Başarılı bir yeniden çevrim olan Ocean’s 8 serisi bu sefer kadın oyunculardan kurulu bir kadroyla yeniden çevrimin yeniden çevrimi olarak karşımıza çıkıyor. Yani suyunun suyu bir film…
Sinemada ünlü serilerin yeniden çekimlerine alışığız. Fakat son dönemde bu yeniden çekimler daha farklı bir hal aldı. 2016 yılında Ghostbusters kadın oyunculardan kurulu bir kadro ile karşımıza geldiğinde böyle bir değişime niye gerek duydular bilemedik. Gişede de başaşağı düşen film böyle çalışmaların sonunu getirir diye düşündük. Ocean’s 8 bu düşüncemizin ne kadar yanlış olduğunu kanıtladı. 1960 yılında Dean Martin, Frank Sinatra, Sammy Davis Jr.’lı kadro büyük beğeni kazanmıştı. 2001 yılında ise yeniden çekim olan Ocean’s Eleven ile yeni maceraya başladı film. Bu seri de çok beğenildi ve artarda üç film çekildi. George Clooney, Brad Pitt, Bernie Mac, Casey Affleck, Elliott Gould gibi oyuncuların performansının bunda etkisi büyüktü. Bu yıl ise böyle bir erkek filmini alıp ters yüz ederek Sandra Bullock, Cate Blanchett, Anne Hathaway, Helena Bonham Carter ve Rihanna’ya teslim etmişler. Şimdi böyle bir değişim yapıyorsanız ucundan bir yerinden filmin kadın haklarına veya kadının toplumdaki yerine dair bir takım göndermeler görmek istersiniz. Böyle bir şey yok. Almışlar bütün bu ünlü kadın oyuncuları erkek rollerine yerleştirmişler. Hani neredeyse bu rollerle ünlü kadınlar erkekleşmişler. Üstüne bir de artık yaşı biraz geçkin olan oyuncuların silikonlu dudakları, gerdirilmiş yüzleriyle geçmişlerine ihanet edercesine performansları gelince işin içinden iyice çıkılmaz oluyor. Pırıl pırıl elbiseleri, kadınsı hatları ve tavırlarıyla kanunsuzlar topluluğu bu filmin iş yapmayacağının garantisi gibi. Filmin konusunu kısaca anlatayım, Beş yıl, sekiz ay, 12 gün… Ve devam ediyor. Hapisten yeni çıkmış olan Debbie Ocean hikayelere konu olmuş kariyerinin en büyük soygununu işte bu kadar süredir kurgulamaktadır. Ne gerektiğini bilmektedir: Başta eski suç ortağı Lou olmak üzere, kendi alanlarında en iyilerden oluşan bir ekibe ihtiyacı vardır. İki eski arkadaş uzmanlardan oluşan bir takım oluştururlar: Mücevherci Amita, sokak dolandırıcısı Constance, çalıntı mal alım satımında uzman Tammy, hacker Nine Ball ve moda tasarımcısı Rose Weil. Hedef 150 milyon değerinde pırlantadır. Bu pırlantaların olduğu kolye dünya çapındaki aktris Daphne Kluger’ın boynunu süsleyecek ve yılın en önemli organizasyonu Met Gala’nın odağı olacaktır. Planları kaya gibi sağlam görünse de, ekibin işlerini bitirip oradan çıkmaları için yaptıkları planı kusursuz uygulamaları gerekmektedir. Ocean’s 8’de kadın oyuncu kadrosuna Kluger’ın Gala’da partneri olan, herşeyden habersiz Claude Becker rolündeki Richard Armitage ve parçaları birleştirmeye çalışan sigorta müfettişi John Frazier rolündeki James Corden eşlik ediyor. Filmin yönetmeni ise Gary Ross. Ross kariyeri boyunca beş film yönetmiş, bunlardan en ünlüsü Açlık Oyunları. Filmlerin içeriğine baktığımızda ise dört başı mamur bir sinematografiden bahsetmek imkansız. Gary Ross aynı zamanda filmin senaristlerinden de biri, diğer senarist ise Olivia Milch. Milch kadın filmleriyle ünlenen biri. Fakat o bile bu serinin maskülen etkisini kıracak bir öykü yazamamış ve karakter oluşturamamış. Kısacası Ocean’s serisi üçüncü defa yeniden çekimle karşımıza gelse de başarılı geçmişine ihanet eder bir finale ulaşmış. Bu haftanın büyük bütçeli filmi Ocean’s 8 ise varın gerisini siz düşünün.
FİLMİN KÜNYESİ
Yönetmen Gary Ross
Senarist: Gary Ross
Oynayanlar: Sandra Bullock, Cate Blanchett, Anne Hathaway
Yapım: 2018, ABD, 110 Dak.