Cinedergi kurulduğundan beri belirli alışkanlıklarını devam ettiriyor. Dergimizdeki tecrübeli ve ünlü kalemler dışında kadromuzda mutlaka yepyeni kalemleri de sizler için bulunduruyoruz. Yeni dediğime bakmayın, aslında bu isimler de kendilerini yazılarıyla kanıtlamış ve elimizdeki kalemi rahatlıkla onlara devredeceğimiz isimler. Bu sayıda işte böyle yeni bir kalem daha aramıza katıldı. Haktan Kaan İçel’e hoşgeldin diyorum. Bu aylar festivallerin sırayla yapıldığı ve tartışmaların gündemi doldurduğu dönemler. Kasım’ın da parlayan yıldızı Boğaziçi Film Festivali oldu. Hem içeriği hem de getirdikleri konuklar açısından kendinden onlarca yıl eski festivalleri kıskandırdı Boğaziçi. Düşünsenize Bela Tarr İstanbul’da ve bir masterclass verecek. Daha ne diyeyim? Bu arada başlığımı okuduysanız direkt bizim Susmayan Köşe’nin hakimi Murat Tolga Şen’e laf attığımı anlamışsınızdır. Murat, Antalya’ya katılmaktan yola çıkarak sinema yazarlarının aslında gazeteci değil sinemacı olduğunu söylüyor. Ben de ona diyorum ki Muratçım elindeki
kamera değil kalem…