Kitleleri peşinden sürükleyen fantastik bilim kurgu serisi Star Wars’un son halkası The Last Jedi geçtiğimiz ay vizyona girdi. The Force Awakens’tan sonrasını anlatan film yine direnişçiler ve ilk düzen arasındaki çatışmayı odak noktasına alırken Luke Skywalker’ı yıllar sonra yeniden beyazperdeye taşıdı.

Tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de de hatırı sayılır bir hayran topluluğu olan Star Wars’un 2 yılda bir vizyona giren yeni filmleri ülkemizde de yapılan etkinliklerle seyirci ile buluşuyor. Filmin hayranları sevdikleri karakterlerin kostümleri ile ilk gösterime geliyorlar. Bu tip organizasyonları ise hayran kulüpleri gerçekleştiriyor. Türkiye’de ise en büyük hayran topluluğu YıldızSavaslari.com ekibi bu özel etkinliğe ön ayak oluyor. Bu sene de ilk gösterime katılan hayranlar renkli görüntülerle karşılaştı. Geceye katılım gösteren bir Star Wars hayranı olarak en az film kadar etkinlikten de büyük keyif aldığımı söylemeliyim.

Genellikle film eleştirmenleri kanadında sevilen film hayranlar tarafında ise iki gruba bölündü. Serinin son filmi olacak ve 2019’da vizyona girecek 9. filmin yönetmenliğini ise The Force Awakens’ın yönetmeni J.J. Abrams üstlenecek.

Film hayranları bu denli ikiye bölmüşken Cinedergi olarak biz de The Last Jedi etkinliğini düzenleyen ve Türkiye’nin en büyük Star Wars hayran topluluğu YildizSavaslari.com ekibinden bazı kurucu ve üyelere filme dair düşüncelerini sorduk.

Hayranlar The Last Jedi Hakkında Ne Düşünüyorlar?

Star Wars: The Last Jedi’i nasıl buldunuz? Beklediğiniz gibi miydi?

Ateş Çetin: Doğruyu söylemek gerekirse The Force Awakens’a büyük beklenti ile gidip, beklediğimi bulamamıştım filmde. Bu yüzden The Last Jedi’a sıfır beklenti ile gittim. Film beni etkilemeyi başardı fakat hala beğeni listemin üst sırasına yerleşmekten uzak.

Necdet Salih Burgul: Last Jedi beklentimin üstündeydi. Gücü çok iyi işlediklerini düşünüyorum. Luke Skywalker’ın değişen kişiliği olsun tavırları olsun çok hoşuma gitti.

Niko Fenerli: Kısa cevap “evet”. JJ Abrams The Force Awakens’da temkinli davranıp işlediğini bildiği bir tarifi uyguladı ve bana göre başarılı oldu. Rian Johnson ise bu son filmde risk aldı ve olabileceği kadar farklı olarak cesur davrandı. Bence takdir edilmesi gereken bir yaklaşım.

Oğuzhan Arslan: Açıkçası Rogue One’da olduğu gibi neredeyse “0” beklenti ile sinema salonundan içeri girdim. Lakin ilk izleyişim sonrasında içimden “olmuş” diye geçirdim. Sonrasında 2 kere daha izledim filmi ve her izleyişimde yeni, farklı bir takım detaylar dikkatimi çekti. Dolayısıyla, alışık olduğumuzun çok dışına çıkılmış olsa da filmi beğendim diyebilirim.

Soru: Oyunculuklar ve hikâye örgüsü bakımından nasıl buldunuz?

Ateş Çetin: The Force Awakens’a kıyasla oyunculuklarda kısmi bir iyileşme olduğunu gözlemledim. Mark Hamill’in Luke Skywalker performansı ise deyim yerindeyse “magnum opus” olmuş. Filmde şu ana kadar SW evreninde hiç görmediğimiz kadar komedi ve mizah unsuru var, alışık olmadığımız için bu biraz yadırgandı. Filmde çok etkileyici “an” lar var fakat bütününe bakıldığında hikaye örgüsü, hikayenin gidiş yönü açısından şüphe uyandırıyor, zira SW ruhuna aykırı pek çok durum meydana geliyor.

