Çocuk klasiklerinin sinema versiyonlarını seviyorsanız yılın en büyük eğlencesine hazır olun!

“Hindistan’da yaşayanların eti nar gibi kızarmış hindi tadında olurmuş. Yetişkin İngilizler ise mideye indiler mi inim inim inletirlermiş adamı… Bali Adası’nda yaşayan insancıklar balina tadındadır… Kazakistan’da yaşayan Kazaklar var ya, onları yemeye kalkarsan, yünlü yünlü bi şeyler takılır boazına, gıcık yapar alimallah!… Bir Brezilyalı yedin mi, koca bir tabak bezelya yemiş gibi olurmuşsun… Mısırlıların tadına doyum olmazmış, neden dersen ağızda mısır tadı bırakırlarmış da ondan. Nil Nehri kıyılarında yaşayan Mısırlılar, süt mısır tadında, Süveyş kanalı çevresinde yaşıyan Mısırlılar patlamış mısır tadında, çölde yaşayanlar da mısır gevreği tadında.”

Yukarıdaki satırlar 1982 yılında İngiltere’de yayınlanan, Roald Dahl’ın yazıp Quentin Blake’in illistrasyonlarını yaptığı çocuk kitabı “The BFG – The Big Friendly Giant”’a ait. Sırf bu satırlardan bile Dahl’ın eşsiz mizahını görebilirmek mümkün. Sadece Büyük Britanya’da 37 milyondan fazla satmış bir çocuk kitabından söz ediyoruz.

Dahl’ın 1962 yılında daha yedi yaşındayken ölen kızı Olivia’ya adadığı eseri 1989 yılında bir Animasyon ile hayat bulmuştu. Frank Marshall ve Kathleen Kennedy’nin hikayeyi filme alma projesi ise 1990’ların başına kadar gidiyor. Sayısız kez senaryosu değişik ellere geçen eseri en sonunda 2011 yılında Dreamworks satın alarak Steven Spielberg’i yönetmen koltuğuna oturtmuş. Senaryosu 2015 yılında kaybettiğimiz, daha önce Spielberg’in yönettiği E.T.’nin de senaristi olan Melissa Mathison tarafından yazılan film, ikiliyi son kez bir araya getirmiş olmak gibi de bir öneme sahip.

Yetimhanede kalan Sophie(Yeni çocuk yıldızımız Ruby Barnhill)’yi bir gece uyku tutmaz. Ürkütücü şeyleri düşünen Sophie, kalkıp perdeyi kapamaya karar verir. İşte tam o sırada gözü sokakta yürüyen dev karaltıya takılır. Dört insan boyunda, siyah pelerinli bu dev elinde bir çanta ile borazana benzeyen bir şey taşımaktadır. Dev, sokaktaki her evin penceresinden içeri uzanmakta, çantasından aldığı bir kavanozun içindekileri borazanına döküp odaların içine üflemektedir. Dev, Sophie’nin kendisini gördüğünü fark eder, Sophie’yi kaptığı gibi koşturmaya başlar. Sophie upuzun bir yolculuğun ardından kendini Devler Ülkesi’nde bulur. Onu kaçıran deve kendisini yememesi için yalvarırken, bir de anlar ki bu dev aslında öyle kötü, zalim, “insancık yiyen bir yamyam” değil; iyi huylu, nazik ve çocuk dostu bir dev, kendi değişiyle “Devler Ülkesi’nin tek insacıl devi”dir. Adının The BFG (Big Friendly Giant) ya da Türkçesi ile Koca Sevimli Dev olduğunu söyleyen kepçe kulaklı, koca burunlu dev ile minimini Sophie çok geçmeden arkadaş olurlar.

Ne var ki Devler Ülkesi’nde BFG dışında acımasız mı acımasız dokuz dev daha yaşamaktadır: Kanasusamış, Teklokmadayutan, Kemikkıran, Adamyiyen, Çocukçıtlatan, Butkoparan, Silipsüpüren, Kançıkaran ve Kızkaçıran. İkili Devlerin çocukları yememesi için beraber bir plan yapmaya karar verirler.

Ancak insanlar için bir dev olan BFG, Devler dünyasında itilip kakılan ufak tefek bir yaratıktır. Bu ikiliyi başarılı olmaları için İngiltere Kraliçesi’nin de dahil olduğu bir dizi macera beklemektedir.

Steven Spielberg’ün kitabın basımı ile aynı dönemlerde çektiği klasiği E.T.’de çocuk ve insanların canavar olarak gördüğü dost uzaylı temasını bu sefer CGI efektlerinin büyük yardımı ile Dev ve küçük çocuğun dostluğuna çeviriyor. Efektler dışında Spielberg’in en büyük yardımcısı ise önceki filmi Bridge of Spies’daki rolü ile Oscar heykelciğini evine götüren Mark Rylance oluyor. Koca Sevimli Dev’e hayat veren Rylance ürkütücü yaratığın içindeki dost canlısı karakteri göstermekte başarılı olduğu söyleniyor. Frank Marshall Spielberg’in iki aktörün de yüz yüze performans sergilemesi için uğraştığını söylüyor. Bunun için Spielberg’e daha filmi çekerken, yönetmen koltuğunda baktığı ekrandan Rylance’ı dev olarak görmesini sağlayan yeni teknolojik gelişmeler yardımcı olmuş.

