Mart ayının en önemli gündemlerinden biri her zaman 8 Mart Kadınlar Günü. Ben de özellikle sustum ve dergimizin kadın yazarlarından bu konuyla ilgili bir yazı gelecek mi diye merak ettim. Ama sonuçta yine bu yazıyı yazmak bana düştü. Türk sinemasında kadın rolleri üzerinden toplumun kadın olgusuna bakışı yakalamak veya sinemacılarımızın bu konuda ürettiklerinden bir sonuç çıkarmak bence önemli bir çalışma. Sonuçta erkeğim, her ne kadar tarafsız, hatta pozitif ayrımcılık yapsam da benim bakış açım doğru olmayabilir. Keşke benim çıkardığım sonuçları kadın kalemlerimiz bir dahaki sayıya eleştiriye açsa. Bunları hep beraber tartışsak. 8 Mart’ı bu tür mücadelelerle onurlandırabiliriz. Face veya instagramda makyajla dayak yemiş kadın fotoğrafı çektirerek ancak rezil olunur. Ne saçma, bir de bu resimler için makyaj uzmanlarına gidip fotoğrafın altına makyajı yapanın ismini yazıyorlar. Herşey gösteri, kimse emek vermek istemiyor. Herkes eğlence veya popülarite peşinde. Neyse biz bu ay yine işimize baktık. Bordo Bereliler, Mahalle filmi, ilk instagram dizisi Eşik ve tabii
Murat Şeker
konuğumuzdu.