Star Tv’nin yeni Ege dizisi Hanım Köylü, Cumartesi akşamları izleyicilerle buluşuyor. Başrollerinde Yusuf Çim (Ferit) , Gülsim Ali (İlkgün), Mehmet Özgür (Düzgün Bey), Ali İpin (Fikri Sabit), Toygan Avanoğlu (Koptagel), Aylin Kabasakal (Elmas), Uğur Demirpehlivan (Muhtar Emine), Selim Erdoğan (Reşat Döner) ve Ayten Uncuoğlu’nun (Nuriye nine) yer aldığı dizide daha birçok genç oyuncu rol alıyor. Gold Filmin yapımcılığındaki dizinin senaristliğini ise Baykut Badem ve Filiz Ekinci üstleniyor. Dizinin oyuncu kadrosuna bakıldığında kanalın daha önceki dizisi ‘Güzel Köylü’den devşirme gibi görünse de hikâye noktasında farklılıklar söz konusu.

Ana hatlarıyla Hanım Köylü’nün hikâyesinin temelini köyde yaşayan İlkgün ve Amerika’da okuduktan sonra İstanbul’a dönen ve batmakta olan babasının işlerinin başına geçmek zorunda kalan Ferit’in aşkı oluşturuyor. İlkgün ve Ferit’in yolları internette sohbet eden kardeşlerinin onların fotoğraflarını birbirine göndermesiyle önce İstanbul’da daha sonra da Hanım Köy’de kesişiyor. Bu noktada Güzel Köylü’nün hikâyesine benzer olarak aşk hikâyesinin kahramanlarından biri şehirli, diğeri köylü olarak karşımıza çıkıyor.

İlkgün ve Ferit günümüzde pek görülmeyen bir şekilde birbirlerinin fotoğraflarını gördükleri anda aşkın pençesine düşüyorlar. İlkgün, Ferit’in görüşme konusundaki ısrarlarına dayanamayarak kız kardeşlerinin de cesaretlendirmesiyle daha önce hiç çıkmadığı köyünden çıkıp herkesten gizlice İstanbul’a fotoğrafına aşık olduğu Ferit ile görüşmeye gidiyor. Buluştukları mekânda Ferit’in eski kız arkadaşının olması ve lavaboda kıyafetlerini değiştirmeden karşılaştığı İlkgün’ün aslında köylü kızı olduğunu söylemesi üzerine İlkgün gözyaşları içerisinde mekânı terk ederken Ferit onu kovalamaya başlıyor. Gün boyu süren bu kaçıp kovalama sürecinde yaşanan gerçeklikten uzak tesadüfler bir yandan o bölümün komedi unsurunu oluştururken diğer yandan hikâyenin devamında yaşanacak olayların tohumları oluyor. Günün sonunda Ferit, İlkgün’ü elinden kaçırıyor.

İlkgün bu aşktan ümidini kesmiş, gözü yaşlı köyüne dönerken, Ferit tesadüf sonucu İlkgün’ün babasının köyünde yaşayan ve tarlalarını satın almak isteyen Düzgün Bey’in kızı olduğunu öğreniyor ve sabahında tarlaları satmak için yola çıkacak babasının peşine takılıp âşık olduğu kızın köyünde soluğu alıyor. Köyde bir yandan ikilinin gittikçe alevlenen aşkı, diğer yandan söylenen yalanlar yüzünden yaşanan olaylar izleyiciyi yavaş yavaş hikâyenin içerisine çekiyor. Bu noktada özellikle Ferit’in teyzesi Elmas’ın dolmuşçu olan sevgilisi Koptagel yarattığı tiplemeyle izleyiciyi oldukça eğlendiriyor.

Ferit ile birlikte bizde Hanım Köy’ü tanıyoruz. Bilindiği üzere geçmişten günümüze dizilerde ki kadın temsilleri çoğunlukla ataerkil yapıya uygun olmuş, bu çerçevede kadınlar çoğunlukla erkeklerin gölgesinde ikinci planda konumlandırılmıştır. Bu durum toplumsallaşma araçlarından bir tanesi olarak kabul edebileceğimiz televizyonun egemen tavrı yeniden ürettiğinin ve meşrulaştırdığının göstergesidir. Hanım Köylü dizisinin benim açımdan en güçlü yanı ise diğer dizilerden farklı bir şekilde kadınların özne olarak konumlandırılmış olmasıdır. Bu köy bir kadın muhtarın idaresindedir. Köyde yaşanan olaylar kadınlar meclisi tarafından değerlendirilir ve hüküm verilir. Bu köyden bir kızla evlenmek isteyen erkeğin kadınlar meclisinin sınavını geçmesi gerekmekte ve dışarıdan birisi ise hanım köylü olması gerekmektedir. Beni Hanım Köy keşke gerçek olsa, gitsek hep birlikte yerleşsek noktasına getiren muhtarlığın duvarında yazan ve her fırsatta hatırlatılan “Hanım Köylü Kanunları”ndan bazıları şunlar:

  • Köylü milletin efendisidir. Köylünün efendisi de gadınlardır. Hatta bu köyde efendilik kadınlardan sorulur. Efendi olan adam başımızın tacıdır. Emme bu köyde asıl baş tacı gadınlardır.
  • Erkek gadını el üstünde tutcek. El üstünde dutarken de hazır el üstünde tuteyom deye çaktırmadan yoklamayı gendinde hak görmeyecek. Kadının rızası olmadan gıpraşan barmakla gırılı…
  • Erkekler gadınlardan ecik butun etlendi, ecik emcikle güllendi deye recim yapmalarını isteyemez. Gadınla isterse gendi recim yapabili, yağlanan erkekleri recime sokabili…
  • Erkekle gadınların yüzlerini güldürecek. Heç ağlatmeyecek Gadınla erkeğin arasında çıkan uyuşmazlığın çözümünde tek yetkili gadınla meclisidir. Gadınla meclisinin verdiği karar kanun hükmündedir, sorgulanamaz.

Güzel doğası, komik karakterleri, aşkları, kaçamakları, birbirinden güzel kostümlerinin yanı sıra ve hatta daha önemli olarak günümüz koşullarında kadınlar açısından pozitif ayrımcı duruşu içeren temsili diziyi izlenir kılar diye düşünüyorum.

Nergiz KARADAŞ

Nergiz Karadaş
Ankara doğumlu olan Nergiz Karadaş, 2007 yılında Başkent Üniversitesi, İletişim Fakültesi, Radyo TV ve Sinema bölümünü bitirdikten sonra Gazi Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Radyo TV ve Sinema Anabilim dalında “Türk Sinemasında Bir Oyunculuk Analizi: Şener Şen Örneği” başlıklı yüksek lisans tezini tamamladı. 2017 yılında Anadolu Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Sinema-TV Anabilim Dalı’nda “1980 Sonrası Türk Sineması’nda Zenginlik Temsilleri Üzerine Bir Alımlama Çalışması” başlıklı doktora tezini tamamlamıştır. Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Sinema Televizyon Bölümünde Dr Öğretim Üyesi olarak çalışmaktadır. İki yılı aşkın bir süredir Cinedergi’de dizi kritik yazarı olan Nergiz Karadaş’ın uluslar arası ve ulusal hakemli dergilerde, kitaplarda sinema ve kültürel çalışmalar ile ilgili yazılmış makaleleri bulunmaktadır.

LEAVE A REPLY

Please enter your comment!
Please enter your name here

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.