“Yeni nesil kadınlardan oluşan Hayalet Avcıları bu ay vizyona giriyor. Fragmanıyla olay yaratan ve eski-yeni hayranları ikiye bölen filmin akıbeti ne olur bilinmez ama olaylı film daha vizyona girmeden çakılmış gibi görünüyor.”

Bundan tam 32 yıl önce hayatımıza giren fantastik/komedi Hayalet Avcıları, yediden yetmişe herkesin kalbine fethetmişti. Tür açısından doğru senaryo, doğru yönetmen ve doğru ekibin ne olması gerektiğinin karşılığıydı adeta. Aradan geçen yıllar boyunca Hayalet Avcıları popüleritesinden hiçbir şey kaybetmediği gibi yeni hayranlar da kazanmaya devam etti. İşte şimdi, tam 32 sene sonra Hayalet Avcıları yeniden beyazperdede hayranlarıyla buluşuyor. Yalnız bu sefer bir takım farklılıklarla… Bu farklılıklardan en büyüğü ise ekibin kadınlardan oluşuyor olması.

Ivan Reitman tarafından çekilen 1984 tarihli ilk yapım, 4 bilim adamının şehre musallat olan hayaletlerle olan mücadelesini komik ve eğlenceli bir şekilde anlatıyordu. Kadroada kimler yoktu ki, Bill Murray, Dan Aykroyd, Sigourney Weaver, Harold Ramis, Ernie Hudson, Rick Moranis gibi birbirinden yetenekli oyuncular bir aradaydı. Doğru oyuncu kadrosu ile bu fantastik/komedinin kimyası tam olarak tutmuştu. Hayaletlerin şehri ele geçirmesi fikri bile başlı başına eğlenceliyken böylesine güçlü bir kadro ile yapım bir kült haline geldi. Filmde özellikle dev “Marshmallow Man” sekansları akıllardan çıkacak gibi değildi.

Aradan 5 yıl geçtikten sonra bu eğlenceli filme yeni bir halka eklemek isteyen yapımcılar, tüm ekibi yeniden bir araya topladılar ve Hayalet Avcıları 2 için kolları sıvadılar. Tıpkı tüm oyuncular gibi yönetmen koltuğuna da aynı isim Ivan Reitman getirilmişti. Senaryoda ise yine ilk filmde olduğu gibi Harold Ramis ve Dan Aykroyd’un imzası vardı. Bu sefer tüm insanların kötü duygularının bir sıvıya dönüşmesi ve bu pembemsi sıvının antik bir tablodaki hayaleti canlandırması ile gelişen olayları izlemiştik. Filmde yine şehri hayaletlerden kurtarmak isteyen ekibimize büyük sorumluluk düşüyordu. Eğlence, komedi ve aksiyonun bol olduğu bu film de hayranlardan geçer not alıyordu.

Sonrasında ise Hayalet Avcıları büyük bir sessizliğe gömüldü. 90’larda ayyuka çıkan üçüncü devam filmi haberi, Ramis ve Aykroyd’un yeni film için senaryo üzerinde çalıştıkları dedikoduları her ne kadar hayranları heyecanlandırsa da 90’larda üçüncü filme dair somut birşey ortaya çıkarılmadı. 2000’lerin ortalarında ise Aykroyd’un üçüncü filmin senaryosunu yazdığı ve filmin gerçekleşeceği haberleri hayranları yeniden bir heyecan deryasına itivermişti. Aykroyd’un sinema sitelerinde yaptığı açıklamalar bu sefer gerçekten üçüncü filmin ayak seslerini duyduğumuzun somut delili gibiydi. Ancak sürekli ötelenen, bir türlü yapım aşamasına geçilemeyen film uzun bekleyişte olan hayranları da umutsuzluğa sürüklemişti. Üstüne bir de filmin popüler oyuncusu yetenekli aktör Bill Murray’in film gerçekleşse bile yer almayacağını belirtmesi iyiden iyiye bu filmin yapılmamasının daha hayırlı olacağı kanaatinde birleşiyordu. 2014 senesinde serinin olmazsa olmaz oyuncularından Harold Ramis’in de hayatını kaybetmesiyle bu filmin gerçekleştirilemeyeceği fikri iyice oturmuştu.

Akabinde ise Hayalet Avcıları’nın bir reboot projesi yani yeniden yeni bir ekiple çekileceği haberleri aldı başını yürüdü. Önce dedikodu şeklinde dolanan haber ardından iki ayrı Hayalet Avcıları filminin yapılacağı ile iyice akılları karıştırmıştı. Hayranlar orijinal ekiple bir Hayalet Avcıları filmi beklerken ayrı ayrı iki film haberi ile şaşkına dönmüştü. Bunlardan biri tamamen kadınlardan oluşan bir hayalet avcıları ekibi diğeri ise erkeklerden oluşan ekip şeklinde iki ayrı filmi işaret ediyordu.

