2016 yılı daha bitmeden, Hollywood’un üzerine kara bir bulut gibi çöken yıldız kayıplarına biri daha eklendi, Gene Wilder.
İlerki zamanlarda hatırlanacak ve konuşulacak o kadar çok hatıra bıraktı ki Gene Wilder, ama herhalde en akılda kalanı, yakın zamanda duyduğumuz ve hiç çıkmamacasına aklımıza düşen, James Corden’ın “The Late Late Show” davetini nazik bir şekilde nasıl reddettiğiydi.
Çikolata fabrikası sahibi, mor renkli kadife ceketli Willy Wonka karakteri ile zihnimize kazınan Wilder, bazen alkolik bir kovboy, bazen de çılgın Doktor Frankenstein olarak çıktı karşımıza.
İşte Wilder ve unutulmazları…
The Producers (1968)
Yönetmenliğini Arthur Penn’in yaptığı 1967 yılı yapımı “Bonnie ve Clyde”ın ardından, Wilder’ın ikinci beyaz perde deneyimi, yönetmenliğini Mel Brooks’un yaptığı, The Producers.
Çoğumuzun “The Hitler you loved, the Hitler you knew, the Hitler with a song in his heart” yani “Sevdiğin Hitler, bildiğin Hitler, kalbinin içinde şarkı olan Hitler” repliğiyle hatırladığı meşhur müzikal.
Başlarda normal gibi görünen fakat zamanla dağıtan Leo ismindeki müthiş eğlenceli muhasebeci olarak karşımıza çıkmıştı Wilder. Filmin bir diğer karateri Zero Mostel’in canlandırdığı yapımcı Max’in tam zıttı biriydi.
Willy Wonka & The Chocolate Factory (1971)
Johnny Depp’i silin zihninizden. En az 3 jenerasyon film izleyicisinin gerçek Willy Wonka’sıdır Wilder. Roald Dahl’ın romanına hayat veren kişidir. Mizah ve korku uyumunu en iyi yakalayan yapıtların belki de en iyi örneğidir, en önemlisidir.
Golden Globe ödülüne aday gösterilen, bugün bile önünde eğilebilinecek ustaca oyunculuğu görebileceğiniz ender yapıtlardandır.
Blazing Saddles (1974)
Yönetmenliğini Mel Brooks’un yaptığı film, sinema tarihinin en meşhur “osuruk”, yanlış okumadınız “gaz çıkarma” sahnesini içeren, aynı zamanda bu tür bir sesin beyaz perdede ilk kez başarıyla kullanıldığı filmdir Blazing Saddles.
Bu klasik kovboy filminde Wilder, gerçek ismi Jim olup “Waco Kid” olarak cağrılan, alkolik bir silahşör olarak çıkmıştı karşımıza. Cleavon Little’ın canlandırdığı sonradan şerif olan, siyahi demiryolu işçisi Black Bart karakteri ile olan ve insanı kırıp geçiren, kahahaya boğan sahneleriyle Wilder’ın unutulmazları arasında sayılabilecek, izlenmesi gereken, önemli yapıtlardan biridir.
Young Frankenstein (1974)
Wilder’ın kendi fikrini Blazing Saddles filminin setinde yönetmen Mel Brooks ile payaşması sonucu meydana çıkan yapıt, ve sonunda izleyici ile buluşan Dr. Frankenstein rolündeki Wilder, Yaratık rolündeki Peter Boyle ve Marty Feldman üçlüsünün izlenmeye değer müthiş uyumu. Kaçırılmaması gereken, Hollywood sinemasının klasikleri arasında kendine yer bulan harika ve eğlenceli bir film.
Stir Crazy (1980)
Bruce Jay Friedman’ın yazdığı ve Hollywood sinemasının duayenlerinden Sidney Poitier’in yönettiği Stir Crazy, Wilder ve Pryor’un birlikte rol aldıkları 5 yapıttan bence en önemlisi. Wilder’ın, filmin bir bölümünde zenci rolü yaptığı sahne, günümüzde bunu yapabilecek aktör sayısı herhalde bir elinde parmaklarının sayısını geçmez.
Hoşçakal Çikolata fabrikası sahibi, mor renkli kadife ceketli Willy Wonka..
Güler yüzünü, nezaketini, usta yorumunu özleyeceğiz..
BURAK YARKENT