Risk almadan Ayşe teyzeyi tanıdığım kadarıyla garanti olacağını düşündüğüm bir film seçtim bu sefer ama beklediğimdende fazlası oldu ve Ayşe teyze gerçekten filme bayıldı, benim de denk geldiğim bir çok insan gibi Ayşe teyze de Amelie’yi kızı gibi sevdi.

Evet tabi ki nam-ı değer Amelie! Amelie’nin alışılmışın dışında görünen ailesi, sıkıcılıktan uzak hayalgücü Ayşe teyzeciğimi aldı başka diyarlara götürdü.. Hiç bir filmde konuşmadığı kjadar az konuştu, gözlerinin içinde bir gülümseme pür dikkat izledi filmi. Ilk yorum kutu sahibine ulaştığında geldi. “Bazen bir kağıt parçası seni alır hiç bir vasıtayla gidemeyeceğin yerlere götürür. Zaman makinası vardır Beril, herkesin kendi zaman makinası böyle küçük kutularda ki anılarıdır.” Ne diyebilirki insan buna… Filmin içinde resmedilen her kalbi ayrı ayrı sevdi, anladı Ayşe teyze. Alt komşu kristal adam favorisi, yaşları da yakın. Amelie’nin akıl hocası, ustası olduğuna beni de inandırdı. “bu adamcağız en kritik noktalarda bak nasıl da yardım ediyor, yalnız kaldıkça yardım etmeyi külfet saymaz insan. Başa da kakmaz, çünkü yalnızlık kibar olmayı gerektirmez, yapacağın yardımda kalbinin tam ortasından gelir, bu adamın kristal olması da boşa değil. “ sizin de anlayacağınız gibi bu seferki yazı tam bir karakter analizine döndü. 40 yıldır kocası için ağlayan komşu ise ilk başlarda çok sinirini bozdu Ayşe teyzenin “ yahu bir insanın adı şelale demek diye her dakika ağlanır mı, vallahi iyi bahane bulmuş bu Beril.” “kadın unutamamış kocasını napsın?”. “bu hayatta kim kimi unutmuş ki? Hepimiz ağlayalım o zaman! Insan üzülmeye bahane isterse cennetten bile tutar çıkarır o bahaneleri.” Yine sustum yine sustum. Amelie’nin kocası adına yolladığı gecikmeli mektup gelince sevinemedi Ayşe teyze, gerçek olmadığı için ama bende pek üzerine gitmedim. Kadın artık belki daha az ağlardı. Amelie’nin babası ve cüce ikilisi için ise pek bir heycanlanıyordu. “bak bak yine fotoğraf geldi” “e onlarda yalan Ayşe teyze!” “değil!” nasıl değil yahu?? Ayşe teyze beni her an şaşırtmaya devam ediyordu. “ bir cücenin seyahat edebildiğine kim inanır? Kendini o cücenin yerine koyan inanır, diğeri kendini damın yerine koysaydı zaten olmayacaktı bunlar!” Üzerine gitmeye gerek yok Ayşe teyze birini sevmezse sevmez. Amelie’nin çalıştığı kafenin içinde ki ilişkiler de çok ilgisini çekmedi Ayze teyzemin! Biraz hastalıklı ve takıntılı buldu zorladım ama yorum yapmadı. “ben öyle taktik falan bilmem, iki insanın birbirini seveceği varsa zaten sever!” dedi ve kestirip attı. Gelelim Amelie ve onun ilk görüşte aşık olduğu fotoğraf koleksiyoncusu Nino’ya. Ilk bakışta anlaşılıyordu ikisinin de farklı olduğu, bu aşka hemen inanmıştık! Amelie’nin kaçak oyunları Ayşe teyzenin hem hoşuna gidiyor hem de sinirlenmeye başlıyordu. “aaa bu kızda abarttı, çocuğa aşık o kadar hala saklanıyor, maymuna çevirdi çocuğu bir oraya bir buraya!” “ çekiniyor işte kız napsın?” “ay senin bu cevaplarında beni öldürüyor. Kimden çekinecek insan aşık olduğu adamdan mı? O kadar kibar olmayacaksınız Beril hanım, kendinizi sevginizi göstermekten kaçarsanız nasıl güzelleşir insan? Başkalarına yaptığın iyilikleri kendine yapmak ne kadar da zor geliyor insana, kendine fazla buluyor btün güzellikleri, sanki o güzellikler sadece başkaları için olabilir, ben onu bunu bilmem önce kendini seveceksin o zaman güzellikleri iyilikleri layık göreceksin hayatına, sonra başka hayatları zaten güzelleştirisin!” aa tamam yahu kızma Ayşe teyze. “ben Amelie’ye değil sana kızıyorum, onun ki tersten oldu, kendini mutlu etmeyi başka insanları mutlu ederek öğrendi, gördün işte çocukken yaşadıklarını, ama sen öyle misin? Sen ve senin gibilerinin kendini sevmemek için hiç bir bahanesi olamaz, olsa olsa korkudandır. Ah ah hayatı korkulacak kadar uzun sanıyorsunuz ya ben ne desem boş.” Daha da ne cevap veririm ne sesimi çıkarırım. Ayşe teyze ben köşemde biraz düşüneyim…. Her film bir hayat dersi oluyor artık bana korkuyorum resmen Ayşe teyze duymasın! Ayşe teyzeeee her filmim de varsın, iyikide varsın!!

Beril Ateşoğlu
1987 Ankara doğumlu. Odtü kolejinde liseyi, Başkent üniversitesi iletişim fakültesinde burslu olarak lisansını tamamladı. 2008 yilinda kamera arkasında reji departmanında çalışmaya başladı. 10 senedir bir çok sinema filminde yardımcı yönetmenlik yaptı. En son yardımcı yönetmenliğini yaptığı sinema filmi "Kelebekler". 2015 den beri Cinedergide "Ayşe Teyze" köşesini yazıyor. Kendisinden 3. Tekil şahış gibi bahsettiği bu biyografisini yazarken çok eğlendi. Yazı yazmayı çok sever. 2 büyük hayali istediği filmi çekebilmek ve bugüne yazdığı şeyleri derleyip okunabilir hale getirmektir. Ailesine düşkündür. Hindistan en sevdiği ve en çok vakit geçirdiği yabancı ülkedir. İyi kızdır, komiktir, balık etlidir.

LEAVE A REPLY

Please enter your comment!
Please enter your name here

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.