Love&Mercy / Aşk ve Merhamet The Beach Boys grubunun kurucusu şarkıcı ve söz yazarı Brian Wilson’ın hayatının etrafında derin virajlarla dönen bir film.
Film 1960’lar ve 80’ler arasında Wilson’ın her şeye yansıyan kişiliği üzerinden bir hikaye kuruyor. Evet belki de Wilson’ın görmediğimiz, tanık etmediğimiz yanıyla karşılaştığımız için biraz dumur yaşıyoruz ama bu dahilik sınırına yaslanmış adamı her haliyle kabul emeye hazırız. O kadar sevgi dolu, yumuşak hatta korunmasız bir karakter ki aynen Melinda Ledbetter tavrına bürünüyoruz izlerken… Onu dünyadaki her şeyden korumak fikri izlerken bize eşlik eden duygulardan biri…
Filmde iki Wilson var. Gençlik yıllarını Paul Dino, yetişkin halllerini ise John Cusack canlandırmış. İki dönem arasında geçişler yaratan oyuncuların gücüyle herhangi bir kopukluk yaşatmadı film bize. Ruh hali, tavır ve mimikleriyle aynı adamın genç ve olgunluk çağına tanıklık ettik. Tabii karşımızda tam anlamıyla olgun birinin olduğunu söylemek güç. İstekleri olan ama kararları başkasına bırakan Wilson bu travmanın sebebi olarak babasını işaret ediyor ama film babadan çok aslında ona iyi gelmeyen terapisti Eugene (muhteşem Paul Giamatti) üzerinde duruyor. Eugene onu iyileştirdiğini iddia etse de ona fazlaca hezeyan yumağı armağan ediyor oysa.
Ledbetter bu anlamda bir nevi kurtarıcı kalkan görevi görüyor ve kişiliği içinde sıkışıp kalmış bu adamı çekip çıkarıyor. Filmin tek eksiklerinden biri bizi doyurucu bir müzik ziyaferinden yoksun bırakması. Oysa Beatles’la kuşakdaş olan ve yazın sıcak ruhuna eşlik eden müzikler yapan grubun içinde daha fazla kalmak iyi olabilirdi. Gençliğinde yaratım, hatta kendi müziğini kimsenin duymadığı seslerle yapma konusunda ısrar eden Wilson olgunluk çağında daha fazla hastalığının pençesinde görünüyor.
Hayatındaki tek iyi şey sonradan evleneceği Ledbetter. Hayat hikayesinde tabii ki de filmde öne çıkan tadı çok da çıkarılamayan bir servet ve zenginlik var. Buradan Wilson’ın hatrı sayılır bir zenginlik durumu olduğunu, en azından çevresindekilerin de ona bu anlamda adil davrandığını algılıyoruz! Yoksa sefalet ve hastalık çok daha trajik aksedebilirdi.
Aşk ve Merhamet ismine uygun bir film. Hala hayatta olan ve filmin galasına eşiyle katılan Wilson’un da dediği onlar doğru olanı yapmış ve sıradışı hayat hikayesini ellerinden geldiğince iyi bir biçimde beyazperdeye taşımışlar. Bu da hala hayatta olan Wilson’ın anısına güzel bir saygı niteliği taşıyor. Haftanın değişik duygusu olan filmlerinden. İçinde gerçekten de fazlaca duygu barındırıyor ve Wilson’ın hayata bakış açısı hemen hemen hepsine denk düşüyor. Müzik ve deha bazen bu denli yakışıyor, yakınlaşıyor işte.