Beşinci devam filmiyle bu hafta sinemalarda yer alacak Halloween-Cadılar Bayramı başrol oyuncusu Jemie Lee Curtis ile yine izleyenlere çığlık attıracak… 1978 yapımı ilk filmi sinemada seyreden bizim gibiler için hoş bir nostalji…

1980’lerde zirve yapan günümüzde sinefillerin slasher dediği kesmeli, biçmeli, vahşet filmlerinin başlangıcı olarak Halloween’i gösterebiliriz. Bu “slasher” kelimesini kullanmayı sevmiyorum. Kullananların ise Türkçe karşılığı yok cevabını kabul edemiyorum. Sen eğer bir Türkçe karşılık bulup kullanmak istemezsen slasher diye ucubeler yaratırsın dilimizde. Ben bu tür filme vahşet filmi demeyi uygun görüyorum. Hatta bu vahşet filmlerinin korku türünün bir alt türü olarak kabul etmekte bile zorlanıyorum. Evet ortak duygu korku ama ölümden korkmak ise vampirden veya şeytanın vücudu ele geçireceğinden korkmak aynı şey değil. Düşünsenize ülkemizde bir korku filmleri festivali olsa bu mantığa göre Exorcist ile 13. Cuma filmini aynı yarışmaya sokacaksınız. Neyse bize bu tartışmaları yaptıran ve vahşet filmlerini litarütüre sokan Halloween’e dönelim. Bir tür başlangıcı olan filmin diğer özelliği ise Jamie Lee Curtis gibi ünlü bir ismin ilk uzun metraj filmi olması. Jamie Lee Curtis muhteşem bacakları ve farklı fiziği ile Halloween’de oynadıktan sonra buna çok yakın filmlerin aranan yıldızı oldu. Hatta bu tür filmler o kadar tuttu ki 1970’lerin sonunda ve 80’lerde vizyon filmleri çok sonra ülkemize gelse de Halloween ile Dehşet Treni’ni aynı dönemlerde seyrettik. Jamie Lee Curtis’in farklı fiziğinden bahsederken attığı korku çığlıklarının da hakkını vermek lazım. Her daim bir katilin hedefinde olan yıldız, filmin başından sonuna ölüm ile burun burunadır. Katil bütün gençleri öldürür ama bir türlü Jemie Lee Curtis’i öldüremez. Sonunda bir şekilde güzel kadın katili haklar. Filmde “The End” yazısını gördüğümüzde birden katilin canlanıp yok olduğunu görürüz. Ve film biterken serinin bir sonraki filmine hazır olmamız gerektiğini anlarız. İşte Halloween de bu şekilde devam eden bir seridir. Bu hafta vizyona giren film serinin beşinci filmi ve hepsinde başrolde Jamie Lee Curtis var. Bunun yanında başka Halloween’lerde çekildi ama onlar seriye dahil edilmedi. Daha çok B türü kopya yapımlar olarak algılandı. Önce filmin konusunu kısaca aktaralım, 1978 yılı Cadılar Bayramı’nda dört masum genci öldüren Michael Myers ile ilgili araştırma yapan bir grup araştırmacı Myers’ı hapishanede ziyaret ederler. Bu sırada herkes yaklaşmakta olan Cadılar Bayramı hazırlıkları içerisindedir. Cadılar Bayramı’nın gelmesini bekleyen biri daha vardır; Laurie Strode. Laurie, 40 yıl önce bir Cadılar Bayramı gecesi kendisini öldürmeye çalışan maskeli katil Michael Myers ile yüzleşmek istemektedir. Laurie, Myers’la yüzleşebilmek ve intikamını alabilmek için onun hapishaneden kaçmasını beklemektedir ve hayali gerçekleşir. Myers’ın da içinde bulunduğu hapishane nakil aracı kaza yapar ve Michael Myers kaçmayı başarır. Maskeli katilin kendisinin peşine düşeceğini bilen Laurie büyük karşılaşma için tüm hazırlıklarını yapmıştır. Bu filmin konusu aslında ilk filme çok benzer hatta birçok sahnede ilk filme bilinçli bir gönderme var. Mesela ilk filmde katil Meyers’ın nasıl psikopat olduğunu ve elini kana buladığını kısaca gösterdikten sonra asıl hikaye Meyers’ın tımarhaneden kaçmasıyla başlar. Bu filmde de hikaye öyle başlıyor. Filmin içinde biz Türk izleyiciler için küçük de bir sürpriz var. Medarı iftiharımız Haluk Bilginer filmde yer alıyor. Sahnesi az olmasına rağmen daha filmin başlangıcında Haluk Bilginer’i hapishanedeki doktor olarak görüyoruz. Jamie Lee Curtis ise sanıyorum 1978 yılında canlandırdığı Laurie Strode karakterini 40 yıl sonra canlandırarak bir ilke imza atmış olabilir. Sanıyorum katil Mike Meyers ile çetin ceviz Laurie Strode’un bundan sonraki mücadelelerini torunları verecek. İnşallah biz de seyredeceğiz…

 

FİLMİN KÜNYESİ

Filmin orijinal adı: Halloween

Yönetmen: David Gordon Green

Senarist: David Gordon Green

Oynayanlar: Jamie Lee Curtis, Judy Greer, Andi Matichak

Yapım: 2018, ABD, 106 Dak.

 

 

Serdar Akbıyık
1967 yılında İstanbul'da doğdu. İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Sosyal Antropoloji Bölümü'nü bitirdi. Erol Simavi Vakfı Gazetecilik Bursu'nu kazanıp iki yıllık eğitimden sonra Hürriyet Gazetesi'nde istihbarat muhabiri olarak mesleğe başladı. 1992 yılında Hürriyet Yazıişleri'ne geçti. 1993'te Spor Gazetesi'ni kuran grupta yer aldı. 1996'da Hürriyet Yazıişleri'ne döndü. 1999'da Star Gazetesi kuruluşunda bulunmak için Hürriyet'ten ayrıldı. 2000-2001 yıllarında Almanya'da Star Gazetesi'ni çıkaran grupta Yazıişleri Müdürlüğü yaptı. 2002'de Türkiye'ye dönüp Star Grubu'na bağlı olan ve yeniden yayımlanan Hayat Dergisi'nde görev aldı. Hayat Dergisi'nde ve Star Gazetesi'nde sinema eleştirmenliği yaptı. 2004 yılında Star Gazetesi Yazıişleri Koordinatörlüğü görevine getirildi. Halen Star Gazetesi İnternet Yayın Müdürlüğü ve sinema eleştirmenliğini sürdürmektedir. Star Gazetesi, Kral Müzik Dergisi ve internette çıkardığı Cinedergi'de sinema yazıları yayımlanmaktadır. 2007 yılında "Türk Sineması'nı Yönetenler" adlı yönetmenlerle yaptığı röportajları kapsayan bir kitap çıkardı.

LEAVE A REPLY

Please enter your comment!
Please enter your name here

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.