Rachel McAdams 11 Eylül’de Every Thing Will Be Fine ile sinemalara konuk olacak. Kocaman gamzesiyle sempatik güzel McAdams’ın ilginç yönlerini beraber keşfedelim…
1978’de Ontraio’da bir kamyon şoförü ile hemşire bir annenin kızı olarak dünyaya geldi Rachel McAdams. Kendinden küçük kız ve erkek kardeşi de oldu. Gösteri yapmaya küçük bir çocukken de meraklıydı. Daha dört yaşında buz üstünde kabiliyetini sergiliyordu. Daha sonra lisede tiyatro bölümünde Shekspir oynamaya başladı. Tiyatro hocası onu sahne sanatlarında eğitim yapması için yüreklendirdi. McAdams 2000’li yıllarda film çekmeye başladı. 2004 yılında Mean Girls filmiyle patlama yaptı. NTV ödüllerinde rekor adaylık aldı. Bu adaylıkların üçünden de ödülle döndü. Onu birçok popüler filmde seyrettik. 2005’te Red Eye, 2010’da Sherlock Holmes ve 2011’de ise Woody Allen’ın Midnight in Paris filmleri ilk akla gelenler. Bütün bu filmlerin yanında bir de rakiplerine kaptırdığı filmler var McAdams’ın ve inanın oynadığı filmlerden daha fazla. 2005 yılında Fantastic Four filminde Sue Storm rolünü Jessica Alba’ya, 2006 yılında Casino Royal filminde Vesper rolünü Eva Green’e, 2008’de Iron Man filminde Pepper rolünü Gwyneth Paltrow’a, Mamma Mia filminde Sophie rolünü Amanda Seyfried’e kaptırmış. Aslında daha böyle birkaç film daha var ama yerimiz yetmez. Aşk hayatı da filmlerdeki rol arkadaşlarıyla beraber koşut gidiyor. The Notebook filminde rol arkadaşı Ryan Gosling ile başlayan duygusal beraberliği ayrılıkla sonuçlandı. Woody Allen’ın Midnight in Paris filmindeki rol arkadaşı Michael Sheen, McAdams’ın yeni erkek arkadaşı. Vejeteryen olan güzel yıldız araba kullanmıyor. Bisiklet ve otobüs ile gideceği yere gidermiş. 22 yaşına kadar da korkusu yüzünden uçağa binmemiş. Ama geçirdiği bisiklet kazası yolculuk yapmanın güvenli bir yolunu bulamadığının kanıtı herhalde.