“9 Mart’ta gösterime girecek Ziyaretçiler: Gece Avı vesilesiyle korku türünün nadide alt türlerinden ev istilasına biraz yakından bakalım istedik.”

2008 tarihli The Strangers’ın (Ziyaretçiler) devam filmi The Strangers: Prey at Night (Ziyaretçiler: Gece Avı), 9 Mart 2018’de gösterime giriyor. Bryan Bertino’nun yazıp yönettiği ilk film, ev istilası (home invasion) alt türünün tipik bir örneğiydi. Müthiş bir ilk bölümden sonra sebep-sonuç ilişkisine bağlanmayan final bölümü kimilerinde büyük bir hayal kırıklığına yol açmıştı ama film, alt türün hayranları tarafından baş tacı edildi. Bertino’nun iyi bir yönetmen olabileceğine dair önemli işaretler barındırıyordu ki daha ilk filmiydi. Finaldeki şu diyaloğu unutmak mümkün değil herhalde:

– “Bunu bize neden yapıyorsunuz?”

– “Çünkü evdeydiniz.”

Ancak sonrasında yine bir ev istilası filmi olan Mockingbird (2014) geldi. İlk filmiyle benzer artıları ve eksileri barındırdığından kariyerinde bir yerinde sayma olarak nitelendirilebilecek ikinci adımdan sonra eleştirmenlerce de beğenilen The Monster’ı (2016) yazıp yönetti. İlk iki filmine nazaran önemli bir ilerleme sayılabilecek film, Bertino’nun çok daha iyi işlerle karşımıza çıkacağına dair (hâlâ) en etkili emarelerden biri ama kendisine verilen kredi de yavaş yavaş tükenmek üzere. Bundan sonraki işi, yönetmenin kariyerinde büyük ihtimalle belirleyici olacaktır. Nitekim The Strangers: Prey at Night’ın senaryosunu kaleme alan, ancak yönetmen koltuğuna oturmayan Bryan Bertino da büyük olasılıkla durumun farkında.

Yeni film ise İngiliz yönetmen Johannes Roberts’a emanet edilmiş. Ucuz ve sıradan korku filmleriyle kariyerine başlayan Roberts, Storage 24 (2012) ile dikkatleri üzerine çekmiş, sonrasında ABD’li ortak yapımcılar ile beraber kotarılan The Other Side of the Door (2016) ve 47 Meters Down (2017) gibi düşük kalibreli korku filmlerini yönetmişti. The Strangers: Prey at Night yönetmenin Hollywood’daki ilk işi olacak ve önceki filmlerine bakarak yönetmen seçimi üzerinden filmden ne beklememiz gerektiği hakkında üç aşağı beş yukarı bir fikir elde etmemiz mümkün. Bu arada Roberts’ın geçen sene gişede iyi iş yapan köpekbalığı filminin şimdilik 48 Meters Down olarak isimlendirilen devamını çekmek için hazırlıklara başladığını da ekleyelim.

The Strangers: Prey at Night’ın konusu ilkinden pek de farklı bir film izlemeyeceğimizin kanıtı gibi: Gözlerden ırak terkedilmiş bir karavan parkında gecelemek durumunda kalan bahtsız bir aile, maskeli üç kişi tarafından ziyaret edilir. Aynı ilk filmde olduğu gibi tipik bir ev istilası filmi konusu, ne eksik ne de fazla.

Aslına bakarsanız ev istilası filmlerinin fazlasıyla basit bir şablonu vardır. Olabildiğince sıradan bir ailenin ya da çiftin -bazen arkadaşları ya da akrabalarıyla birlikte- tanıtımı ile açılan filmde denge, genellikle maske takan yabancı biri ya da birilerinin ailenin ya da çiftin evine ya da geceyi geçirmek için başlarını soktukları ve o an için ev işlevi gören mekâna izinsiz girmesi ile bozulur. Saldırganlar ve kurbanlar arasında bir arbede başlar, cinayetler işlenir, eğer varsa saldırının gizemi çözülür (her zaman bir gizem ya da sebep olmak zorunda değildir, bazen kurbanlar aynı The Strangers filminde olduğu gibi tamamen tesadüfi biçimde rastgele seçilir). Finalde iki taraftan biri diğerini alt eder (ya da öyle görünür) ama iki taraf da kayıplar verir ya da ağır yaralar alır. Aile ya da çift, tehlike ortadan kalktıktan ya da geçici olarak uzaklaştırıldıktan sonra kayıplarının acısıyla yeni bir hayata başlar ve denge tekrar inşa edilmiş olur.

