Lea Seydoux Mavi En Sıcak Renktir ile hafızalarımıza kazında ama Mission Impossible Ghost Protocol, Woody Allen’ın Midnight in Paris gibi büyük bütçeli filmlerinde gediklisi. En sonunda ise son James Bond filmi Spectre’de seyredeceğiz güzel yıldızı…
Léa Seydoux 1985’te Paris, Fransa’da doğdu. Annesi bir hayırsever olan Valérie, babası ise bir iş adamı olan Henri Seydoux’dur. Pathé’nin başkanı Jérôme Seydoux’un torunu, Gaumont’un başkanı ve CEO’su olan Nicolas Seydoux’un büyük yeğenidir. 2009 yılında The Beautiful Person filmindeki rolü ile En Çok Gelecek Vaadeden Aktrist olarak César ödülü aldı. Ridley Scott’un Robin Hood’u, Brad Bird’ün Mission: Impossible – Ghost Protocol’ü, Woody Allen’ın Midnight in Paris’i gibi bilinen birçok filmde oynadı. Blue Is the Warmest Color filmindeki oyunculuğu ile Adele Exarchopoulos ile birlikte the Palme d’Or (Altın Palmiye) ile ödüllendirildi. Kalabalık bir ailede büyüdüğünü söyleyen Seydoux kendimi hep yalnız hissettim. O kalabalığa rağmen yetim gibi hissettiğim de çok oldu diyerek ünlülerle dolu aile seceresine de bir eleştiri getiriyor. Gelen projeleri seçerken ne senaryonun ne de diğer oyuncuların ismine baktığı belirten Seydoux kendisi için önceliğin yönetmende olduğunu belirtiyor. Hayran olduğu isimleri sıralarken de aslında nasıl bir seçkinci olduğunu kanıtlıyor, Friedrich Nietzsche, Michael Jackson, Charles Chaplin, Maria Callas ve Serge Gainsbourg yıldızın etkilendiği isimler. Mavi En Sıcak Renktir filmindeki rol arkadaşı Adèle Exarchopoulos içinse Evet aramızda bir arkadaşlık var fakat aynı zamanda sevgi de var. Hatta aşk var bile diyebilirsiniz” diyerek dedikodu çevrelerini de tahrik ediyor. Kısacası Fransa’dan yola çıkan Léa Seydoux dünya sinemasının zirvelerine doğru dolu dizgin geliyor.