Necdet Salih Burgul: Bazı oyuncularda maalesef performans düşüklükleri vardı. Hikaye örgüsü aslında beni en çok çeken öğe dersek yanlış olmaz. Olayların bağıntıları çok iyiydi.

Niko Fenerli: Bence şimdiye kadar gördüğümüz Star Wars filmleri içerisindeki en iyi oyunculuk. Özellikle Mark Hamill çok kaliteli bir oyunculuk sergiledi.

Oğuzhan Arslan: Oyunculuklar bakımından bence Mark Hamill ve Carrie Fischer zirveyi zorlamışlar, gerçekten çok beğendim. Adam Driver’ın ise canlandırdığı karakterin yaşadığı duygusal karmaşayı bize güzel yansıttığını düşünüyorum. Hikaye örgüsüne gelecek olursak Rian Johnson’ı yeni ve farklı bir hikaye örgüsünü karşımıza çıkardığı için tebrik etmek lazım. Tebrik edenlerden biri de benim.

Filmde en sevdiğiniz ve en nefret ettiğiniz anlar hangileri oldu?

Ateş Çetin: Luke’un olduğu tüm sahneleri sevdim. Rey’in mağaradaki sahnesi benim için filmin en büyük gizemi. En sıkıldığım sahneler ise Finn ve Rose’un Canto Bight’taki sahneleri. Leia’nın uzay boşluğunda Güç’ü kullanıp kendini kurtarmasını ve İlk Düzen filosunun bir türlü direniş gemisini yakalayamamasını abartılı ve saçma buldum.

Necdet Salih Burgul: Finn’in yapacak olduğu fedakârlıktan Rose’un cidden 3 sınıf bir sebeplen kurtarması. Cidden bu gereksiz aşka gerek var mıydı?

Niko Fenerli: Finalde Luke’un belirdiği sahne ve Praetorian Guard dövüş sahnesi favorilerim. En nefret ettiğim anlar ise biraz “zoraki” espriler. Her Star Wars filminde bir doz espri vardır. Bunda ise bazı espriler yersiz olmuş.

Oğuzhan Arslan: En sevdiğim anlar aslında birden fazla. Lakin bir sıralama yapmam gerekirse sanırım Luke’un kendi görüntüsünü Crait’te Kylo Ren’e yansıttığı esnada kendisini havada gördüğümüz an beni benden aldı diyebilirim. En nefret ettiğim an ise Snoke’un kendine aşırı bir güven ve aşağılayıcı bir şekilde Rey ve Kylo ile yaptığı konuşmaydı.

 

 

 

Karakterlere gelirsek, en sevdiğiniz ve en itici bulduğunuz karakterler hangileri oldu?

Ateş Çetin: Eski nesil bir hayran olarak bana nostaljik geldiği için Luke ve Yoda’yı görmekten keyif aldım. Benicio del Toro’nun canlandırdığı DJ karakteri ise oldukça gereksiz, “olmasa da olur” bir karakterdi. Snoke ise filmin en büyük hayal kırıklığı idi.

Necdet Salih Burgul: Rose karakteri maalesef en sevmediğim karakter. En sevdiğim karakter tabi ki Luke Skywalker idi.

Niko Fenerli: Ne kadar da Mark Hamill “sevmemiş” olduğunu beyan etmiş olsa da, Luke karakteri bu filmde ayrı bir derinliğe kavuşmuş. Bu nedenle en sevdiğim karakter o. En itici olanı hakkında emin değilim, belki Porg’lar.

Oğuzhan Arslan: Luke haricinde en sevdiğim karakter Poe sanırım. Rose ise bu filmde bana baya itici geldi.