Sinema tarihi boyunca içinde ev istilası bölümü içeren birçok film vardır ama filmin bütünü bunun üzerine kurulu olmadığından bu tip filmleri ev istilası alt türüne dâhil etmemek gerekir. Örneğin When a Stranger Calls (1979) filminin ilk 20 dakikasında gerçekleşen ev istilası, şablona uygundur. Fakat filmin bütünü ev istilası üzerine şekillenmez. Bu nedenle gönül rahatlığı ile alt türün dışında tutulabilir. Ev istilası, korku türünün alt türü olarak konumlandırıldığından dolayı benzer temayı kullanan farklı türlerdeki filmlerin ev istilası filmi olup olmadıkları da tartışmalıdır. Örneğin komediler Home Alone (Evde Tek Başına, 1990) ve The Ref (1994) veya kara filmler Suddenly (1954) ve The Desperate Hours (1955) alt tür kapsamında değerlendirilmeli mi? Ben bu tarz filmlerin alt tür dışında bırakılması taraftarıyım. İstisnai bir örnek olarak Wait Until Dark’ı (1967) gösterilebilir. Gerilim olarak kategorize edilen film, barındırdığı korku öğelerinin fazlalığı ve ev istilası filmi şablonuna harfiyen uyması nedeniyle alt tür kapsamında değerlendirilebilir. Sonuç itibariyle ev istilası filmlerinin üretimi 2000 yılı sonrasında ivme kazandığı ve alt tür olarak kabul görmesi ile şablonunun oturması da aynı dönemde gerçekleştiği için önceki yıllara ait filmler hakkında bu tip tartışmalı durumların oluşmasını doğal karşılamak lazım.

Ve tabii ki melez filmler; bir arada olamazmış gibi duran iki ya da kimi zaman daha fazla türün kalıplarından faydalanan filmlere artık aşinayız, misal korku-komedi filmleri. Hatta farklı türlere ait alt türlerin bir araya gelmesi de olağan bir durum haline geldi. Örneğin Attack the Block (2011) bilim kurgu türünün uzaylı istilası alt türü ile korku türünün ev istilası alt türünün mükemmel bir bileşimidir. Ev yerine bir apartman kompleksini koyan film, maskeli saldırganlar yerine de uzaylıları koyar. Sonrasında ise apartman kompleksinde yaşayanların bir araya gelip saldırganlara yani uzaylılara karşı verdiği hayatta kalma mücadelesini izleriz. Dolayısıyla herhangi bir ev istilası filmleri listesinde Attack the Block filmini görürsem itiraz etmem ama kendi hazırladığım listeye kesinlikle dâhil etmem.

Görüldüğü gibi kategorize etme işinin en can sıkıcı tarafı bu iç içe geçmişlik. Son örnekten devam edersek Attack the Block filmini hangi alt türün altına ekleyeceğiz? Birkaç alternatif mümkün; ya her ikisine birden eklemek ya da hangi alt türün baskın olduğuna karar verip onun altına eklemek. Burada subjektif tercihler devreye gireceği için herkesin seçimi farklı yönde olabilir ve karmaşa başlar. Bana kalırsa filmde baskın olan uzaylıların istilasıdır, ev istilası formatında bir anlatım yolu tercih edilmesi bunu değiştirmez ve bilim kurgu türünün uzaylı istilası alt türü altına eklenmelidir. (İşleri daha da karıştırmamak için filmdeki komedi ya da aksiyon türlerinin kullanımından hiç bahsetmiyorum bile.) Sonuç olarak tam manasıyla saf ev istilası filmi diyebileceğimiz filmlerin sayısı çok fazla değildir diyebiliriz.

E bu kadar lafın üzerine bir en iyi ev istilası filmleri listesi eklemek kaçınılmaz oldu sanırım. Aşağıdaki liste yapım tarihi sırasına göre dizilmiş, en sevdiğim 20 ev istilası filmini içeriyor.

Lady in a Cage (1964)

  1. Wait Until Dark (1967)
  2. Straw Dogs (1971)
  3. Death Game (1977)
  4. Funny Games (1997)
  5. Panic Room (2002)
  6. Haute tension / High Tension (2003)
  7. The Dark Hours (2005)
  8. Ils / Them (2006)
  • À l’intérieur / Inside (2007)
  • The Strangers (2008)
  • Secuestrados / Kidnapped (2010)
  • Cherry Tree Lane (2010)
  • You’re Next (2011)
  • Mientras duermes / Sleep Tight (2011)
  • The Aggression Scale (2012)
  • Kristy (2014)
  • Berkshire County (2014)
  • Emelie (2015)
  • Hush (2016)

 

 

Murat Kızılca
1971 Beylerbeyi, İstanbul doğumlu. 2008 yılında Öteki Sinema ekibine katıldı. 2012-2013 yılları arasında Popüler Sinema için vizyon filmleri yazdı. Kasım 2013’ten itibaren aylık online sinema dergisi CineDergi için Bilinmeyen isimli köşeyi hazırlıyor. Kasım 2014’ten beri aylık kültür sanat dergisi kargamecmua için sinema yazıları kaleme alıyor. Halen yazmaya devam ettiği Öteki Sinema’da bir yandan da editörlük görevini sürdürüyor.

LEAVE A REPLY

Please enter your comment!
Please enter your name here

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.