Elimi Bırakma dizisi her Pazar akşamı TRT1 ekranlarında izleyicilerle buluşuyor. İzleyicinin henüz birkaç haftadır tanıdığı bu dizi, televizyonun mutfağında olan birçok kişinin aşina olduğu bir proje aslında.
Son 3 senedir farklı senaristlerden bu dizinin uyarlanmak istendiğini duyuyordum, hatta geçen yıl büyük bir yapım şirketinde “O iş çok kanala gitti, yatırım devri geçti” cümlelerini bile duymuştum. Yani bu projenin birçok yapımcının, kanalın kapısından döndüğü hep konuşuldu. Ne kadarı doğru ne kadarı dedikodu bilemiyorum. Yalnız Kore aslı Shining Inheritance’ı izlediğimden beri ben de “Bu dizi uyarlanmalı” diyenlerdenim. O nedenle Elimi Bırakma’nın Shining Inheritance uyarlaması olduğunu duyduğumdan beri “Sonunda” nidaları ile sevincimi ilan ediyorum.
Hayatın İçinden Bir Hikaye
Dizinin başrollerini Alina Boz, Alp Navruz, Dolunay Soysert ve Seray Gözler paylaşıyor. Genç bir kızın babasının ölümü ile dağılan hayatını yeniden kurma çabası ele alınırken yolunun kesiştiği atarlı oğlan Cenk ile gönül maceraları merkezde. Ancak Cenk’in babaannesi olan (kız bunu bilmiyor) Feride de bir şekilde kızla tanışıyor ve onun hayatını değiştiriyor. Babaanne ve genç kız (Azra) arasında aile ilişkisi eski Türk filmleri tadında sahnelere ev sahipliği yapıyor. Modern hayatın koşuşturması ve zenginliğin rahatı içinde aile olmayı unutan bir ailenin, alacağı hayat dersinin fragmanı ilk bölümlerde izlediğimiz. Babaanne Feride yaylım ateşine hazırlanıyor anlayacağınız. Dizinin orijnalini izleyenler Kore’deki prodüksiyonu çok zayıf, karakterleri karikatür, sahnelerin bazılarını anlamsız bulacaktır eminim. Birçok noktada çok çok daha iyi Kore dizileri izlemiş olsak da Shining Inheritance bize çok güçlü ve hayatın içinden bir çıkış noktası bağışlıyor. Bu da diziyi uyarlanmaya değer kılıyor.
Styling Şimdi Gülay Kuriş’e Emanet
Dizinin hikayesindeki ışığı gören ve uyarlamaya layık bulan Üs Film’i ve TRT’yi ayrıca tebrik ediyorum. Dizinin senaryosunu ise daha önce birçok projede adlarını gördüğümüz Nilüfer Aydın ve Volkan Yazıcı üstleniyor, yönetmen koltuğunda Sadullah Çelen var. Dizinin ilk bölümünü izlediğimde gözüme en çok batan sorun kostümlerdi. Styling ve kostüm seçimi Elimi Bırakma’nın zayıf noktasıydı. Yapım da böyle düşünmüş olacak ki 3. Bölüm itibarıyla styling Gülay Kuriş’e emanet edildi. Gülay Kuriş’in tecrübesi ile farkını hemen hissettirdiğini belirtmem gerek.
Kültürel ve Dini Muhafazakarlık Kol Kola
TRT’de yayınlanması dolayısıyla, dönem hassasiyetleri gereği isteniyor olabilir ancak babaanneyi her bölüm türbede, seccade üstünde görmek “neden” diye sormama engel olmuyor. O sahneler biraz eğreti duruyor. Kadının başındaki örtü, dilindeki kelimeler, hayırseverlik girişimleri zaten iyi bir insan olduğu ve inancı konusunda karakterin altını doldurabilecek done veriyor. İnancı bu kadar göze sokmak tempo için yıpratıcı olabilir. Hikaye genel temasına bakıldığında bireyselleşen dünyada gelenekleri ve geleneksel aileyi koruma misyonu ile zaten muhafazakar. Kültürel muhafazakarlığı dini muhafazakarlıkla beslemek hikayeye ne kadar yarar emin değilim. Hatta göze batacağından eminim.
Motivasyona İhtiyacımız Var
Diyaloglar ilk iki bölümde çok daha samimi ve esprili gelse de, sonraki bölümlerde dil biraz daha sadeleşti. Yine de yoğun dizi temposu içinde beklentiyi karşılıyor ama ilk iki bölümdeki hafif esprili atışmaları biraz daha artırmak dizinin dramatik yoğunluğuna motivasyon katacak ve biraz nefes aldıracaktır diye düşünüyorum. Kore dizisinin çok daha kısa olduğu göz önüne alındığında bölüm hikayesi açmak bir hayli zor olsa da, umarım hikaye sünmeden ilerleyen bölümlerde de akıcılık korunur. Zira 4. Bölümü izlerken zaman zaman dizinin temposu konusunda soru işaretleri edindim. Senaryo üzerine son bir not daha eklemek istiyorum. Dizide kadına şiddet konusunda sahnelerin gösterilmemesi, sosyal politikaları destekleyen bir tercihken, kocasından şiddet gören karakterin bu eylemi kısmen meşrulaştıran kabullenişi konudaki hassasiyeti sorgulamama neden oldu. “Elleri kırılsın” bedduası her gün kadınların öldüğü bir coğrafyada, devlet kanalında yayınlanan bir işte sağlam bir duruş olarak görülemez. Umarım bu tavır ilerleyen bölümlerde bir isyana dönüşür. Yoksa bu dipnotların iç açıcı olmadığı aşikar.
Bu Dizinin Yıldızı Kim?
Sevgili okurlar, Kore versiyonunu da izlemiş, yani dizinin devam hikayesini de bilen biri olarak Elimi Bırakma’nın yıldız karakterinin Sumru olduğunu düşünüyorum. Dolunay Soysert de o üvey anne kumaşını üzerine öyle bir giymiş ki, Urfalıyam Ezelden’deki karakteri gibi bu da izleyici zihninde başarılı oyuncunun adıyla iz bırakacak eminim. Oyuncunun ayağı kırıkken bile sete devam ettiği de haberlerde yer aldı, işini yaptığı için birini tebrik etmeyi zul görsem de, bu karakterle yine çok çok beğendiğim Dolunay Soysert’e bravo demekten kendimi alamıyorum.
Elimi Bırakma için ilk izlenim notlarım bu kadar, umarım dizinin ömrü uzun olur daha birçok kez bu köşede konuk ederim. İyi seyirler…
Gizem Kaboğlu