“Yılın son film festivali” mottosuyla yola çıkan ve TÜRSAK Vakfı tarafından düzenlenen Randevu İstanbul Uluslararası Film Festivali bu sene 5-11 Aralık tarihleri arasında on yedi senedir olduğu gibi yine yılın merakla beklenen birçok filmini sinemaseverlerle buluşturmaya hazırlanıyor.
Festival filmleri geçen yıllarda olduğu gibi Gala İstanbul, Sinema Tarihi Yazıyor, Film Bağımlıları için Bağımsız Filmler, İlk Randevu, Pelikül Kabuslar, Haklarınız için Savaşın, belgesellerin gösterileceği Acı Gerçek başlıkları ve Pembe-Kara Komedi, Bizden gibi yeni eklenen başlıklar altında gösterilecek. Festival programında yer alan ellinin üzerinde film, Cinemaximum Kanyon Levent, Cinemaximum Zorlu Beşiktaş ve Beyoğlu Fransız Kültür Merkezi salonlarında gösterilecek. Fransız Kültür Merkezi’nde gösterilecek ve ücretsiz olarak izlenebilecek filmlerin yanı sıra festival bu sene de askıda bilet uygulamasına devam ediyor. Buna göre film gösteriminin yapılacağı salonlara gelen öğrenciler sınırlı sayıda bileti ücretsiz elde edebilecekler.
Kaçırılmaması Gereken Beş Film Önerisi
Camp X-Ray
Bir gün düzenlediğim bir öneri listesinde Kristen Stewart’ın rol aldığı iki filmi önereceğim aklıma gelmezdi. Lakin, Peter Sattler’ın bu ilk uzun metraj denemesi; filmle ilgili bilgiler yayınlanmaya başladığı günden bu yana ilgimi çekiyor. Orduya katılan bir kadın askerin, katıldığı kampta tutuklu bulunan bir adamla olan arkadaşlığını konu alan filmde Stewart’a İranlı yönetmen Asghar Farhadi’nin Oscarlı filmi Bir Ayrılık (A Seperation)’ın başrol oyuncusu Peyman Moaadi eşlik ediyor.
Far From Men
Prömiyerini Venedik Film Festivali’nde yaptıktan sonra sırasıyla Toronto ve Londra’da gösterilen Far From Men’in yönetmen koltuğunda David Oelhoffen otururken filmin başrolünü başarılı oyuncu Viggo Mortensen üstleniyor. Fransız bir öğretmeninin Cezayir’in küçük bir kasabasında rejim karşıtı bir muhalif ile kurduğu dostluk ve akabinde gelişen olayları konu alan film festivalin kesinlikle kaçırılmaması gereken filmlerinden biri olarak öne çıkıyor.
The Woods Are Still Green
Sloven yönetmen Marko Nabersnik’in I. Dünya Savaşı sırasında bir grup Avusturyalı ve Macar askerin hikayesini konu alan filmi The Woods Are Still Green festivalin gizli cevherlerinden biri olarak göze çarpıyor. Nabersnik’in hikayesini Robert Hofferer ile yazdığı filme bir şans verelim.
After Life
Macar yönetmen Virag Zombaracz’ın ilk uzun metraj denemesi dramatik komedi türündeki After Life prömiyerini Karlovy Vary Uluslararası Film Festivali’nde yaptı. Yakın zamanda babasını kaybeden genç bir adamın babasının ruhunu görmeye başlaması sonucu gelişen olayları konu alan film, yükselişte olan Macaristan sinemasının ürettiği alternatif filmlerle tanışmak açısından oldukça önem taşıyor.
Clouds of Sils Maria
Fransız yönetmen Olivier Assayas’ın Cannes Film Festivali’nde Altın Palmiye için yarışan son filmi Clouds of Sils Maria ülkemizde vizyona girmeden kısa süre önce ilk kez Randevu Film Festivali’nde gösterilecek. Juliette Binoche, Kristen Stewart ve Chloe Grace Moretz’in başrollerini paylaştığı film bir kadının kendisine olan içsel yolculuğunu konu alıyor.
Utku Ögetürk