Biliyorsunuz Disney ile seride farklı bir yöne gidilmeye başlandı. Sizce yeni serinin gidişatı nasıl?

Ateş Çetin: Özellikle The Last Jedi bize gösteriyor ki, Disney, Star Wars evrenini kökten değiştirmek istiyor. Kylo Ren’in filmdeki “Bırak geçmiş ölsün. Gerekirse (geçmişi) öldür)” repliği bunun habercisi gibi; Jedi, Sith, Cumhuriyet ve İmparatorluk’u istemiyor. Serinin bu temel taşları olmadan nasıl bir gidişat izleneceği büyük soru işareti.

Necdet Salih Burgul: Yeni gidişatı beğeniyorum. Nedeni ise cidden artık yeni bir gidişata girmemiz gerekiyor. Tüm sektörler değişirken Star Wars değişmez ise bi yerden sonra kendini tekrar edecektir.

Niko Fenerli: Şu anda gidişat biraz karışık. JJ The Force Awakens’da, devam filmine bir sürü cevaplanması gereken soru ve malzeme bırakmıştı. Rian ise bu filmle çoğunu tüketti. Biliyorsunuz 9uncu film yine JJ tarafından çekilecek. Açıkçası JJ hikâyeyi nereye taşıyacak çok merak ediyorum.

Oğuzhan Arslan: Serinin sonraki filmini J.J. Abrams yazıp ve yönetecek, bunu biliyoruz. Lakin The Force Awakens’ta düştüğü hataya tekrar düşeceğini sanmıyorum. Episode 9’da güzel şeyler görebiliriz.

Son olarak, sıralamanız gerekirse The Last Jedi tüm seri içinde kaçıncı sıraya koyarsınız?

Ateş Çetin: Benim için tüm zamanların favorisi Empire Strikes Back. Yine de tüm filmler için bir sıralama yapmam gerekirse şöyle olurdu : 5-R1-6-8-3-4-1-2-7.

Necdet Salih Burgul: Star Wars:Revenge of The Jedi, Star Wars:Empire Strikes Back, Star Wars: Rogue One ve Star Wars: The Last Jedi şeklinde sıralayabilirim.

Cevaplarınız için teşekkür ederiz.

 

 

Egemen Tokatlıoğlu
1981 İzmit doğumlu. Filmlere olan ilgisi 80’lerde eve video girmesi ile başladı. 80-90’ların akla kazınan kült filmlerini repliklerine kadar ezberledi. Korku, bilim kurgu ve fantastik türüne ayrı bir ilgisi vardı. 8 yaşında beyazperde ile ilk tanışmasından sonra sinema vazgeçilmez tutkusu oldu. Aynı zamanda bilgisayar, atari oyunları ve çizgi romanlarla içli dışlıydı. Commodore 64’ü ile sabahlara kadar oyunlar oynadı.Taşınmalar nedeniyle İzmit, Ankara ve Isparta’da farklı okullarda ilköğretim ve liseyi tamamladı. Üniversitede Turist Rehberliği bölümünü bitirdikten sonra çok istediği Radyo, Televizyon ve Sinema bölümünde yüksek lisans yaptı. Korku sinemasına olan düşkünlüğü nedeniyle yüksek lisans tezini “1960-1990 Yılları Arasında Amerikan Korku Sinemasındaki Muhafazakârlık” üzerine yazdı. Amerikan korku sinemasının dönemin toplumunun psikolojik,ahlâki ve siyasi yapısına nasıl ayna tuttuğunu inceledi. Pek çok kurumsal firma, haber sitesi, dergide içerik yazarlığı ve editörlük yaptı. Şu anda hala metin yazarlığı ve editörlük yaparken aynı zamanda bazı online platformlarda, basılı dergilerde sinema yazıları, eleştiriler yazıyor, özel dosyalar hazırlıyor.

LEAVE A REPLY

Please enter your comment!
Please enter your name here

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.