Ankara Uluslararası Film Festivali, bol sürprizli programı, ünlü konuklarıyla 28 Nisan – 8 Mayıs tarihleri arasında 27’inci kez sinemaseverlerle buluşacak. Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın desteği, Halkbank’ın ana sponsorluğunda düzenlenen festivalde, Türkiye ve dünya sinemasının en yeni ve seçkin örneklerinin yanısıra sinema tarihine damga vuran filmler de gösterilecek.

  1. Ankara Uluslararası Film Festivali’nin açılış töreni, 28 Nisan’da MEB Şura Salonu’nda yapılacak. Türkan Şoray, Beren Saat, Mehmet Aslantuğ, Erden Kıral, Hande Doğandemir’in aralarında bulunduğu birçok ünlü ve sinemaya emek vermiş ismin katılacağı törende, 2016 yılı Onur Ödülleri de sahiplerini bulacak. Festivalin bu yılki Onur Ödülleri yönetmen Tomris Giritlioğlu, Beşiktaş Kültür Merkezi’nin kurucuları Yılmaz Erdoğan ve Necati Akpınar ile ressam ve eğitmen Prof. Turan Erol’a takdim edilecek. Gece, Ayhan Sicimoğlu & Latin All Stars’ın sahne performansıyla renklenecek.

Festivalde yarışma heyecanı

Genç sinemacıları teşvik etmek, Türkiye sinemasına yeni eserler kazandırmak amacıyla her yıl düzenlenen Ulusal Uzun, Kısa ve Belgesel kategorilerindeki yarışmaya toplam 386 film başvurdu. Ön jüriler bu filmler arasından 57’sini festivalde yarışmak üzere seçti. Festival süresince izlenebilecek ve üç kategoride yarışacak filmlerden, jüriler tarafından seçilenlere ödülleri, 8 Mayıs’ta Akün Sahnesi’nde yapılacak törende verilecek.

“En İyi Film”, “Mahmut Tali Öngören Özel Ödülü”, “Onat Kutlar En İyi Senaryo Ödülü” gibi birçok ödül için yarışacak 10 uzun film şunlar:

Ana Yurdu (Yön. Senem Tüzen), Çırak (Yön. Emre Konuk), Kalandar Soğuğu (Yön. Mustafa Kara), Melekleri Taşıyan Adam (Yön. Cansel Elçin), Memleket (Yön. Murat Saraçoğlu), Misafir (Yön. Mehmet Eryılmaz), Rüzgarın Hatıraları (Yön. Özcan Alper), Saklı (Yön. Selim Evci), Sarmaşık (Yön. Tolga Karaçelik), Toz Bezi (Yön. Ahu Öztürk).

Bu filmler, Erden Kıral, Mehmet Aslantuğ ve Şükran Esen’den oluşan Ulusal Uzun Film Yarışma jürisi tarafından değerlendirilecek.

Genç sinemacıları teşvik amacı taşıyan ve sinemanın bir sanat ve tanıklık olarak önemini hatırlatan Ulusal Kısa ve Belgesel Film Yarışmaları sonunda seçilen “En İyi Kısa Film”e 5 bin, “En İyi Belgesel Film”e – Ankara Sanayi Odası tarafından- 10 bin lira ödül verilecek.

 

Bu sene tür ayrımı olmaksızın tek bir kategori altında yarışacak 30 kısa film şöyle:

