Star Tv ekranlarından yeni bir dizi daha girdi hayatımıza. MEDYapım-MF Yapım yapımcılığında çekilen Anne adlı dizinin başrollerinde Vahide Perçin (Gönül), Cansu Dere (Zeynep) ve minik oyuncu Beren Gökyıldız (Melek) yer alıyor. Oyunculara Gülenay Kalkan ( Cahide), Gonca Vuslateri (Şule), Berkay Ateş (Cengiz), Can Nergis (Ali), Alize Gördüm (Gamze Güneş) ve Ahsen Eroğlu eşlik ediyor.
İlk bölümüyle sosyal medya yorumlarına göre izleyicisini gözyaşlarına boğan dizinin konusu ise şöyle; Annesinin sevgilisi Cengiz’in etkisiyle annesinin hayatında yük olan Melek Cengiz ve annesinden sürekli şiddet gören, aç bırakılan ama yine de annesi üzülmesin ya da zarar görmesin diye yaşadığı her şeyi örtbas edip hayata gülümsemeye çalışan küçük bir kızdır. Şule çalıştığı pavyondan elde ettiği bütün kazancı Cengiz’e verdiği için çoğu zaman kendisi aç uyumak zorunda olsa da tavşanı Sakız’ı aç bırakmamak için elinden geleni yapar Melek. Bir gazete haberinde gördüğü küçükken cami avlusuna bırakılan kızın mutlu aile resminin fotoğrafını keserek cebinde saklayan Melek mutlu ve güvenli bir yuvaya sahip olmak için her gün cami avlusunda saatlerce bekler.
Zeynep ise evlatlık verildiği aile ile ilişkileri kopuk olan, hiç hatırlamadığı ama kendisini terk ettiği annesinin de etkisiyle anneliğe ve çocuklara uzak duran soğuk görünümlü bir karakterdir. Göçmen kuşlar üzerine çalışmalar yapan ve çektiği fotoğraflar dünya çapında ilgi gören Zeynep bir üniversitenin araştırma grubunda çalışmak için başvurmuş ve oradan haber beklediği süreç içerisinde geçici öğretmenliğe başlamıştır. Zeynep ve Melek’in yolları bu sayede kesişir. Zeynep kaza geçiren öğretmenlerinin yerine geçici olarak Melek’in sınıf öğretmeni olur. Bu tesadüf onların uzun süreli yol arkadaşlığının da tohumlarını atar. Zeynep, diğer çocuklardan farklı olan Melek’in hayatındaki zorlukları gördükçe ona biraz daha yakınlaşır. Araştırma projesine kabul edilmesiyle yolları ayrılmak üzereyken Zeynep, Melek’i kapının önüne çöp poşetinin içinde bırakılmış olarak bulur. Yarı baygın haldeki Melek’i kendi evine getirir. Açık açık konuştuklarını görmesek de Zeynep artık Melek’in hikâyesini bütün çirkinliğiyle görür.
ZEYNEP Kızını, Melek Annesini Seçer
Öğrendiklerinden sonra Zeynep, Melek’i bırakamaz ve birlikte bir plan yapıp kaçmaya karar verirler. Zeynep, Melek’i kurtarmak için onu kızı olarak yanında götürecek, Melek ise bir ömür boyu bu yalanı sürdürerek ona Anne diyecektir. Birlikte planladıkları gibi kırmızı paltolu ve bereli Melek en son fırtınalı havada deniz kenarında görülür. Kimseye fark etmeden beresini denize atar ve Melek’i arama kurtarma çalışmaları devam ederken İstanbul’a gitmek için Zeynep ile yola çıkarlar. Zeynep’in, Melek’in kimlik ve dolayısıyla okul sorununu nasıl çözeceği, onu kendi kızı gibi nasıl göstereceği soruları dizinin bundan sonraki kriz anlarında belirleyici olacağı kesin. Ancak itiraf etmeliyim bir izleyici olarak ben Melek’in çektiği eziyetlerin üzerimde bıraktığı etkiden midir bilmiyorum yakalanma ihtimallerini düşünmek istemediğimi fark ettim. Çünkü her ne kadar Cengiz’in Melek’i dövdüğünü görmesek de kemerini çıkardığı sahne ülkemizde ve dünyada bir türlü önüne geçilmeyen çocuk istismarını anımsattı bana ve parmak uçlarıma kadar ürperdim. Bu noktada küçük oyuncu Beren’in başarılı performansına değinmeden geçemeyeceğim. İlk bölümü neredeyse kendi başına sırtladı götürdü. Onun tansiyonu en yüksek sahnelerde bile oldukça başarılı bir oyunculuk sergilemesini alkışlarken izleme anının yaşattığı geriliminde etkisiyle çocuk oyuncuların ruhsal gelişimlerinde bu rollerin nasıl izler bıraktığını düşünmeden edemiyorum.
Bu yazı yazıldığı esnada dizinin henüz ilk bölümü yayınlandığı için izlenirliğine ilişkin bir şey demek çok kolay olmasa da ilk bölümü konu, karakterizasyon ve mizansen açısından başarılı bulduğumu söyleyebilirim. Bundan sonra ne olur izleyip göreceğiz.
NERGİZ KARADAŞ