(from left) Hu, Max (Patton Oswalt), Daisy (Tiffany Haddish) and Snowball (Kevin Hart) in Illumination’s The Secret Life of Pets 2, directed by Chris Renaud.

2016 yılında çok iyi ve sevimli bir fikir olarak ortaya çıkan Evcil Hayvanların Gizli Yaşamı ikinci filmiyle karşımızda… İlkinde evcil hayvanların sahipleri işe giderken evde ne yaptıkları yönünde bir fikirden yola çıkmıştı ve gayet eğlenceliydi! Evde mırıl mırıl, akıllı uslu duran ya da evi paramparça etmiş olan hayvanlar, bu filmde gayet komşuculuk faaliyetleri içindeydi! Yani insani tarafları olan hayvanları izlemek, onların kendi mimikleriyle bütünleşmiş insani yanlarına tanıklık etmek başarılı bir hamleydi. Bu fabl türüne modern anlam katan filmlerden yani şehirde, insana eşlik eden hayvanların gizli dünyasını bize açıyor. Bize açılmış bir arşiv gibi…

İlkinde karakterleri ve sahiplerini tanımıştık, üç yıl sonra yine onların apartman dünyasında bulduk kendimizi! Sahiplerini acıklı gözlerle evden yollayan ve parti moduna geçen hayvanlarımız bu kez daha takdir edilesi bir maceranın içindeler! Zorla sirkte çalıştırılmak istenen yavru bir kaplanı kurtarmak için canla başla çalışıyorlar!

Hikayemizin baş kahramanı Max geçen bölümde eve gelen başka bir köpek Duke ile fazlaca hırlaşmışsa da sonrasında dost olmayı başarmışlardı. Bu bölümde Max’ın sahibi evleniyor ve hatta bebekleri oluyor. Max bu bebeği bir ebeveyn edasıyla sahipleniyor, koruyor, kolluyor onun için endişeleniyor. Film biraz bu şehirli endişeleri kırmak, hayvanları tekrar doğaya salmak için Max ve ailesini bir çiftlik evine yolluyor! Max orada doğaya dair sınavlar veriyor, korku ve endişeleriyle yüzleşiyor, yani bir anlamda terapi görüyor. Evet evde yaşayan, evcilleştirilen hayvanların ne yazık ki böyle bir sorunları var, şehirli olmak ve insanlara eşlik etmek! Tabii ki buna dostluk ve sevgi de diyebiliriz ama günümüzde evde hayvan beslemenin geldiği, özenilir durumu göz önüne alırsak, pek iç açıcı da görünmüyor durum!

Gidget’in Max’ın ona emanet ettiği oyuncağı kedili evden almak için giriştiği kediye dönüşme ritüelleri gerçekten de çok iyiydi. Filmin iyi bir gözlem animasyonu olduğunu söyleyebiliriz zaten, dediğim gibi hayvanların tepkileriyle insani tarafları harman edip iyi bir karakter analizine imza atıyor. Ama karakterlerin peşinden sürüklenirken öyküyü unutuyoruz ki, zaten güçlü bir öykünün olmadığını hatırlıyoruz acı bir şekilde… Yavru bir kaplanı kurtarmak elbette mesajı olan bir öykü ama karakterlerin yarattığı orijinalliği karşılayamıyor ne yazık! Ama yavru kaplanı yerleştirdikleri ev gayet iyi! Bir de hindi detayına dikkat!

Film görsel olarak neredeyse sorunsuz zaten, sizi parlak bir dünyanın içine sokuyor ve sevimli bir dünyayla tanıştırıyor. Evde hayvan besleyenlerin özellikle tercih edeceği film, bir yandan herkesin ilgisini çekecek bir animasyon, zaten ilki neredeyse rekor açılışa imza atmıştı, o yüzden ikincisini izledik. Üçüncüsü gelir mi bilmem ama ev hayvanlarını konu edinen  animasyon ev ve ev dışı konusunda daha yaratıcı hikayeler üretirse neden olmasın!

Yönetmen koltuğunda ilk filmin de yönetmenlerinden olan Chris Renaud’un oturduğu filmin seslendirme kadrosunda Eric Stonestreet ve Kevin Hart’ın yanı sıra Ellie Kemper, Lake Bell, Jenny Slate, Bobby Moynihan, Hannibal Buress ve Dana Carvey gibi isimler yer alıyor. Vizyona Türkçe dublajlı ve üç boyutlu olarak girecek, herkese şimdiden iyi seyirler!

Banu Bozdemir
İstanbul Üniversitesi İletişim Fakültesi Gazetecilik Bölümü mezunu. Sinema yazarlığına Klaket sinema dergisinde başladı. Dört yıl Milliyet Sanat dergisi ve Milliyet gazetesinde sinema yazarı, kültür sanat muhabiri ve şef yardımcısı olarak çalıştı. İki yıl Skytürk Televizyonunda sinema, sanat ve ‘Sevgilim İstanbul’ programlarında yapımcı, yönetmen ve sunucu olarak görev aldı. Antrakt Sinema Gazetesi’nde iki sene editör olarak çalıştı. Tarihi Rejans Rus Lokantasına hazırlanan ‘Rejans Tarihi’ ve ‘Rejans Yemekleri’ kitabının editörlüğünü yaptı. Rejans Rus lokantası başta olmak üzere birçok şirketin basın danışmanlığı görevini üstlendi. Film + sinema dergisine Türk sineması röportajları yaptı. Küçük Sinemacılar, Benim Trafik Kitabım, 'Çevremi Seviyorum' adı altında on iki tane ‘çevreci’, dört tane fantastik çevre temalı yirminin üzerinde çocuk kitabı bulunuyor. Sosyal medyada yolunu kaybeden bir genç kızın maceralarını anlattığı ‘Leylalı Haller’ yazarın ilk romanı. Kaşif Karınca ise beyaz yakalılara çocuk kafasıyla yazdığı ufak bir yaşam manifestosu özelliği taşıyor. TRT’ye çektiği ‘Bakış’ adlı bir kısa filmi bulunuyor. Halen aylık sinema dergisi cinedergi.com'un editörü, beyazperde.com ve öteki sinema yazarı. Kişisel yazılarını paylaştığı banubozdemir.com sitesi de bulunan yazar filmlerde ve festivallerde jüri üyesi olarak görev alıyor, filmlere basın danışmanlığı yapıyor, sinema ve kısa film atölyelerinde ders veriyor. Çocuklarla sinema ve çevre atölyeleri düzenliyor.

LEAVE A REPLY

Please enter your comment!
Please enter your name here

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.