Recep İvedik 5 bütün zamanların en iyi gişe açılışını yaptığı için herkes verdi veriştirdi. Neredeyse filmi sevmek ve gülmek cahilliğin belirtisi olarak gösteriliyor. Tabii ki baştan aşağı yanlış bir kanı…

Bu ülkenin en büyük derdi entelektüel sınıfı. Bu entelektüel sınıftan olduğunu kanıtlamak için kendi kimliğini yok saymak ve güya uzman oldukları konularda bile insanları yanlış yönlendirmek en çok rastlanan tavır. Bu yazının asıl konusu Recep İvedik 5, peki nereden geldik entelektüelliğe, bu ülkenin genelinin cahil olduğu yakıştırmasına. Yıllardır Recep İvedikler’i seyrederim. İlk kez 2007 yılında vizyona girdiğinde kimse böyle büyük bir beğeni toplayacağını tahmin etmemişti. Fakat Recep İvedik’i yaratan Şahan Gökbakar ile yönetmen kardeşi Togan Gökbakar çok zor bir şeyi başardı. Her filmle üstüne koydular. Halbuki devam filmlerinin orijinal hikayeden iyi olduğu az görülmüştür. İkili değil Türk sinemasında dünya sinemasında bile zor görülen bir başarı sergiledi. Recep İvedik’in başarısı sadece gişe sayısında değil aslında. Bence onun bu kadar köklü tartışmalara sebep olmasının asıl nedeni Türk entelektüelinin kompleksinde yatıyor. Kısaca insanlar entelektüel olduğunu kanıtlamak için Recep İvedik’i aşağılıyorlar. Sanki İvedik’e laf söyleyince onu seven ve ona gülen yığınlarla aralarında bir mesafe koyuyorlar. Hayali bir sınıf yaratıyorlar.

ÖN YARGILI KRİTİKLER

Film vizyona girdikten sonra eleştirilere şöyle bir baktım. İnanın aslında filmin özüyle ilgili dişe dokunur bir eleştiri bulamadım. Sürekli bir önyargı tekrarı. Efendim Recep İvedik banalmış, kadın düşmanıymış, küfürbazmış. Bu eleştirilerin hiç biri dürüst değil. Çünkü bu eleştirileri sayfalarına taşıyanlar Sacha Baron’un Borat’ını, Adam Sandler’ın Zohan’a Bulaşma’sını , Seth Rogen’in This is The End’ini veya Jim Carrey’nin I Love You Phillip Morris’ini bayıla bayıla seyrediyorlar. Bu filmlerin hepsinde görmek istiyorsanız cinsiyetçi bir yaklaşım, küfür ve her türlü kaba espri var. Peki bunları kabul eden, methiyeler düzen kalemler Recep İvedik’e niye bu kadar düşman? Halbuki komedi türünü bilen birisi Recep İvedik’in çok da farklı veya alışılmadık bir şey yapmadığını anlar. Komedinin en güçlü damarı “köyden indim şehire” durumudur. Veya taşralının burjuvaya dersini vermesidir bilindik komedinin bir yolu. Recep İvedik’te ise bu varoştan çıkan adamın pilates yapmasıyla çözülmüş.

TURİST ÖMER’DEN RECEP İVEDİK’E

Eğer önyargılarınızı bir kenara bırakırsanız Sadri Alışık’ın Turist Ömer’i veya Feridun Karakaya’nın Cilalı İbo’sundan çok da farklı değildir Recep İvedik. Hepsi mert, taşralı veya fakir sınıfa ait burjuvaya kafa tutan karakterlerdir. Diyeceksiniz ki Turist Ömer küfretmezdi. Evet o zamanlar tribünler kravat takan adamlarla doluydu. Köyden kente göçün ilk zamanlarıydı, kentli kültürüne baskın gelen varoşlar yerine ezilmişliğini arabeskle dillendirme çabasındaki gecekondu bölgeleri vardı ve İstanbul’un nüfusu sadece 1 milyondu. Gelelim Recep İvedik’in gişe hasilıta meselesine… Recep İvedik 5’i dört günde 1 milyon 890 bin 410 kişi izledi. Bu gişede gelmiş geçmiş en iyi açılış. Kimileri bunu filmin bir gün erken yani Perşembe günü vizyona girmesine bağlıyor. O zaman filmin pazar günü 652.711 gişe rakamı ile tüm zamanlar tek gün seyirci rekorunu kırmasına ne diyeceğiz? Bazıları yüksek gişe hasılatının sebebi olarak 1326 salonda vizyona girmesini gösteriyor. Bu yüzden de filmi eleştirenler var. İyi de bu filmin içeriğiyle ne kadar alakalı? Yani sinema salonlarındaki tekelleşmenin sebebi mi Recep İvedik? Burada rekabet kuruluna laf söyleyemeyenler Recep İvedik’e sallayarak rahatlıyorlar. Bu insanlar hiç mi düşünmüyorlar o her yıl açıklanan ve birbirlerine girdikleri Sinema Destekleme Fonu, Recep İvedik ve bir kaç gişe rekortmeni film olmasaydı yok olurdu. Her yıl almak için kavga ettiğiniz o paralar Recep İvedikler’den geliyor. Bütün bunlara rağmen Recep İvedik’i sevmemek tabii ki suç değil. Gülmüyorsanız gülmüyorsunuzdur. Ama gülenleri niye aşağılıyorsunuz? Yani bu ülkede daha komik kaliteli filmler üretiliyor da Recep İvedik mi onların önünü kesiyor? Komik olmayın bırakın komikliği Recep İvedik yapsın.

Serdar Akbıyık
1967 yılında İstanbul'da doğdu. İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Sosyal Antropoloji Bölümü'nü bitirdi. Erol Simavi Vakfı Gazetecilik Bursu'nu kazanıp iki yıllık eğitimden sonra Hürriyet Gazetesi'nde istihbarat muhabiri olarak mesleğe başladı. 1992 yılında Hürriyet Yazıişleri'ne geçti. 1993'te Spor Gazetesi'ni kuran grupta yer aldı. 1996'da Hürriyet Yazıişleri'ne döndü. 1999'da Star Gazetesi kuruluşunda bulunmak için Hürriyet'ten ayrıldı. 2000-2001 yıllarında Almanya'da Star Gazetesi'ni çıkaran grupta Yazıişleri Müdürlüğü yaptı. 2002'de Türkiye'ye dönüp Star Grubu'na bağlı olan ve yeniden yayımlanan Hayat Dergisi'nde görev aldı. Hayat Dergisi'nde ve Star Gazetesi'nde sinema eleştirmenliği yaptı. 2004 yılında Star Gazetesi Yazıişleri Koordinatörlüğü görevine getirildi. Halen Star Gazetesi İnternet Yayın Müdürlüğü ve sinema eleştirmenliğini sürdürmektedir. Star Gazetesi, Kral Müzik Dergisi ve internette çıkardığı Cinedergi'de sinema yazıları yayımlanmaktadır. 2007 yılında "Türk Sineması'nı Yönetenler" adlı yönetmenlerle yaptığı röportajları kapsayan bir kitap çıkardı.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.