Kafaların iyice çorba kıvamına geldiği anda ise resmi açıklama geldi. Buna göre yönetmen/senarist Paul Feig önderliğinde kadınlardan oluşan bir ekiple Hayalet Avcıları dönecekti. Hayranların bir kısmı bu haberi şaşkınlık ve merak arasında karşılarken bir kısmı da oldukça öfkelenmişti. Kadınlardan oluşan yeni bir ekibe oldukça mesafeli bakan kitle azımsanmayacak kadar çoktu. Öyle ki yönetmen Paul Feig, orijinal seriye asla ihanet etmeyeceğini Twitter’dan duyurmak zorunda kalmıştı.

Başrollerde bu sefer Melissa McCarthy, Kate McKinnon, Kristen Wiig ve Leslie Jones yer alırken yan rollerde Chris Hemsworth, Charles Dance gibi birbirinden parlak isimler yer alıyordu. Filmde ayrıca orijinal seriden Bill Murray, Dan Aykroyd, Ernie Hudson, Sigourney Weaver ve Annie Potts’ta ufak cameo’larla yer alacaktı. Ancak orijinal serideki oyuncuların desteği bile yeni filme gelen tepkilerin önüne geçemeyecekti.

Olan oldu ve ilk fragman hayranlarla buluştu. Yine hayaletler piyasadaydı ve yeni kadın ekibimiz hayaletleri avlamaya koyuluyorlardı. Fragman fazlasıyla olumsuz tepkiler aldı. Esprilerin yavanlığı bir yana görsel efektlerin de oldukça sırıttığı film daha vizyona girmeden çakıldı. Negatif yorumların ardı arkası kesilmedi. Bir de üstüne filmin orijinal tema müziğini linç edercesine hazırlanmış Fall Out Boy ve Missy Elliott işbirliği “I’m not afraid” piyasaya çıkınca işin tuzu biberi oldu.

Film henüz gösterime girmeden (her yönüyle) bu kadar tepki aldı ancak yine en doğru cevabı seyirci salonda verecek. 80’lerde bu seri ile büyümüş, duygusal düşünen (ki düşünmesi normal) bir nesil ister istemez sorgulayacak, yargılayacak. Akıllara ister istemez düşen bir başka soru da yıllardır yeni bir Hayalet Avcıları filminde oynamamak için direnen Bill Murray’in bu filme evet demesi, eski kadronun böyle bir filmde yer almasının nedeni? Madem hepiniz anlaşıyordunuz, neden orijinal ekiple, Harold Ramis ölmeden önce bir Hayalet Avcıları 3 çekmediniz diye sormazlar mı? Hayranların büyük çoğunluğunun sorduğu ve kızdığı nokta da bu olsa gerek. İşin ardında neler olup bittiğini bilemesek de bu yeni versiyon Hayalet Avcıları vizyona girdikten sonra daha çok tartışılacağa benzer.

 

Egemen Tokatlıoğlu
1981 İzmit doğumlu. Filmlere olan ilgisi 80’lerde eve video girmesi ile başladı. 80-90’ların akla kazınan kült filmlerini repliklerine kadar ezberledi. Korku, bilim kurgu ve fantastik türüne ayrı bir ilgisi vardı. 8 yaşında beyazperde ile ilk tanışmasından sonra sinema vazgeçilmez tutkusu oldu. Aynı zamanda bilgisayar, atari oyunları ve çizgi romanlarla içli dışlıydı. Commodore 64’ü ile sabahlara kadar oyunlar oynadı.Taşınmalar nedeniyle İzmit, Ankara ve Isparta’da farklı okullarda ilköğretim ve liseyi tamamladı. Üniversitede Turist Rehberliği bölümünü bitirdikten sonra çok istediği Radyo, Televizyon ve Sinema bölümünde yüksek lisans yaptı. Korku sinemasına olan düşkünlüğü nedeniyle yüksek lisans tezini “1960-1990 Yılları Arasında Amerikan Korku Sinemasındaki Muhafazakârlık” üzerine yazdı. Amerikan korku sinemasının dönemin toplumunun psikolojik,ahlâki ve siyasi yapısına nasıl ayna tuttuğunu inceledi. Pek çok kurumsal firma, haber sitesi, dergide içerik yazarlığı ve editörlük yaptı. Şu anda hala metin yazarlığı ve editörlük yaparken aynı zamanda bazı online platformlarda, basılı dergilerde sinema yazıları, eleştiriler yazıyor, özel dosyalar hazırlıyor.

LEAVE A REPLY

Please enter your comment!
Please enter your name here

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.