Michelle Williams Dawson Creek’ten beri iyi filmlerin iyi sanatçısı olarak anıldı. 2012’de Marlyn Monroe’yu canlandırma cesaretini gösteren yıldız Oscar adayı Manchester By The Sea filminde harcandı.
Michelle Williams Montana’da beş çocuklu bir ailenin kızı. Üç üvey kardeşe sahip olan Michelle taşralı kız olmanın kendine çok şey kattığını söylüyor. Michelle 15 yaşındayken ebeveynleri boşanmış. Ama o zamana kadar kendi yolunu çizmiş güzel yıldız. 14 yaşındayken Lassie filminde rol aldı. Hemen bir yıl sonra ise Species filminin kadrosuna girmeyi başardı. 1997 yılında ise Jessica Lange ve Michelle Pfeiffer’la beraber rol aldığı A Thousand Acres filmi dikkatleri onun üzerine çekti. Bu filmindeki başarısı sayesinde ünleneceği Dawson Creek dizisinde Jen lindley karakterini canlandırdı. Daha sonra ise birçok iyi filmde rol aldı. Bu filmlerin çoğu bağımsız yapımlardı ve gerçekten iyi performanslar gerektiriyordu. Michelle hepsinin altından başarıyla kalktı. 2005 yılında ise onun hayatını sonsuza kadar değiştirecek projeye katıldı. Brokeback Mountain filminin setinde Heath Ledger ile çıkmaya başladı bu beraberlikten Matilda adlı kızları oldu. 2007 yılında ise çift ayrıldı. Trajediyse bundan sonra başladı. Hemen bir yıl sonra Heath Ledger hayatını kaybetti. Michelle Heath ledger’ın kaybı için onu özlüyorum diyor, “Özellikle ilk zamanlarda yüreğimde bir yara ile dolaştım. Onunla kızımın ilk adım atışını seyrettik. Herşeyi paylaştık. Şimdi de kızımla beraber hep onun bizim yanımızda var olduğunu düşünüyorum. Bazı yönlerden ondan gitgide uzaklaştığım düşüncesi beni üzüyor” diyerek sözlerini bitiriyor. Bu trajedinin ardından Michelle filmlerine devam etti. Ve Marilyn ile Bir Hafta filmiyle Oscar adaylığını kazandı. Suit Francaise filminden sonra ise bu yıl Manchester By The Sea filmiyle karşımıza gelecek. Bütün filmlerinin içinde en etkisiz rolü bu olsa gerek ama kaderin cilvesine bakın ki bu rolle Oscar adayı Michelle Williams.