Anne dizisindeki gazeteci Ali karakteriyle sinirlerimizi oynatan Can Nergis dizilerinin aynı zamanda bir sosyal sorumluluk projesi olduğunu söyledi.

Türk dizileri son süret izleyiciyi kendine bağlamaya devam ediyor. Anne dizisi ise bunların içinde en fazla tartışma yaratanı diyebiliriz. Anne dizisi çocuğu doğuran kadın mı yoksa ona duygusal olarak annelik yapan mı gerçek annedir gibi zor bir sorunun üzerine kurulmuş. Bu sorunun cevabını dizide yaptıklarıyla izleyici tarafından tepki çeken gazeteci Ali karakterini canlandıran Can Nergis’e sorduk.

Anne dizisinin senaryosunu okuduğunuzda projeyi kabul etmenizin sebebi neydi?

Genellikle tv dizisi denilince aşk entrika gibi klışeler gelir akla fakat annenin senaryosunu okuduğumda çok etkilendim. Hem çocuk hem anne gözüyle anlatılan gerçek hikayeler var burada. Annelik bağının dünya üzerindeki en güçlü bağ olduğunu düşününce ne kadar inanılmaz bir hikaye yakaladıklarını ekranda izleyince bir kez daha anladık. Bu işin bir parçası olmak benim için çok mutluluk verici.

Dizide bir gazeteciyi canlandırıyorsunuz hazırlık aşaması geçirdiniz mi?

Tabii ki araştırdım ve okudum. Zaten çok uzak olduğumuz bir meslek de değil açıkçası. Oyuncuların yakından gözlemleyebildiği bir meslek olduğu için bir gazeteciyi oynarken zorlanmıyorum diyebilirim.

Rolünüz bir negatif kahraman olarak da algılanabilir. Kötücül olurken izleyicinin sempatisini de toplamanız gerekiyor. Bu anlamda karakterinizin iyi tarafı nedir?

Aslında ilk zamanlarda Ali kötü gibi gözüktü fakat onun yapmaya çalıştığı bir şey vardı. Zeynep’in gerçekten Meleği sahiplenip koruyacağından ve onun annelik sevgisinden emin olmak istedi. Bu eşikten sonra Ali’nin gerçek kimliğini görmeye başladık.

Türk dizilerinin en büyük handikabı karakterlerin tek düze olması yani iyiler iyi kötüler kötü bunu bir senaryo yetersizliği olarak görebilirmiyiz. Yurt dışında da uzun süre yaşamışsınız orada da aynı problemler yaşanıyor mu?

Karakterler, diziler ve filmler gerçekleri yansıttığı gibi hayal ürünüdür de aynı zamanda. Her hayal ettiğinizi de çekmek teknik olarak mümkün olmayabiliyor. Ben senaryoların kötü olduğunu düşünmüyorum ama teknik olarak tabi ki ilerisinde ya da gerisinde olduğumuz ülkeler var. Bu nedenle her toplumun her olaya da farklı gözlerle bakıyor olması çeşitlilik olmasına neden oluyor.

Anne dizisi çocuğu doğuran kadın mı yoksa ona duygusal olarak annelik yapan mı gerçek annedir gibi zor bir sorunun üzerine kurulmuş. Bu noktada sizin yorumunuz nedir?

Kesinlikle doğuran değil, emek ve sevgi veren, yetiştirip büyüten, çocuğun kişiliğini şekillendiren kişidir anne. Ben bunu tartışmanın bile gereksiz olduğunu düşünenlerdenim.

Anne dizisini aileniz seyretti mi? Özellikle annenizin bir yorumu oldu mu?

Evet seyrettiler ve beğenerek izliyorlar. Ninem eski bir gazetci olduğu için ondan rolümle ilgili tüyolar aldım.

Modellikten oyunculuğa geçen çok isim vardır. Sizce bu bir dezavantaj mıdır? Yoksa aslında bir kabiliyet sorunumudur?

Bana göre oyunculuk yeteneği olmayan biri ne kadar eğitim alırsa alsın iyi bir yere gelemez. Çünkü kabiliyet artı eğitimdir olması gereken. Modellikten ya da başka bir meslekten geçiş yapılabilir eğer yetenekliyseniz. Modellerin bu denemeleri yaygın çünkü ekran güzel insan da seviyor bildiğiniz gibi. Ama hiç birzaman sadece güzellik yeterli değildir.

