jürisi olarak oylarını  keyifle ve sorumlulukla ilgili kutulara atıyordu. Özellikle çocuklar bazı film ve belgesellere öğretmenleri ile gelmişti. Gençler de oradaydı. Şehir merkezinde iki film üst üste izledikten sonra bir kafede çay içiyordum bir genç kız yanıma gelip boynumdaki festival kartını göstererek, “hoş geldiniz bugün kaçırdım ama yarın filmleri mutlaka takip edeceğim ”dedi.

Bir film festivalinin amacı nedir ki zaten? Organize edildikleri kentin insanına kültür-sanat hizmeti sunmak, sinema kültürünü tanıtmak ve yaşatmak, sanatçıları onurlandırmak, kente ekonomik katkı yapmak, kenti tanıtmak… Malatya Film Festivali kurulduğu ilk günden bu yana bu amaçların hepsine hizmet ediyor kanımca.

2014 yılında festivalin beşincisinde ulusal belgesel kategorisinde jüri üyeliği yapmıştım. Niyeyse, her ne oldu ise ulusal belgesel kategorisi kaldırılmış uzun metraj belgeseller kurmacalarla birlikte değerlendirilmeye alınmış. Kısa belgesellerde kısa film kategorisi altında kısa kurmacalarla birlikte yer almış. Bu durum bütün belgeselcileri üzmektedir. Katılan tüm belgeselciler sıkıntılarını bana anlattı. Yalnızca Malatya’da değil bazı başka festivallerde de bu karmaşa söz konusu. Umarım Antalya’da olduğu gibi bu hatadan bir bir dönülür.

Festivalin en hoşuma giden bölümlerinden biri sosyal sorumluluk duygusu ile yaşlılar, gençler, çocuklar ve köyler için hazırlanan etkinliklerdi. Yönetmenlik, yapımcılık, oyunculuk, senaryo, kurgu atölyeleri.. Sergiler, minder sohbetleri, festivale rol kes aktiviteleri…Balkan Sineması Semineri, Derviş Zaim Ustalık Sınıfı ile dolu dolu geçen bir 5 gün. En en güzeli ise Malatya seyircisi ile gerek yarışma gerek özel gösterim şeklinde yer alan olan filmlerin ekiplerinin buluşması, kucaklaşması, söyleşmesi…

Festival konukları film ve etkinliklere paralel olarak kentin nefis lezzetlerinden tattı, sokaklarında gezdi. Tarihi, turistik, doğal güzelliklerini görme fırsatı buldu. Özellikle UNESCO kalıcı miras listesine girmeye çalışan yedi bin yıllık bir  geçmişe sahip Aslantepe herkesin ilgi odağındaydı. Ah bir de Nemrut’a çıkabilseydik. Öğrenmenin, anlamanın, ilham almanın en iyi yolu karşılaşmaktır ya. İşte festival bu karşılaşmalara da vesile oldu.

Ödüllere gelince: Açılış gecesinde Selçuk Yöntem ve Meral Çetinkaya Onur Ödülüne layık görülürken, Emek Ödülleri Serkan Bircan, Ayşe Akıllıoğlu ve Ümit Acar’a, Sinemanın Olmazsa Olmazları Ödülü ise Mehmet Yağmur’a verildi.

Kapanış gecesinde verilen ödüller ise şöyle:  ‘En İyi Film Küçük Şeyler, ‘En İyi Yönetmen’ Kapan filmini çeken Seyid Çolak, ‘En İyi Kadın Oyuncu’ Başak Özcan, ‘En İyi Erkek Oyuncu’ Alican Yücesoy, ‘En İyi Görüntü Yönetmeni’ Andreas Sinanos, ‘En İyi Müzik’ Ali Saran, ‘En İyi Senaryo’ Omar ve Biz filmiyle Mehmet Bahadır Er.

Kısa film dalında Taş filmiyle Alican Atasoy birinci oldu. Vefa ödülü de merhum sanatçı Tarık Ünlüoğlu adın eşi Gülenay Kalkan Ünlüoğlu’na veridi. Malatya Film Festivali’ni başlatan eski Malatya Valisi Ulvi Saran adına verilen ödülün sahibi ise Kimsesizler Oteli adlı belgesel oldu.

dav

Ödül olarak bu yıl  M.Ö. 8. yüzyılda yaşamış Kral Tarhunza’nın heykeli verildi. Bence çok daha isabetli bir seçim olmuş. Keza  Kral Tarhunza bu durumdan çok memnun ve festivalin her geçen yıl büyüyerek gelişmesini istiyor. Malatya sinemacılara mekan olsun istiyor. Sinemacılar da istiyor. Malatya halkı da. Malatya yönetimi de. Vali Aydın Baruş, Büyükşehir Belediye Başkanı Selahattin Gürkan da festivale devam edeceklerini söyledi.  E istemeyen kim ki? O zaman Malatya’da nice film festivallerine… İlk günden bugüne bir çivi çakan, emek veren özellikle de gönüllü çalışan herkese tebrik ve şükranla. Bir film festivali bir şehre yeni bir anlam daha katar.

Semra Güzel Korver
İstanbul Üniversitesi İletişim Fakültesi Radyo-TV-Sinema mezunu. Aynı alanda, aynı üniversitede Doktora’ya devam ediyor. Profesyonel yaşamı 1992-99 yıları arasında VTR Araştırma Yapım-Yönetim Şirketinde geçer. 1999’dan günümüze TRT İstanbul Televizyonunda prodüktör ve belgesel yönetmeni olarak çalışmaktadır. 1992’den bu yana başta belgesel yapımlar olmak üzere pek çok haber, kültür, reklam ve tanıtım projesine Araştırmacı, Prodüktör, Yönetmen, Editör ve Danışman olarak imza atar. Dönüşüm, Fan-Atik, Şehir İnsanları, Alamnya Alamanya, Multikulti Haberler belgesellerinden bazılarıdır. PRİX Europa, Al Jazeera, Altın Portakal, Malatya, Oscar Türkiye Seçici Jürisi gibi bir birçok ulusal ve uluslararası film festivalinde jüri üyesi olur, ödüller alır. İ.Ü. Sosyal Bilimler Meslek Yüksekokulu, Radyo-TV Yayıncılığı Bölümünde ders verir (2001-02). Avrupa Konseyinin “ayrımcılığa karşı sesini yükselt” kampanyasında uzman olarak yer alır (2010). Avrupa Konseyi, TRT ve Bahçeşehir Üniversitesi tarafından düzenlenen Avrupa Medya Buluşmasının koordinatörlüğünü yapar (2010). Güneydoğu Avrupa Yayın Birliği (SEE PMS), Ortak Yapımlar Grubunda editör olarak bulunur (2011-2013) Avrupa Yayın Birliği(EBU) Kültürlerarası ve Çeşitlilik Grubunda bir sezon başkanlık yapan Korver (2011-13) 8 yıl oyunca bu grupta prodüktör, yönetmen ve editör olarak çalışır. Bazı kitap ve dergilerde makaleleri, denemeleri ve röportajları yayınlanır. Bir sezon başkanlığını da yaptığı Belgesel Sinemacılar Birliğinin kurucu ve aktif üyelerindendir. Festivallerde ve üniversitelerde Belgesel Sinema Atölyeleri yapmaktadır. Gazeteciler Cemiyeti üyesidir. Neyyse (www.neyyse.com) adlı bloğunda ve Cinedergi'de belgeselci adlı köşesinde (www.cinedergi.com) yazmaktadır.

LEAVE A REPLY

Please enter your comment!
Please enter your name here

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.