2 Kızgın Adam (Yön. Baran Gündüzalp), Altın Vuruş (Yön. Gökalp Gönen), Amansız Takip (Yön. Ahmet Kıran), Balık Havuzu (Yön. Ezgi Kaplan), Bir Hediye (Diyariyek, Yön. Muhammed Seyyid Yıldız), Büst (Yön. Hakan Hücum), Cahide Devekuşu’nun Açık Evliliği (Yön. Ali Kemal Güven), Çay Fincanı (The Teacup, Yön. Elif Boyacıoğlu), Çevirmen (Yön. Emre Kayış), Circle (Yön. Özgür Can Alkan), Çocuk (Yön. Aytaç Uzun), Denize (Yön. Ufuk Çavuş), Dilemma (Yön. Burak Günaydın), Eksilmek (Yön. Seçkin Göksoy), Enkaz (Yön. Ezgi Büşra Çınar), Günah (Guneh, Yön. Gülistan Acet), Hüvelbaki (Yön. Süleyman Arslan), Huzurevi (Yön. Ahmet Toklu), Kırıntı (Yön. Mert İnan, Cemre Yılmaz), Kuyu (Yön. Selman Nacar), Mucize Aynalar (Yön. Metehan Şereflioğlu), Oğul (Yön. Andaç Haznedaroğlu), Orman (Yön. Onur Saylak, Doğu Yaşar Akal), Rodi (Yön. Emre Sert, Gözde Yetişkin), Salı (Yön. Ziya Demirel), Savaş Bölgesi (Yön. Oğuzhan Kaya), Seyirci (Yön. Ayberk Olgay), Yoğurt (Mast, Yön. Tahsin Özmen), Yumurta (Hek, Yön. Muaz Güneş, Emrah Doğru), Zemheri, (Yön. Melih Özhan Dinçel).

Bu filmler de Nesimi Yetik, Sermet Yeşil, Hande Doğandemir, Nagehan Uskan, Mario Rizzi’den oluşan Ulusal Kısa Film Yarışma jürisi tarafından değerlendirilecek.

 

Bu sene Ulusal Belgesel kategorisinde yarışacak 17 film de şunlar:

Ali Değil Ari Komutanım (Yön. Deniz Özden), Daha Güzel Bir Hayat (Yön. Pınar Okan), Dokunuş (Yön. Ethem Özgüven), Geride Kalan… ‘Mermanat’ (Yön. Zeynep Gülru Keçeciler), Gözyaşı Yolu (Yön. Engin Türkyılmaz), Hatırlıyorum (Bîra Mı’ Têtin, Yön. Selim Yıldız), İdil Biret: Bir Harika Çocuğun Portresi (Yön. Eytan İpeker), Kameralı Çocuk (Yön. İbrahim Yeşilbaş), Kara Atlas (Yön. Umut Vedat), Kayıp Vatan (Yön. Aydın Kapancık), Kayıp Zamanlar (Yön. Faysal Soysal), Kinostajik (Yön. Resul Sakınmaz), O’nsuz (Yön. Ufuk Erden), Uzak (Dur, Yön. Vahap Sarıaltın), Patronsuzlar (Yön. Sidar İnan Erçelik), Son Vardiya (Yön. Mert Cemal Pekşan), Vefa (Yön. Baran Vardar).

Ulusal Belgesel Film Yarışma jürisinde, Necati Sönmez, Mine Gencel Bek, Mihriban Sezen ve Veton Nurkolları yer alıyor.

 

“UZAKLARDA ARAMA”YA ÖZEL GÖSTERİM

Festivalin açılış törenine de katılacak olan “Sinemanın Sultanı” Türkan Şoray’ın yönetmen koltuğunda oturduğu, senaryosu Onur Ünlü’ye ait olan “Uzaklarda Arama” filmine iki özel gösterim yapılacak. Büyülü Fener Sineması ile Nazım Hikmet Kültür ve Kongre Merkezi’nde gerçekleştirilecek gösterimler sonrasında Şoray, izleyenlerin sorularını yanıtlayacak.

 

Dünya sinemasından örnek bu seçkilerde…

“Bir Usta Bir Bakış” seçkisinde, Yugoslav Kara Dalgası’nın önemli yönetmenlerinden Želimir Žilnik’in filmlerinin toplu gösterimi, yönetmenin düzenleyeceği panelle taçlanacak. Sürgün hayatı yaşamasına sebep olan dönemden, o sürgünlüğü yaşadığı ve sonrasında ayrılmak zorunda kaldığı Almanya’da tanık olduklarına, geri döndüğü Yugoslavya’da karşılaştığı şiddet ikliminden, ülkenin parçalanması sonrası etkisini arttıran neo-liberal politikalara, geniş bir tarihsel kesitin Žilnik’in bakışıyla beyazperdeye nasıl yansıdığını merak edenler, bu seçkiyi kaçırmamalı. Seçkide, yönetmenin en bilinen filmlerinden 1969 tarihli Rani Radovi (Erken Dönem Eserleri) ile beraber 2015 tarihli son filmi Destinacija_Serbistan (İstikamet_Sırbistan)’ın da yer alması, gösterilecek filmlerin nasıl geniş bir tarihsel kesiti kapsadığını anlamamızı sağlıyor.

