Arada bir bu köşeden söylerim bu sefer dergi dopdolu diye. Ama bu ay gerçekten kendi rekorumuzu kırdık. O kadar kısmama rağmen tam 116 sayfa tuttu dergi. Hatta öyle yoğunluk oldu ki derginin içindeki dosya konularının hepsini editör sayfamıza yazamadım. Mesela 2018’in en çok beklenen yapımları nelerdir konusu editör sayfasına girmedi. Keza 2017’nin en çok gişe yapan filmleri de öyle. Ama bütün yazarlarımızın artık gelenekselleşen yılın en iyi film seçkileri sayfalarımızda tabii. Bu seçkiden de görebileceğimiz gibi bu yıl çok zayıf bir sinema seyrettik. Yani vizyona giren filmler öyle zayıftı ki Kedi belgeseli yılın üçüncü filmi oldu. Varın anlayın yani. Murat Tolga Şen’de çok önemli bir konuya parmak bastı. Sinema entelektüelleri içindeki klikleşme Murat’ın konusuydu. Benim de üyesi olduğum Sinema Yazarları Derneği’nde neler oluyor bilemiyorum. Birgün gazetesinin yıllardır sinema yazarlığını yapan Tuğçe Madayanti’nin başvurusunu geri çevirmişler. Üstelik sebepleri iyice tartışma götürür. Efendim Tuğçe’nin yazıları yetersizmiş. Kime göre, neye göre?
Tam bir saçmalık.