Türk sinemasının nevi şahsına münhasır yazar/yönetmenlerinden Ümit Ünal’ın son filmi “Sofra Sırları”nı herkesten önce Adana Film Festivali’nde izleme fırsatı bulduk. Hem biz sinema yazarları ve basın mensuplarının hem de Adana izleyicisinin ruhuna hitap ettiğini düşündüğüm film maalesef jüri üyeleri tarafından yeterli bulunmamış olacak ki, herhangi bir ödülle buluşamadı.
Neslihan hayatını kocasına ve evine adamış, utangaç ve sevimli bir kadındır. Günü ne pişireceğini düşünerek geçer. Kocası aile dostları, Neslihan’ın yemeklerine çok düşkündür. Çevresindekilerin esrarengiz ölümü tüm gözleri O’na çevirir. Şehre yeni atanmış, komiser, Neslihan’ın bir şeyler çevirdiğini anlar ama bir kanıt bulup yakalayamaz. Neslihan her cinayetten tereyağından kıl çeker gibi, masum, saf, hafif çatlak görünerek sıyrılmayı başarır. Ümit Ünal’ın yönettiği ve Demet Evgar, Fatih Al ve Alican Yücesoy gibi isimlerin yer aldığı film bu ay seyirciyle vizyonda buluşuyor.
“Teyzem”, “Hayallerim, Aşkım ve Sen”, “Arkadaşım Şeytan”, “Berlin in Berlin” gibi önemli filmlerin senaristi olarak Türk sinemasında yer bulan Ümit Ünal’ı “Gölgesizler”, “9”, “Ara”, “Ses”, “Kaptan Feza” ve “Nar” gibi filmlerde de yönetmen koltuğunda gördük. Ümit Ünal, kanımca sürprizlerle dolu bir yönetmen. Filmografisinde “Ses” gibi ilginç bir gerilim de var, “Kaptan Feza” gibi absürde yaklaşan bir macera işi de. Son filmi “Sofra Sırları”nda ise neredeyse film noir sınırlarına yaklaşan estetik bir komedi tarzı yaratmış. Filmi oldukça beğendiğimi belirterek bir 5-10 dakika daha kısa olmasını yeğlerdim. Bazı sahneler sarkıyor, dinamizmi bozuyor. Ümit Ünal, baş karakteri Neslihan’ın dünyasını iki farklı eksende tanıtıyor seyirciye. İlki, Neslihan’ın hayal dünyası, yani büyük bir televizyon kanalında bol reyting alan popüler yemek programının şıkır şıkır sunucusu olarak… İkincisi de, Neslihan’ın gerçek dünyası, kocasına ve etrafına -onları mutlu edebilmek adına- türlü türlü leziz yemekler yapan, kocasına deli gibi bağlı, çaresiz ve biraz da depresif ev kadını olarak… Ümit Ünal, sinemaya girdiğinden beri kadın ruhunu en iyi anlayan ve bunu eserlerine yansıtan yönetmenlerden. Bu filmde de Neslihan’ı öylesine iyi çözümlemiş ki, seyircinin bulacağı hiç bir açık bırakmıyor karakterde.
Filmin kanımca tek bir yıldızı var; Demet Evgar. Kendisi ne televizyonda ne de sinemada beni hiç şaşırtmadı. Büründüğü her rol ekrandan çıkıp yanımıza gelse onun Evgar olduğuna inanmaz, karakterinin adıyla sesleniriz eminim. Festival boyunca Evgar’ın bu rolüyle -ki Onur Ünlü’nün abartılan filmi “Aşkın Gören Gözlere İhtiyacı Yok” filminde de önemli bir rolü var-, en iyi kadın oyuncu ödülünü alacağını etrafımdakilere sürekli söylemiştim ancak jüri çoğumuzu şaşırttı. Ama içimizi serinleten şu ki, Evgar’ın ismini ne zaman duysak Neslihan’ı hatırlayacağız ve gülümseyeceğiz. Bundan daha büyük bir ödül yoktur sanırım.
Sözü daha fazla uzatmaya gerek yok. “Sofra Sırları” Ümit Ünal ve Demet Evgar’ın muhteşem kimyası için bile izlenmeye değer. Kaçırmayın…