 

Žilnik’in ilk filmi Kışın, Köy Gençliği Üzerine Haberler (Žurnal o Omladini Na Selu, Zimi), yönetmenin kamerasını çevireceği yöne ve neyi görmeye çalışacağına dair ipuçlarını veren bir kısa belgesel. İlk uzun filmi Rani Radovi (Erken Dönem Eserleri) ise, 60’ların sonu 70’lerin başında daha çok kısa filmler üreten yönetmenin sinemasında önemli bir yer edindi. Bu film öncesi Küçük Öncüler (Pioniri Maleni Mi Smo Vojska Prava, Svakog Dana Ničemo Ko Zelena Trava) ve İşsizler (Nezaposleni Ljudi), sonrasında ise Haziran Kalkışması (Lipanjska Gibanja) ve Kara Film (Crni Film) adlı kısa belgeselleri çeken Žilnik, Almanya’daki sürgün yıllarında, daha iyi bir hayat umuduyla oraya gelmiş olan göçmenlerin yaşamlarına kamerasını çevirir. Bu süreçteki ürünlerden birisi olan Envanter (Inventur – Metzstrasse 11), daha çok Balkanlardan göç edip gelmiş olan ve Münih’teki eski bir binada kiracı olarak yaşayan “misafir işçi”lerin korkuları, umutları ve geleceğe dair planlarını açık bir dille ifade etmeleri sebebiyle öne çıkmıştı. Yugoslavya’ya döndükten sonra da üretimlerine devam eden ve bir süre daha çok TV yapımlarına imza atan Žilnik, belgesel türüyle kurduğu ilişkiyi devam ettirerek Tito’nun Sırbistan’da İkinci Kez Zuhuru (Tito Po Drugi Put Među Srbima), Esaretin Kalıntısına Elveda (Do Jaja) ve Ella İçin (Za Ellu) gibi filmleriyle 90’lı yıllar sinemasında iz bıraktı. Neredeyse birer yıl arayla çektiği filmlerden oluşan Kenedi Üçlemesi ile 2000’lerde de dinamik bir üretim çizgisi izleyeceğini ortaya koyan yönetmen, neo-liberal politikaların coğrafyadaki etkilerini 2009 tarihli kurmaca filmi Bildiğiniz Kapitalizm (Stara Škola Kapitalizma) ile gözler önüne serdi. En yeni filmi İstikamet_Sırbistan (Destinacija_Serbistan) ise Sırbistan’da mahsur kalan mültecilerin izini takip ediyor ve Avrupa’nın mülteci politikasını sorguluyor.

 

Dünya festivallerinden ödülle dönen ve öne çıkan filmleri bir araya getiren “Dünya Festivallerinden” seçkisi, Filipinler’den Romanya’ya, Yeni Zelanda’dan Bosna Hersek’e farklı coğrafyalardan sinemanın evrensel dilinde kesişen hikayelere izleyenleri tanık etmeye hazırlanıyor.

 

TÜRKİYE’DE İLK KEZ GÖSTERİLECEK FİLMLER

 

Savaş ve tufan arasında kalan bir kadının hikayesini anlatan IIsa, 1900’lü yılların başında İskoçya’da yaşayan bir çiftçi ile kızı arasındaki karmaşık ilişkiyi merkezine alan Sunset Song, ıssız bir yerde açtıkları pansiyonda şanslarını deneyen evli çiftin hikayesi Orizont, Çanakkale Savaşı’na katılmış altı Yeni Zelandalı’nın gözünden o tarihsel kesiti görmemizi sağlayan animasyon film 25 April, Heath Davis’in yeni filmi Broke ve Bahman Ghobadi’nin çabasıyla ellerine kamera alan ve mülteci kampındaki yaşamlarını beyazperdeye taşıyan sekiz çocuğun hikayesine ortak olduğumuz Life On The Border, Türkiye’de ilk kez festival kapsamında izlenebilecek.