Uzun süre yurt dışında yaşamışsınız ama sonuçta çocukluğunuzu İstanbul’da geçirmişsiniz yani sinemayla Yeşilçam filmleriyle tanışmışsınızdır. Yeşilçam’a nasıl bakarsınız. Etkilendiğiniz oyuncu var mı?

Çocukluğumuzda Yeşilçam filmlerini izleyerek büyüdük. Yeşilçam’a emek veren başrolünden yardımcı oyuncusuna ve kamera arkası yani herkes benim için değerlidir. Yeşilçam yılları filmler hem zor hem de imkansızlık içinde çekildi. Etkinlediğim oyuncular Ayhan Işık, Kemal Sunal…

Bir çok dizide oynarken sizi sinema filmlerinde göremedik. Bu bir tercih mi yoksa uygun proje mi olmadı?

Ben işimi severek yapıyorum. Kendime uygun olan projeleri değerlendirmeye çalışıyorum. Sinema filmi projeleri geliyor ancak dizide oynayan oyuncuların film için müsait olamamalarından dolayı gelen projeleri kabul etmedim.

Anne dizisinde oynadığınız karaktere izleyiciler nasıl tepki gösteriyorlar? Bu tepkiler negatif ise özel hayatınızı ne kadar etkiliyor?

İzlieyiciler tepki gösteriyorlar. Özellikle küçük çocuğa ve onu kaçıran Zeynep’e yardım etmediğim için ilk başlarda tepki gösterdiler ancak şu an bu tepkileri dizinin de ilerlereyen bölümlerinde azaldı.

Türkler sıcakkanlı insanlardır ve belki bu yüzden tepkileri abartılı olabilir. Asya’da da aynı durum sözkonusu mu?

Türkler sıcakkanlı insanlar ve tepkileri abartılı ancak bu sahiplendikleri için oluyor. Sevdikleri ve sahip çıktıkları değerler için tepkileri abartılı olabiliyor. Ama bu bizim Türklerin kötü bir özelliği değil. Sahiplendiği değerlere verdiği tepki diye düşünüyorum.

Bundan sonraki projeleriniz nelerdir?

Anne dizisi devam ediyor. Bu proje bitmeden sıradaki projeleri konuşmak olmaz. Bir ajanı canlandırmak isterim.

Anne dizisi izleyicilerine benim size sormadığım ama sizin söylemek istediğiniz bir şey var mı?

Bana göre Anne dizisi sosyal sorumluluk projesidir. Bu işin bir parçası olmak benim için çok mutluluk verici çünkü gercekten hayatımızın içinde olan ve çoğu zaman görmezden gelinen yaraları açıyor ve belki de izleyiciyi bu konularla ilgili daha duyarlı olmaya çağırıyor. Aslına bakarsanız benim kariyerimde aynı zamanda bir sosyal sorumluluk projesidir anne dizisi. Bu nedenle de özel bir yeri olacak benim için ileride de.

 

Serdar Akbıyık
1967 yılında İstanbul'da doğdu. İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Sosyal Antropoloji Bölümü'nü bitirdi. Erol Simavi Vakfı Gazetecilik Bursu'nu kazanıp iki yıllık eğitimden sonra Hürriyet Gazetesi'nde istihbarat muhabiri olarak mesleğe başladı. 1992 yılında Hürriyet Yazıişleri'ne geçti. 1993'te Spor Gazetesi'ni kuran grupta yer aldı. 1996'da Hürriyet Yazıişleri'ne döndü. 1999'da Star Gazetesi kuruluşunda bulunmak için Hürriyet'ten ayrıldı. 2000-2001 yıllarında Almanya'da Star Gazetesi'ni çıkaran grupta Yazıişleri Müdürlüğü yaptı. 2002'de Türkiye'ye dönüp Star Grubu'na bağlı olan ve yeniden yayımlanan Hayat Dergisi'nde görev aldı. Hayat Dergisi'nde ve Star Gazetesi'nde sinema eleştirmenliği yaptı. 2004 yılında Star Gazetesi Yazıişleri Koordinatörlüğü görevine getirildi. Halen Star Gazetesi İnternet Yayın Müdürlüğü ve sinema eleştirmenliğini sürdürmektedir. Star Gazetesi, Kral Müzik Dergisi ve internette çıkardığı Cinedergi'de sinema yazıları yayımlanmaktadır. 2007 yılında "Türk Sineması'nı Yönetenler" adlı yönetmenlerle yaptığı röportajları kapsayan bir kitap çıkardı.

LEAVE A REPLY

Please enter your comment!
Please enter your name here

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.