Kült mertebesine ulaşmış eserlerin beyazperdeye uyarlandığında çoğu zaman hayal kırıklığı yarattığı su götürmez bir gerçek… En az orijinali kadar iyi ya da uyarlandıkları kitapları başarıları ile gölgede bırakmış film sayısı oldukça az… Kendi adıma en az eserin kendisi kadar iyi roman uyarlamaları hangileri diye düşündüğümde listenin en tepesinde yer alan yerli yapımlardan biridir Yusuf Atılgan imzalı Anayurt Oteli… Bu ortalama 100 sayfalık, incecik kitap öyle güçlü ve katmanlıdır ki, sizi kısa sürede avucuna alır ve kolay kolay da bırakmaz. Ömer Kavur yönetmenliğinde sinemaya uyarlanan aynı adlı film en az romanı kadar kasvetli, başarılı görüntü & sanat yönetimi ve Macit Koper’in leziz oyunculuğu ile şahlanan bir yapım…
Groupama, İstanbul Film Festivali’nde devam eden “Türk Klasikleri Yeniden” projesinin 10. yılında Ömer Kavur’un, Yusuf Atılgan’ın romanından uyarladığı 1987 yapımı “Anayurt Oteli” filmini restore ederek sinemaya yeniden kazandırdı. Tüm toz ve çiziklerinden arıdındırılan filmin ömrüne de 500 yıl eklenmiş oldu. Film geçtiğimiz aylarda festival kapsamında TİM Show Center’da düzenlenen gala gösteriminde izleyici ile buluştu. Ancak daha güzeli filmin 2 Haziran’da “Başka Sinema” öncülüğünde yeniden seyirciyle buluşacak olması haberi oldu. Böyle şizoid otel işletmecisi Zebercet’in ve gecikmiş Ankara treniyle gelen kadının gizemli hikayesi daha çok kişi tarafından izlenebilecek.
Başrollerini Macit Koper, Serra Yılmaz, Orhan Çağman ve Şahika Tekand’ın paylaştığı; Osman Alyanak, Kemal İnci, Cengiz Sezici, Songül Ülkü, Ülkü Ülker, Yaşar Güner, Arslan Kaçar, Osman Çağlar ve Orhan Başaran’ın da rol aldığı, yapımcılığını Sadık Deveci’nin üstlendiği filmin müziklerini yakın zamanda kaybettiğimiz sanatçı Attila Özdemiroğlu besteledi. Zaten dönemin hafızalara kazınmış pek çok film müziğinde Özdemiroğlu imzasını görürüz. Onun gidişiyle film müziklerimiz öksüz kaldı diyebiliriz. “Anayurt Oteli” yalnızlıktan kurtulamayan otel müdürü Zebercet üzerine bir psikolojik gerilim öyküsü gibi görünse de özünde Ömer Kavur’un rüyalar, simgeler, nesneler ve eylemlerin gizli anlamları aracılığıyla, zamanın geçişini anlattığı bir film. Bu yüzdendir ki sinema okullarında en çok okuması yapılan filmlerin başında geliyor hala…
Ömer Kavur’un baş eseri olarak anılan film, Türk sinemasının en güçlü edebiyat uyarlamalarından biri olarak kabul ediliyor. Filmin başrol oyuncusu Macit Koper bu filmdeki performansıyla Nantes Film Festivali’nde En İyi Erkek Oyuncu ödülüne layık görüldü ve SİYAD tarafından Yılın En İyi Erkek Oyuncusu seçildi.
2008 yılında Erden Kıral’ın “Bereketli Topraklar Üzerinde” (1979) filmiyle “Türk Klasikleri Yeniden” projesine başlayan ve bu yıl 10. Yılındaki Groupama, 2009 yılında Ömer Lütfi Akad’ın “Vurun Kahpeye” (1949), 2010 yılında Atıf Yılmaz’ın “Selvi Boylum Al Yazmalım” (1978), 2011 yılında Memduh Ün’ün Üç Arkadaş (1958), 2012 yılında Halit Refiğ’in “Gurbet Kuşları” (1964), 2013 yılında Lütfi Ö. Akad’ın “Vesikalı Yarim” (1968), 2014 yılında Yavuz Turgul’un “Muhsin Bey” (1987), 2015 yılında Metin Erksan’ın “Yılanların Öcü” ve 2016 yılında Zeki Ökten’in “Sürü” (1978) filminin restorasyonlarını üstlenmişti.