Gaspar Noe’nin son filmi Aşk 3D (Love 3D), Aslı Özge’nin 2016 Berlin Film Festivali’nden iki ödülle dönen filmi Ansızın (Auf Einmal!), yine Berlin’de Altın Ayı için yarışan ve İran sinemasının dikkat çeken yönetmenlerinden Mani Haghighi’nin beşinci uzun filmi olan A Dragon Arrives!, Kosova’dan Almanya’ya uzanan bir arayışın izini süren ve Karlovy Vary, Münih Film Festivallerinden ödülle dönen Babai, seçki kapsamında yer alan filmlerden bazıları.

 

2015’ten bugüne geçen süreçte kaybettiğimiz yönetmenlerin filmlerinden oluşan “In Memoriam” seçkisiyle, Andrzej Zulawski, Albert Maysles, Başar Sabuncu, Ettero Scola, Manoel de Oliveira, Memduh Ün ve Jacques Rivette anılacak. Luis Buñuel’in 1967 tarihli Belle de Jour filminin bir uyarlaması olan Kupa Kızı (Yön. Başar Sabuncu) ile orijinal hikayenin 38 yıl sonrasına gidip Husson ve Severine’in karşılaşmasını konu edinen Belle tojours (Yön. Manoel de Oliveira) bu seçkide buluşacak.

Seçkinin diğer filmleri; Kosmos (Cosmos, Yön. Andrezj Zulawski), Grey Gardens (Yön. Ellen Hovde, Albert Maysles, David Maysles, Muffie Meyer), Brutti, Sporchi e Cattivi (Yön. Ettero Scola), Céline et Julie vont en bateau: Phantom Ladies Over Paris (Yön. Jacques Rivette), Zıkkımın Kökü (Yön. Memduh Ün)

 

Usta İşi” seçkisi, her sene olduğu gibi bu sene de dünya sinemasına katkı sağlamış usta yönetmenlerin en yeni filmlerini bir araya getiriyor. Sedef Düğme (El botón de nácar, Yön. Patricio Guzmán), 11 Dakika (11 Minut, Yön. Jerzy Skolimowski), Yüce Sezar! (Hail, Caesar!, Yön. Ethan and Joel Coen) ve Francophonia (Yön. Aleksandr Sokurov) seçki kapsamında sinemaseverlerin izleme şansı yakalayacağı filmler.

 

British Council ve Shakespeare Lives’ın da destek verdiği “Dünyada Çürümüş Bir Şeyler Var!” başlıklı bölümde ise 6 farklı ülkeden 6 Hamlet uyarlaması izlenebilecek. Bu özel seçkide filmleri yer alan yönetmenler şöyle; Claude Chabrol, Laurence Olivier, Finlandiyalı usta yönetmen Aki Kaurismaki, Yugoslav Kara Dalga akımının önde gelen yönetmenlerinden Krsto Papić, geçtiğimiz yıl kaybettiğimiz Avusturyalı sıradışı yönetmen, tiyatro oyuncusu ve senarist Peter Kern ve uluslararası bir festivalde Türkiye’den ödül alan ilk isim olan, filmleriyle sinemamıza önemli bir iz bırakan Metin Erksan.

“The Imitation Game” ile En İyi Erkek Oyuncu dalında Oscar adayı olan Benedickt Cumberbatch’in, Londra’da Barbican’da sahnelediği Hamlet oyunundan görüntülerin özenle kurgulandığı ve tiyatroseverlerin bu performansı sinemada izleme şansı yakalayacağı özel gösterim ise seçkinin bir diğer dikkat çeken parçası.

 

Dünya sinemasına “kısa” bir bakış …

 

AUFF, ulusal ve uluslararası birçok kısa filmi izleme şansı sunacak seçkilere de ev sahipliği yapacak.

Güney Kore’nin en büyük ikinci kenti Busan’da her yıl yapılan ve dünya festivalleri arasında da önemli bir yere sahip olan Uluslararası Busan Film Festivali’nin 27. AUFF için hazırladığı “Busan Seçkisi”, son yıllarda Güney Kore’de üretilen ödüllü ve başarılı kısa filmlerden oluşuyor. Bu bölümde gösterimi yapılacak filmler; The Transfer Student (Yön. Park Ji-in), Shame Diary (Yön. Lee Eunjeong), Hpakant Jade Life (Yön. Lee Yong Chao), Nia’s Door (LAU Kek Huat), Three Wheels (Yön. NEANG Kavich Cambodia), Time to Die (WANG Tong China).

