Son birkaç yılda birkaç projede birlikte oynayan Colin Firth ve Nicole Kidman, “Uyumadan Önce” filminde de birlikte kamera karşısına geçiyorlar. Biri İngiliz, biri Avusturalyalı bu iki başarılı oyuncunun kimyalarının tuttuğu da aşikar. Bu film ise partnerliklerinde dönüm noktası…
“28 Hafta Sonra” ve “The American” filmlerinin senaristi Rowan Joffe’nin yazıp yönettiği ve başrollerinde Nicole Kidman, Colin Firth ve Mark Strong’u izlediğimiz filmin konusu kısaca şöyle… Christine Lucas, geçmişinde yaşadığı travmatik bir kazadan dolayı her sabah hayatına dair hiçbir şey hatırlamadan uyanmaktadır. Bu durum bir gün son bulacaktır, çünkü Kristine etrafında bulunan herkesi sorgulamaya başlayacak ve korkunç gerçeklerle yüzleşecektir.
Sinemada hafıza kaybına yönelik birçok film izledik. Çoğu sinema seyircisinin aklına ilk olarak “Memento” gelebilir. Ancak “Sil Baştan”, “Not Defteri”, “Mançuryalı Aday”, “50 İlk Öpücük”, “Kayıp Otoban” gibi önemli filmleri de hatırlamak gerek. Baş karakterlerin hafıza kaybını seyirciye etkin bir şekilde geçirmeye çalışan bu tarz yapımlar, senaryonun gizemli satırlarına güvendiler hep. Seyirciyi son ana dek muallakta bırakıp sürpriz finallerle eserlerini süsleyen sinemacılar takdire şayan övgüler hak ettiler. “Uyumadan Önce”nin yaratıcısı Rowan Joffe de bu doğrultuda bir film çekmenin zorluklarını aşmışa benziyor. Bu tarz filmlere alışık seyircinin aklını çok çelebileceğini düşünmemekle birlikte filmin diken üstünde tutan ve sürekli merak uyandıran bir yapısı olduğunu da kabul etmem gerek.
Her sabah uyandığında, kim olduğunu, kiminle aynı yatakta uyandığını, nerede olduğunu bilemeyen/hatırlamayan bir kadını başarıyla canlandıran Nicole Kidman, usta işi bir oyunculuğun her türlü hilesini kullanıyor inandırıcılık yolunda. Colin Firth ise bildiğimiz çoğu rolünden farklı bu kez. Centilmen, kibar, karizmatik ve aşık rollerine aşina olduğumuz Firth, “Uyumadan Önce”de sessiz, donuk, serinkanlı ve gizemlerle dolu bir adama dönüşüyor. Yönetmen Joffe’yi Firth ve Kidman arasında oluşturduğu dinamik gerilim ve gizemli gidişat konusunda da kutlamalı. Oyuncu yönetiminde iddialı olacağını şimdiden kanıtladı. Filmin en ilginç yanlarından biri de Fuji’nin ürettiği son 35 mm’lik filmlerle çekilmiş olması. Benim gibi sinemada selülozü, greni ve kimyasal dokuyu sevenler için buruk bir ayrıntı.
Şimdiden söylemeliyim, gerilim türüne hakim olan seyirciyi pek tatmin etmez bu film. Ancak, çetrefilli senaryoların, kafa karıştıran karakter ve sahnelerin müptelası iseniz, hele bir de film izlerken ipuçlarını takip ederek çözüme ulaşmaya bayılanlardansanız, “Uyumadan Önce” aradığınız yapım!