Adı Efsane, Kanal D’nin Cumartesi akşamları izleyiciyle buluşan yeni dizisi. Dizi oyuncu kadrosunun güçlü olması ve geniş bir kitleye hitap edebilecek olması göz önüne alındığında dönemin en iddialı yapımlarından birisi bence. Dizinin başrollerinde Erdal Beşikçioğlu (Tarık Aksoy), Gökçe Bahadır (Bahar) ve Rojda Demirer (Seçil) yer alıyor. Ünlü oyunculara dizinin genç ekibini oluşturan Almila Ada (Melis Aksoy), Cem Yiğit Üzümoğlu (Hakan Şahin), Baran Bölükbaşı (Fikret Yurdakul), Hakan Ummak (Sadık Uzun), Kaan Sevi (Ali Akıncı), Burak Aybastı (Ömer Başaran), Özgü Kaya (Sibel), Emre Bey (Kıvanç) ve küçük oyuncu Leya Kırşan (Zeynep) eşlik ediyor.

Dizinin konusu şöyle, başarılı ve ünlü basketbolcu Tarık kariyerinin doruk noktasında birazda fevri karakterinin etkisiyle bir kaza geçirir ve sakatlanır. Bu kazadan sonra Tarık işini, eşini, sahip olduklarını ve kızlarının velayetini kaybeder. Tarık’ın tek amacı kızlarının güvenini kazanmak, hayatını az da olsa düzene sokmak ve kızlarının velayetini geri alabilmektir. Bunun için bir okulda basketbol koçu olarak işe başlar. Takımın okulun en sivri öğrencilerinden kurulacak olması Tarık’ın işlerini oldukça zorlaştıracaktır.

 

Looser Tarık

Tarık alışılagelmiş kahramanların dışında kaybetmiş ve kaybetmeye devam eden, acı çeken ve acı çektiren, başarı ve kaybı birlikte yaşayan, bir yandan kadınların âşık olduğu, diğer yandan nefret ettiği; bir yandan inanmak istenilen sözler veren diğer yandan bu sözleri asla tutmayan, tutamayan derinlikli bir anti kahraman. İzleyiciler de tıpkı dizidekiler gibi Tarık’ı sevmek ve nefret etmek arasında gidip geliyorlar. Çünkü Tarık, bir yandan kızlarını tekrar kazanabilmek için çırpınıyor, babası tarafından şiddete uğrayan öğrencisini kurtarmak için araya girip bıçaklanıyor, diğer yandan öfke nöbetleri geçirip etrafında ne varsa kırıp döküyor. Onun bu hallerinden nasibini sıkça alan kızların velayetini elinde bulunduran teyzeleri Seçil. Seçil, gerçek anlamda da Tarık’a aşk ve nefreti bir arada yaşıyor. Tarık’a karşı geçmişten gelen hiç söze dökemediği bir aşkı var. Âşık olduğu adam önce eniştesi olmuş ardından da ablasının ölümüyle kızların velayeti noktasında düşmanı gibi sürekli çatışma halindeler. Tarık’ın öfke nöbetlerinden nasibini alan bir diğer isim çalıştığı lisedeki edebiyat öğretmeni Bahar. Bahar da Tarık’ın gitgellerinden nasibini fazlasıyla alıyor. Bir çeşit sürtüşme ile başlayan tanışıklıkları zamanla duygusal yakınlaşmaya dönüşecek gibi dururken Bahar öğrencilerin menfaati için Tarık’ı şiddet probleminden ötürü şikâyet ediyor. Bahar bu konuda geri adım atsa da Tarık atmıyor ve bir kez daha kızlarını hayal kırıklığına uğratıyor.

Aykırı Ama İyi Çocuklar

Tarık’ın koçluğunu yaptığı ve aslında yoktan var ettiği takımın kahramanları da birer anti kahraman aslında. Hakan’ın liderliğindeki grup ilk bakışta oldukça aylak takımı olarak nitelendirilen grup zamanla iyi yanlarıyla öne çıkmaya başlıyor. İlk başlarda birbirlerine benzediklerinden midir bilinmez Tarık ile en çok çatışan Hakan’dır. Hikâye ilerledikçe Tarık ve Hakan’ın birbirlerine benzeyen yanları aralarında sessiz ama ortak bir dil oluşturmalarına neden olur. Melis’in sevgilisi ve zengin sınıfın temsili olan Kıvanç ile çatışmaları, Melis’le sık sık yollarının kesişmesi ilerleyen bölümlerde olabilecek duygusal yakınlaşmanın habercisi şimdiden.

Adı Efsane, dediğim gibi geniş bir hedef kitlesine hitap etme çabasında olan bir dizi. Bunu da bir yandan aşkları, kavgaları, söylenmemişlikleriyle gençlerin hikayelerini, diğer yandan da yetişkinlerin birbirleri ve kendileriyle çatışmalarını anlatarak yapmaya çalışıyor. Görünen o ki şimdilik başarıyor gibi…

 

NERGİZ KARADAŞ

 

 

 

Nergiz Karadaş
Ankara doğumlu olan Nergiz Karadaş, 2007 yılında Başkent Üniversitesi, İletişim Fakültesi, Radyo TV ve Sinema bölümünü bitirdikten sonra Gazi Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Radyo TV ve Sinema Anabilim dalında “Türk Sinemasında Bir Oyunculuk Analizi: Şener Şen Örneği” başlıklı yüksek lisans tezini tamamladı. 2017 yılında Anadolu Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Sinema-TV Anabilim Dalı’nda “1980 Sonrası Türk Sineması’nda Zenginlik Temsilleri Üzerine Bir Alımlama Çalışması” başlıklı doktora tezini tamamlamıştır. Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Sinema Televizyon Bölümünde Dr Öğretim Üyesi olarak çalışmaktadır. İki yılı aşkın bir süredir Cinedergi’de dizi kritik yazarı olan Nergiz Karadaş’ın uluslar arası ve ulusal hakemli dergilerde, kitaplarda sinema ve kültürel çalışmalar ile ilgili yazılmış makaleleri bulunmaktadır.

LEAVE A REPLY

Please enter your comment!
Please enter your name here

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.