Bu hafta vizyona giren Deliha 2 ve Fransız yapımı Çılgın Baskın iki kadın komedyenin başarılı filmleri… Her iki film de izleyicilerine kahkaha attıracak. Sinemada kadınların sesi yükseliyor…

Yıllardır bu meslekte sinemada kadınların bastırılmış olduğundan, hak ettiklere yere gelemediklerinden dem vurduk. Ama bazen Yeşim Ustaoğlu, Tülin Özen, Pelin Esmer, gibi sinemamız için çok önemli isimler çıkıp yüzümüzü güldürdüler. Gülmek deyince Gupse Özay’ı da bu başarılı isimlerin arasına eklemek gerekiyor artık. 2014 yılında Deliha ile kendini kanıtlayan sonra Görümce, Küçük Esnaf ve Tatlım Tatlım ile başarısını devam ettiren Özay bu hafta vizyona giren Deliha 2 filminde yönetmen koltuğuna da oturdu. Hem senaryoyu yazıp hem filmi yönetip hem de başrolünde oynamak her babayiğidin harcı değildir. Gupse Özay benim nazarımda bunu becerdi. İlk Deliha filminde de izleyiciyi gülmekten kırıp geçirmişti. Ama o filme de bıyık altından gülen, “Kadın Recep İvedik” diyen bir grup vardı. Bu filmde de aynısı olacaktır. Neyse ki izleyici bu aşağılık kompleksine sahip gruptan fazla etkilenmiyor ve güldüğü filmi gişede yalnız bırakmıyor. Ortalama izleyici için rahatlıkla şunu söyleyebilirim, Deliha 2’ye gittiğinizde absürt bir komedi seyredeceksiniz ama o eski Yeşilçam komedisinin aile bağlarını, sıcak mahalle ilişkilerini ve umuda olan inancı yine hissedeceksiniz. Filmin konusuna gelince, mahallenin sevimli kızı Zeliha halâ deli, çok samimi ve başına sürekli yeni dertler açıyor. İlk filmde aşkın peşinde koşan Zeliha, ikinci filmde artık kariyer yapmanın yolunu arıyor. Aşçı olmanın hayalini kurarak bir restoranda çalışmaya başlıyor. Ortalığı birbirine katıyor ama yine de tanıştığı herkesin hayatına dokunuyor. 2000 sonrası Türk komedisinin tam da tanımı bence Zeliha serisinde kendini belli ediyor. Bu tür birçok komedinin dağıtıcısı olan BKM’nin eski Arzu film konseptini benimsediğini görüyorum. Bunu alkışlıyorum ama biraz da tekel görüntüsü verdiklerini düşünüyorum. Bu başarı piyasada örnek alınmalı ama diğer yapımcılar, filmciler için bir baskı unsuru oluşturmamalı.

Bu hafta iyi bir rastlantı olarak Gupse Özay gibi bir kadın komedyenin başrolünde oynadığı Fransız yapımı Çılgın Baskın da vizyona giriyor. İki filmin konuları birbirinden çok farklı olsa da baş karakterlerinin komedisinin benzerliği bende bu iki filmi beraber yazma ihtiyacı oluşturdu. Çılgın Baskın – RAID Dingue filminin başrol oyuncusu Alice Pol hem güzel hem de komedi filmlerinde yarattığı karakterlerle son dönem Fransız sinemasının en dikkat çekici isimlerinden. Onun bu filmde yarattığı karakter aynı Deliha gibi, çılgın, saf ve sakar. Çılgın Baskın, özel bir time girmeye çalışan polis memuru Johanna’nın hikayesini konu ediyor. Polis memuru olan Johanna’nın en büyük hayali tehlikeli operasyonlarda görev alan özel bir time girebilmektir. Fakat bu durum eğitim biriminin şefi tarafından hoş karşılanmaz, zira şef kadınların ekipte yeri olmadığını düşünmektedir. Ancak Johanna’nın babasının bakanlıktan olması sebebiyle kadının ekibe katılmasını engelleyemez. Sakar ve çocuksu Johanna, ekibe girmeyi başarsa bile, kendisini ekipten göndermek isteyen eğitim şefine kendini kanıtlamak zorunda kalacaktır… Nasıl Zeliha için kadın Recep İvedik benzetmesi yapılıyorsa Çılgın Baskın filmindeki polis Johanna için de Kadın Pembe Panter, yani Jacques Clouseau benzetmesi yapılabilir. Kısacası her iki filmin kadın komedyenlerini kendi adıma alkışlıyorum ve filmleri seyrederken çok güldüğümü ifade etmeliyim. Bu hafta vizyona giren dokuz film içinde en eğlenceli iki yapım diyebilirim.

 

Çılgın Baskın

 

FİLMİN KÜNYESİ

Filmin orijinal adı: RAID Dingue

Yönetmen Dany Boon

Senarist: Dany Boon

Oynayanlar: Alice Pol, Dany Boon, Michel Blanc

Yapım: 2016, Fransa, Belçika, 111 Dak.

 

Deliha 2

 

FİLMİN KÜNYESİ

Yönetmen Gupse Özay

Senarist: Gupse Özay

Oynayanlar: Gupse Özay, Derya Alabora, Esin Eden, Hülya Duyar

Yapım: 2018, Türkiye, 106 Dak.

 

Serdar Akbıyık
1967 yılında İstanbul'da doğdu. İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Sosyal Antropoloji Bölümü'nü bitirdi. Erol Simavi Vakfı Gazetecilik Bursu'nu kazanıp iki yıllık eğitimden sonra Hürriyet Gazetesi'nde istihbarat muhabiri olarak mesleğe başladı. 1992 yılında Hürriyet Yazıişleri'ne geçti. 1993'te Spor Gazetesi'ni kuran grupta yer aldı. 1996'da Hürriyet Yazıişleri'ne döndü. 1999'da Star Gazetesi kuruluşunda bulunmak için Hürriyet'ten ayrıldı. 2000-2001 yıllarında Almanya'da Star Gazetesi'ni çıkaran grupta Yazıişleri Müdürlüğü yaptı. 2002'de Türkiye'ye dönüp Star Grubu'na bağlı olan ve yeniden yayımlanan Hayat Dergisi'nde görev aldı. Hayat Dergisi'nde ve Star Gazetesi'nde sinema eleştirmenliği yaptı. 2004 yılında Star Gazetesi Yazıişleri Koordinatörlüğü görevine getirildi. Halen Star Gazetesi İnternet Yayın Müdürlüğü ve sinema eleştirmenliğini sürdürmektedir. Star Gazetesi, Kral Müzik Dergisi ve internette çıkardığı Cinedergi'de sinema yazıları yayımlanmaktadır. 2007 yılında "Türk Sineması'nı Yönetenler" adlı yönetmenlerle yaptığı röportajları kapsayan bir kitap çıkardı.

LEAVE A REPLY

Please enter your comment!
Please enter your name here

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.