Festival klasiklerinden olan Kısa Sınır Tanımaz”, canlandırma, deneysel ve kurmaca kategorilerinde üretilmiş ve önemli festivallerden ödül almış ulusal ve uluslararası yapımları yine bir araya getiriyor. Kısa film üretiminin son dönem başarılı örnekleri olan bu yapımlardan pek çoğu Türkiye’de prömiyer yapmış olacak. Dünyanın en önemli kısa film festivallerinden olan Clermont-Ferrand UKFF’den 2016 yılında ödülle dönen Madam Black (Yön. Ivan Barge), Bathtub (Die Badewanne, Yön. Tim Ellrich), Partner (Réplique, Yön. Antoine Giorgini) filmlerinin yanı sıra, aynı festivalden aldığı En İyi Fransızca Canlandırma, Ulusal Yarışma Jüri Özel Ödülü ile birlikte 2015 Cannes FF’de En İyi Kısa Film adaylığıyla dikkat çeken Le Repas Dominical (Yön. Céline Devaux) da seçki kapsamında gösterilecek. AUFF’a renk katacak kısalar arasında, 2016 Sundance Film Festivali’nde En İyi Kısa Film Jüri Büyük Ödülü adaylarından olan Bridging the Gap: Resilience | Mining Poems or Odes (Yön. Callum Rice) ve Seide (Yön. Elnura Osmonalieva) de bulunuyor. Savaş sırasında abluka altında tutulan kasabalara ekmek taşımaya çalışan bir kadının askerle karşılaşmasını anlatan Besieged Bread (Yön. Soudade Kaadan) de ele aldığı konuyla öne çıkan seçki kısalarından.

Çocuk oyuncuların başrolde olduğu kısa filmlerden oluşan “Çocukluk Halleri” seçkisinde daha çok uluslararası yapımlar yer alıyor. Bunlar arasından öne çıkan iki kısa ise, 2016 En İyi Kısa Film Oscar adaylarından olan Alles Wird Gut (Yön. Patrick Vollrath) ve 2016 Clermont-Ferrand UKFF’de Canal + Ödülü’nü kazanan Play Dead (Fais le Mort, Yön. William Laboury).

Belgesel programı yine dopdolu…

“Sinema Sinemaya Bakıyor” seçkisinde yer alan belgeseller, Chantal Akerman, Alfred Hitchcock, Francois Truffaut ve Ingrid Bergman’ın sinema kariyerine farklı yönetmenlerin gözünden bakmamızı sağlayacak. Hiçbir Yere Ait Değilim (I Don’t Belong Anywhere – Le cinéma de Chantal Akerman, Yön. Marianne Lambert), Hitchcock/Truffaut (Yön. Kent Jones) ve Ben, İngrid (Jag är Ingrid, Yön. Stig Björkman) seçkideki filmler.

 

Dünyadan Belgeseller”, uluslararası festivallerde dikkat çekmiş ve bu festivallerden ödülle dönmüş belgeselleri izlemeye davet ediyor. 2016 Berlin Film Festivali’nden Altın Ayı’yla dönen ve mültecilerin yaşadığı zorlukları farklı bir gözle anlatan Denizdeki Ateş (Fuocoammare, Yön. Gianfranco Rosi) ve en son Elveda Lenin! ile karşımıza çıkan Wolfgang Becker’in yeni filmi Ben ve Kaminski (Ich und Kaminsky)’nin yer aldığı seçki kapsamında, ABD siyasi tarihinin önemli bir kesitini ele alan Devrimin Öncüleri Kara Panterler (The Black Panthers: Vanguard of the Revolution, Yön. Stanley Nelson), savaşın içinde harap olmuş bir mülteci kampında piyanosuyla hayata tutunan Ayham Aḥmad’a dair Mülteci Kampının Orkestra Şefi (Maystro al-Mokhayam, Yön. Amnah Omar), üç farklı sivil hak hareketine odaklanarak Gezi Parkı protestolarının iki yıl sonrasına ne kaldığını sorgulayan The Outsider (Yön. Mario Rizzi) belgesellerinin Türkiye’deki ilk gösterimleri gerçekleşecek.

