Yaz aylarında Türk sinemasının ortadan yok olmasına alışığız. Neyse ki korku ve komedi filmleri yaz kış dinlemiyor ve sinemaları dolduruyor.
Kaliteleri söz konusu olduğunda tabii söylenecek çok şey var. Korku sinemasını bu noktada biraz daha üstte görüyorum. Çünkü Türk sineması içinde gerçekten kendine has bir dil oluşturma yolunda adımlar attığına inanıyorum korku türünün. Nasıl Uzakdoğu, İspanyol sineması kendi korku dilini yaratmışsı bence bizim sinemamızda bu yolda ilerlemekte. Dergi olarak biz de bu kadar korku filmi seyrediyorsa milletimiz dedik Türk korku sinemasının üstüne odaklandık. Bu ay vizyona giren Siccin 2 filminin yönetmeni Alper Mestçi ilk konuğumuz oldu. Çok dürüst bir röportaj okuyacaksınız. Sinemamızın bütün dezavantajları da satır aralarında kendine yer buldu. Bir diğer korku filmleri yönetmenimiz se Murat Toktamışoğlu idi. Üç Harfliler, Şeytan ı Racim gibi filmlerin yönetmeni olan Toktamışoğlu ile Banu görüştü. Sadece Türk korkularına değil Hollywood’ta da bu türde neler oluyor Murat Kızılca’nın kaleminden bir dosya olarak dergimizde yerini buldu. Tabii sadece korku sineması değil derdimiz. Gizem merve Kaboğlu Ağustos ayında vizyona girecek olan romantik komedi Eski Sevgiliyi Unutmanın 10 Yolu filminin oyuncusu Emre koç ile konuştu. Bu ayın ağır topu Magic Mike XXL filmi daha şimdiden tartışmalar yaratmaya başladı. Melis’de bu filmden yola çıkarak kaslı ve seksi erkekler dosyası yaptı. Yürü be Melis :). Ağustos ayının filmi ise Southpaw. Bir boksörün hayatını anlatan filmden yola çıkarak Oscar almış spor filmlerini ise Utku’nun kaleminden okuyacğız. Yazın göbeğindeyiz yani herkes denize koşuyor. Deniz deyince benim kuşağımın aklına Jaws gelir. Jaws’ın 40. yılı sebebiyle Egemen Tokatlıoğlu bize dörtdörtlük bir Jaws dosyası hazırladı. Masis geçenlerde kaybettiğimiz efsane oyuncu Christopher Lee adına çok güzel bir derleme yazdı. Askerdeki yazarımız Halil İbrahim Sağlam nöbet arasında dergisine hafızayı konu alan filmleri toplamış. Sen de bastır İbrahim :). Dergimizin en ayrıksı kalemlerinden Beril Ateşoğlu yine Ayşe Teyzesi ile bu sefer Big Fish’i seyretti. Beril gerçekten okumaktan zevk aldığım yazılar üretiyor. Hem güleceksiniz hem de düşüneceksiniz. Bravo Beril diyoruz. Didem Peker Başaran’ın konuğu ise bu sayıda Zeki Demirkubuz oldu. Bu yazıların sonunda kitap olmasını umuyorum. Susmayan Köşe, Diren Sinema tartışma çıkaracak saptamaları yapmaya devam ediyor. Yer bitti ama derginin içindekiler bitmedi. Gerisi sizin dikkatinize kalmış. İyi okumalar…