“Bu kadar duygusal bir karakteri filme aktarmak büyük bir işti” diyor usta yönetmen. “Ancak sadece ana karakterin yapımı en büyük sıkıntımız değildi” Diyor Spielberg “Devler ve Rüyalar Dünyası’nı da en baştan inşa etmemiz gerekti. Hiç biri gerçek olmasa da efektler sayesinde tamamen gerçekmiş gibi gösterebildik.” Diye ekliyor.

1 Temmuz’da vizyona girecek film bakalım beklentileri karşılayabilecek mi?

Hazır yeri gelmişken Çocuk Kitaplarından uyarlanan işlere de şöyle bir bakalım;

  1. Where the Wild Things Are (2009)

Spike Jonze’un yönettiği film Maurice Sendak’ın kısa resimli çocuk kitabına dayanıyor. Max adlı çocuğun hayal dünyasında geçen yapımda Jonze konuyu uzatmakta oldukça başarılı olmuş. Müzikler ve görsellik de hikayeyi taşıyor.

  1. Coraline (2009)

Neil Gaiman’ın kitabından uyarlanan, Henry Selick’in yönettiği animasyon filmi bir çocuk filmine göre oldukça karanlık grotesk bir iş. Coraline’in taşındıkları evde bulduğu geçitten diğer dünyaya geçip yaşadığı maceraları anlatıldığı hikayede Gaiman’ın hayal dünyasına saygı duymamak mümkün değil.

  1. Fantastic Mr. Fox (2009)

Wes Anderson’ın yönettiği ve The BFG gibi bir Roald Dahl kitabından uyarlanan yapımda George Clooney, Meryl Streep, Bill Murray gibi önemli isimler seslendirme yapmış. Bir Tilki’nin baba olmadan önce son baskınını yapmak istemesi üzerine kurulu maceralarla dolu filmde stop motion tekniğinden yararlanan usta yönetmen Wes Anderson, çocuk filminden beklenmeyecek bir iş sunuyor.

  1. Hugo (2011)

Brian Selznick’in kitabından uyarlanan filmin yönetmen koltuğunda ise usta isim Martin Scorsese var. Selznick’in illistrasyonlarını başarılı bir şekilde sinemaya aktaran Scorsese Paris’te bir tren garında yaşayan Hugo’nun hikayesinin hakkını veriyor.

  1. Charlotte’s Web (2006)

E.B. White’ın kitabından uyarlanan CGI ve gerçek oyuncuları birleştiren, Dakota Fanning, Julia Roberts, Oprah Winfrey gibi ünlülerin seslendirdiği film yemek masasında servis edilmek istemeyen bir domuz ile onun yardımına koşan bir örümceğin hikayesini anlatıyor.

  1. Charlie and the Chocolate Factory (2005)

Yine bir Roald Dahl kitabına dayanan film Charlie adlı fakir bir gencin şansının yüzüne gülmesini ve şehirdeki gizemli çikolata fabrikasında bir tur kazanmasını anlatıyor. Tim Burton ve Johnny Depp ortaklığının en güzel işlerinden biri olan Charlie and the Chocolate Factory daha önce de Willy Wonka & the Chocolate Factory (1971) ismi ile filme çekilmişti ve tüm zamanların en önemli oyuncularından Gene Wilder unutulmaz bir performans sergilemişti.

  1. The Hobbit (2012-2014)

2012-2014 arası 3 film ile karşımıza çıkan Hobbit, Yüzüklerin Efendisi üçlemesinin popülaritesini kullanmaya çalıştı. Pek çoğumuzun başucu kitaplarından olan Tolkien’in unutulmaz çocuk edebiyatı eseri Hobbit, Peter Jackson’ın konuyu çok uzatmasından dolayı yeteri kadar beğeni kazanmasa da gene de nostaljik bir tat bıraktı.

  1. Mr. Popper’s Penguins (2011)

Richard Atwater ve Florence Atwater’ın beraber yazdığı çocuk kitabına dayanan filmde Jim Carrey 6 pengueni evlat edinen bir iş adamının hayata bakış açısının değişimini anlatıyor.

  1. Lemony Snicket’s: A Series of Unfortunate Events (2004)

Daniel Handler’ın sevilen kitap serisinden uyarlanan yapım çocuk filmlerinin unutulmaz aktörü diyebileceğimiz Jim Carrey’i gene baş role koyuyor ancak bu sefer kötü adam olarak. Bir yangın sonucu ailelerini yitiren üç kardeşin servetine göz dikmiş kuzenleri Count Olaf ile olan maceralarını izliyoruz.

  1. How The Grinch Stole Christmas! (2000)

Dr. Seuss’un unutulmaz eserinden Ron Howard’ın uyarladığı yapım Grinç adlı yeşil yaratığın Noel’i yok etme planlarını anlatıyor. Baş rolde kim mi var? Tabii ki Jim Carrey!!

Masis Üşenmez

 

Obtüratör

Masis Üşenmez
1979 İstanbul doğumlu yazar ilk sinema deneyimini Superman ve Star Wars’la yaşayıp kendini çizgi roman ve bilim kurgu dünyasına atar. Biriktirdiği haftalıklarıyla Star Wars oyuncakları alıp kendi serüvenlerini yazmaya başladığı yıllarda ailesi tarafından Rus edebiyatına yönlendirilmeye çalışsa da orada da Stanislaw Lem, Asimov gibi yazarlarla takılarak bu türden kopamayacağını anlamış, lise yıllarında Arthur C. Clarke, Stephen King gibi yazarları hatmederek …

LEAVE A REPLY

Please enter your comment!
Please enter your name here

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.