Tanıklıklar” bölümünde, “Savaş ve Bakış” başlığı çerçevesinde özellikle Ortadoğu coğrafyasında yaşanan savaşları, gazeteci, yerel halk, göçmenler gibi farklı kitlelerin bakış açılarından ele alan belgeseller gösterilecek. Gösterimi gerçekleştirilecek filmler Shooting vs. Shooting (Yön. Nikos Megrelis), Homeland: Iraq Year Zero (Yön. Abbas Fahdel), 9 Days (Yön. Issa Touma), This is Exile (Yön. Mani Yassir Benchelah).

Arnavutluk’un Prizren şehrinde düzenlenen ve önemli belgesel festivallerinden olan DokuFest, özel bir seçki ile bu sene Ankara Uluslararası Film Festivali programına önemli bir katkı sunacak. Seçki kapsamında DokuFest koordinatörü Veton Nurkolları’nın sunumu ile seçkin belgeseller izleyici ile buluşturulacak. Bu bölümde gösterimi gerçekleştirilecek belgeseller; The Fuse: Or How I Burned Simon Bolivar (Yön. Igor Drljaca), Flotel Europa (Yön. Vladimir Tomic), The Other Side (Yön. Roberto Minervini), Michael.S., Re-collected (Yön. Steven Swirko), Blames and Flames (Yön. Mohammadreza Farzad) ve Not a Carwash (Yön. Gentian Koci).

Festivali okula dönüştüren FESTİLAB…

Bu yıl da alanlarında başarılı çalışmaları olan isimlerin yürüteceği çeşitli atölye çalışmaları ile Türkiye ve dünya sinemasından konukların katılacağı panel ve söyleşiler, FESTİLAB kapsamında gerçekleştirilecek. Geniş bir yelpazeye sahip etkinlikler özetle şöyle:

Filmlerle Ankara’yı Yürümek: Ankara’yı mekan edinmiş filmlerin izini sürerek, Ulus’tan başlayıp Gençlik Parkı, Ankara Garı ve Atatürk Bulvarı’ndan Tunalı Oteli’ne kadar bir yürüme hattının takip edileceği rotanın rehberi, uzun yıllardır Festival ekibinde yer alan Ege Berensel olacak. Bu yürüyüşe katılanlar, Zeki Ökten’in Düttürü Dünya’sı ve Sürü’sünden, Mankiewicz’in Five Fingers’ına, Zeki Demirkubuz’un İtiraf ve Yeraltı’sından, Yutkeviç’in Türkiye’nin Kalbi Ankara’sına birçok akla kazınan filmin kahramanlarının ayak izlerini takip ederek Ankara’nın beyazperdede nasıl inşa edildiğinin cevaplarını arayacak.

Dinleme Atölyesi ve Ses Yürüyüşü: Başkent’in sokaklarında, katılımcılara yeni düşünce kanalları açacak bir başka yürüyüş de Mehtap Çağlar’ın rehberliğinde gerçekleşecek. Yürüyüş öncesi yapılacak atölyede, görme odaklı yaşantımızda sesleri, hem kentsel hem de sinemasal mekanlarda duymazdan gelebildiğimiz gerçeğine odaklanılacak. Dinleme egzersizleri ve tartışmalar sonucunda, temiz duyuma hazır kulaklarla Kuğulu Park’tan Kızılay Büyülü Fener Sineması’na doğru bir ses yürüyüşüne çıkılacak, duyulmak için bekleyen sesler keşfedilecek.

 

İnteraktif Belgesel : Ulusal Belgesel Film Yarışma jürisinde de yer alan Mine Gencel Bak’ın sunuşuyla şekillenecek atölyede, hikaye anlatmanın yeni formlarından birisi olarak interaktif belgeseli iyi örneklerle tanıtmaya odaklanılacak. ‘İzleyici’nin izlemekle sınırlı kalmayıp, yaratım sürecine dahil olmasının anlamını sorgulayacak tartışma ortamı, “interaktif belgeseller sadece büyülendiğimiz görsellliklerle donanmış sanatsal üretimler midir?”, “bu yeni form, ‘izleyici’nin yeni kavrayışlar, algılayışlar, hissetmeler geliştirmesine, ötekilerle empati kurmasına olanak sağlayabilir mi?”gibi sorulara yanıt aranmasını sağlayacak.

