SHOW TV’nin yeni sezonda pazartesi akşamları izleyiciyle buluşan iddialı yapımı “İçerde”nin başrollerinde Çağatay Ulusoy (Sarp), Aras Bulut İynemli (Mert) , Çetin Tekindor (Celal Duman), Bensu Soral (Melek), Damla Colbay (Eylem), Mustafa Uğurlu (Yusuf Kaya) , Rıza Kocaoğlu (Davut) ve Nihal Koldaş (Füsun), yer alıyor. İçerde Celal Duman adlı mafya babasının tetikçisi olan babaları yüzünden daha çocuk yaşlarından itibaren yolları ayrılan ve birbirlerini tanımadan büyüyen ve sonrasında düşman cephelerde karşılaşan iki kardeşin hikâyesi çerçevesinde şekilleniyor.
Söyle Bana İçerde Misin?
İçerde adlı dizide büyük kardeş Sarp karakteri Çağatay Ulusoy’un başarılı karakterizasyonu ile hayat buluyor. Babasının içeri atılması ve kardeşi Umut’un ortadan kaybolmasının ardından annesiyle bir başına kalan ve iyi bir komiser olmak için elinden geleni yapan Sarp mezuniyetine bir hafta kala Organize Şube Müdürü Yusuf tarafından akademiden kovuluyor. Kendisine yapılan bu haksızlığı yediremeyen Sarp, mezuniyet günü Yusuf Müdür’e silah çektiği için 12 ay hapis yatıyor. Hapiste olduğu süre içerisinde kendisine Celal Duman’ın uzattığı yardım elini reddeden Sarp, tahliye olduktan sonra onun tetikçisi olmayı kabul ediyor. Sarp’ın bu dönüşümü annesini kahretse de, ne Füsun Hanım, ne de arkadaşı Eylem Sarp’a söz geçiremiyor. Bu noktada Sarp’ın dönüşümü akla mantığa yattığı ve inandırıcı göründüğü için işin gerçek yüzünün ortaya çıkması izleyiciyi şaşırtmakla birlikte merak ve ilgiyi arttırıcı bir etki yaratıyor.
Başarılı bir kurguyla ilk etapta Yusuf Müdür’ün kovduğunu düşündüğümüz Sarp’ın, flashback sahnelerinden anlaşıldığı üzere aslında o konuşmanın devamında Yusuf Müdür’ün kendisine Celal Duman’ın ekibine köstebek olarak girmesi yönünde yaptığı teklifi kabul etmiştir. İşin ucunda hapis yatmak ve annesini üzüntüden kahretmek olsa da, ailesinin dağılmasına neden olan Celal Duman’ı cezalandırmanın tek yolu budur. Sarp, Celal Duman’ın güvenini kazanmak için elinden geleni yapar. Oynadığı oyunu annesiyle bile paylaşmaz. Sadece Yusuf Müdür ve kendisi bilmektedir. Sonunda Celal Duman’ın güvenini kazanır ve çeteye girer. Bir yandan da amacına ulaşmak için kullanacağı Celal’in manevi kızı ve avukatı Melek ile yakınlaşmaktadır. Yıllardır öldü bildikleri kardeşi Umut’un yaşıyor olabileceğine ilişkin edindiği ipucu Sarp’ı bir an için Celal Duman’la ipleri kopartmanın eşiğine getirse de son anda amacına ulaşmak için şimdilik beklemenin daha doğru olduğuna karar verir.
Küçükken babasını susturmak için kaçırılan ve bir süre sokakta mendil sattırıldıktan sonra Celal Duman tarafından yetiştirilen Mert ise polis akademisinden mezun olduktan sonra Organize Suçlara köstebek olarak girer. Ailesine dair hiçbir şey hatırlamayan ve dolayısıyla Celal Duman’ın ailesine ve kendisine yaptıklarını bilmeden onu manevi babası olarak kabul eden Mert’in amacı Celal Duman’a bilgi sağlamak ve işlerinin engellenmesini önlemektir. Sonraki süreçte işlerin başına geçecektir. Sarp’ın kısa sürede Celal’in güvenini kazanıp ekibe girmesi Mert’i oldukça rahatsız eder. Mert, Sarp’ın arkadaşı muhabir Eylem ile yakınlaşır ve böylece annesi Füsun’la da tanışır. Bu noktada kaçırıldığında 3 yaşında olan Umut/Mert’in geçmişe dair hiçbir şey hatırlamıyor olması biraz göze batıyor.
İzleyici İçerde Mi?
Kadrosu oldukça başarılı isimlerden oluşan dizi ekranlara hızlı bir giriş yaptı. Reytingler ve özelliklede sosyal medya yorumları gösterdi ki izleyiciden de tam not aldı ve tabiri caiz ise izleyiciyi içine aldı. Peki, daha ilk bölümlerden bunu nasıl başardı. Kanımca öncelikle oyuncu kadrosu izleyicinin diziye ilgi duymasını, merak etmesini sağladı. Oyuncu seçimi kadar oyuncuların rolle kurduğu ilişkide diziyi izlenir kıldı. Bu çerçevede benim dizideki favorilerim Sarp ve Davut. Diğer yandan yerli dizilerin tek tip hikâyelerinden farklı olarak İçerde’nin polisiye bir hikâye içermesi ve kendi benzerlerinden en azından bu aşamada daha iyi görünmesi diziye olan ilgiyi biraz daha arttırdı. Aksiyonun şimdilik tadında olması da iki saat gibi oldukça uzun bir süre de sıkılmadan izlememizi sağladı. Ki umarım bir noktadan sonra hikâye tıkanmaz ve tekrara bağlamaz. Aksiyonun başarısı birazda mizansenin başarısıyla ilişkili ki bunu da es geçmeyelim. Ayrıca son olarak ufak bir hatırlatma dizi “The Departed” (Köstebek) filminden uyarlanmakla birlikte bence kendi dinamiklerini de taşıyor. Evet dizi daha yolun çok başında ben bozmaz bu tat da devam ederse tutunur diye düşünüyorum. Bir şey demek için beki erken, ama yine de artılarını göz önünde bulundurarak bir şans vermek gerek diye düşünüyorum. Ben şimdilik “İÇERDE’YİM”.