Sanal Gerçeklik & The Cube (Küp): Değişen ve gelişen pratiklerin yakalandığı bir diğer atölyede Simon Wilkinson, sanal gerçekliğin son beş yıldaki gelişiminin, kendi hikayeciliğinin gelişimine olan etkilerinden bahsedecek. Yeni teknolojiden beslenen, son derece heyecan verici yeni bir hikayecilik biçimi olan sanal gerçekliğin izini Wilkinson’la beraber sürecek olan katılımcılar, aynı zamanda dünyaca ünlü transmedya sanatçısının çok duyusal sanal gerçeklik performansına tanıklık edecek. 12 aylık bir geliştirme sürecinin sonunda, CiRCA69 firması tarafından beğeniye sunulan The Cube (Küp), aynı zamanda tamamlanmış halinin ilk resmi gösterimini de Ankara’da yapmış olacak. Bu çok-ortamlı hikayecilik eserinin amacı, izleyiciyi hikayenin bir parçası haline getirirken, sanatçıyla arasında münazara ortamı yaratmak.

 

İKİ YAPIMCI İKİ ATÖLYE

“Karpuz Kabuğundan Gemiler Yapmak”, “Hacivat Karagöz Neden Öldürüldü?”, “Adem’in Trenleri”, “Pandora’nın Kutusu” ve “Araf” gibi akıllara kazınan filmlerin yapımcılığını üstlenen Serkan Çakarer, yapımcılıkla ilgili yerleşik bilgi eksikliği ve algı yanlışlığını gidermek için “Yapımcı Ne Yapar?” atölyesi ile katılımcılarla buluşacak. Uzun metraj film yapımcısının, film üretim sürecinin proje geliştirme, prodüksiyon, post prodüksiyon, dağıtım gibi farklı aşamalarında yürüttüğü artistik, teknik, idari ve mali faaliyetlerin ele alınacağı atölye kapsamında, farklı yapımcı modelleri örnekler üzerinden tartışılacak, katılımcılar sorularına cevap bulacak.

Ahmet Hamdi Tanpınar’ın “Yaz Yağmuru”, Yılmaz Karakoyunlu’nun “Salkım Hanımın Taneleri” ve “Güz Sancısı” adlı eserlerini Türkiye sinemasına kazandıran Tomris Giritlioğlu ise Uyarlama Atölyesi katılımcılarıyla deneyimlerini paylaşacak, sinemayı besleyen bu önemli alanla ilgili ufuk açıcı bilgiler sunacak.

Festival’in vazgeçilmezi: Deneysel sinema ve video sanatı

Mahmut Tali Öngören’in öncülüğünde 80’lerin sonundan bu yana deneysel sinemanın ödüllendirildiği ve desteklendiği Festival’de, bu sene üç farklı deneysel seçki ve bir video sergisi yer alıyor. Bunlardan ilki olan “Gizli Sinema: Türkiye Deneysel Sinemasının Son On Yılı” kapsamında Nazlı Dinçel, Cana Bilir-Meier, Deniz Johns, Dilek Aydın, Gürcan Keltek ve Ege Berensel’in kısa çalışmaları izlenebilecek. Bir başka ülke ve dönemin deneysel sinema örneklerine odaklanan “60lı 70li Yıllar Alman Deneysel Sineması” seçkisi Wim Wenders, Jean-Marie Straub ve Werner Nekes gibi önemli yönetmenlerin deneysel kısa filmlerini de kapsıyor. “Kayıp ve Buluntu”, dünya sinemasının son dönem başarılı buluntu film örneklerini bir araya getiriyor. “Manzaranın Kaybı; Lukas Marxt” video sanat sergisi ise, Alman sanatçı Lukas Marxt’ın beş video işini bir araya getirecek.

Çocuklara özel…

Çocukların Festivali kapsamında Çin Uluslararası Çocuk Filmleri Festivali seçkisinden Happy Little Submarine 3, I Sawn ve My Avatar Horse adlı filmler gösterilecek. Canlandırma sinemasının teknikleri üzerine düzenlenecek Stop Motion Atölyesi kapsamında heykel sanatçısı Aykut Öz, sığınmacı çocukların basit tekniklerle kendi çizgi filmlerini yapabilmelerine yardımcı olacak.

 

LEAVE A REPLY

Please enter your comment!
Please enter your name here

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.