Hamaset siyasetine alışık olduğumuz kadar pop kültür ürünleri içinde de hamasi söylemlere alışığız… Sol eğilimli dizilerin art arda ekrana veda ettiği günümüzde muhafazakar mesajlar üzerine kurulu dizilerin ise biri bitip diğeri başlıyor. Osman Sınav imzalı Kızılelma da bunlardan biri. Sakarya Fırat bitti, TRT hemen boşluğu Kızılelma ile dolduracak. Dizi bir MİT çalışanının vatan hizmetini ekrana taşıyacak.

Başrollerinde Furkan Palalı ve Pelin Akil olan dizide ayrıca Zeynep Eronat, Erdal Cindoruk, Miraç Eronat, Rahmi Dilligil, Adnan Biricik, Osman Karagöz, Mesut Yılmaz, Ceyda Saltadal, Sefa Zengin, Selin Altay, Buket Tuba Güzel ve Yener Gürsoy rol alacak ’Ülken için yaşa, aşkın için öl’ sloganıyla tanıtılan Kızılelma, yerli James Bond benzetmesiyle köşe yazılarına konu ediliyor. Hikaye de aşk da var, macera da, milli ülkü de…

Her ne kadar Sina Koloğlu’na konuşan Osman Sınav dizide politik bir anlatının yer almayacağını ancak Polat Alemdar’dan daha radikal milliyetçi bir karakter yaratılacağını anlatsa da nihai hedeften geri durmuyor: Kızılelma…

Kızılelma ülküsünden adını alan dizi bence “milliyetçi olacağız ama politik olmayacağız” diyerek hedef şaşırtıyor. Aldığı her emri uygulamayan, inançlarına aykırı olduğunda emre karşı gelen bir MİT görevlisinin anlatılacağı dizi eminim size de gündeme dair çağrışımlar yapıyordur. Seçim öncesi, Başbakan’ın koruması altına alınan MİT’in Oslo görüşmeleri, müzakere, yargılama girişimleri karşısında milliyetçi kesimlerin gözünde zedelenen itibarının geri kazandırılmasına katkı sağlayacağını düşündüğüm dizinin stratejik bir proje olduğundan eminim. Yayın kanalının TRT olması da bu noktada dikkat çekici.

Kızılelma’nın yalnızca bir dizi olarak ele alınmamasını, tüm politik ve sosyal durum üzerinden değerlendirilmesini zorunlu görüyorum. Elbette her görüşün ekranda yer alması normal ancak devlet eliyle yapılan yayın söz konusu olunca düşünmek ve geçmişi hatırlamak gerekiyor. Zamanında TRT adı “Ayrılık: Aşkta ve Savaşta Filistin” adlı bir dizi vardı, tam da İsrail Filistin gergiliğinin zirve yaptığı döneme denk düşen bu dizi ile hemen hemen aynı zamanlar da Polat Alemdar da Filistin’e yolculuk yapmıştı.Dizilerin zamanlaması, mesajları ve etkileri sıradan eğlence öğeleri olarak algılanmamaları konusunda bize sinyal veriyor. İdeolojik mesajlar taşıyan anlatıların izlenip izlenmemesi izleyicinin bileceği iş, ancak Goebbels’i anarak taşınan mesajların analizinin yapılması da gerek.

Yeni nesil Kurtlar Vadisi olarak anılsa da dizinin devlet kanalında yayınlanması ve zamanlaması açısından o diziden çok daha sorunlu ve çok hassas dengelerin üzerinde durduğunu düşünüyorum. Tartışmanın asıl odağı da bu, dizinin kanalı olacaktır eminim. Best Model başrolü ile bizleri yakışıklı MİT elemanının kahramanlık hikayesine davet eden dizi hakkında tanıtımı yayınlanır yayınlanmaz ilk itiraz da beklediğim üzere medyada yer buldu. İngiltere Alevi Kültür Merkezi Cemevi Başkanı İsrafil Erbil de benimle hemfikir olacak ki dizi hakkında ilk itiraz ile gündeme geldi. Diziyi değerleri yozlaştırmak ve ırkçı bir anlayışa sahip olmakla suçlayan Erbil, dizinin asimilasyon politikasının bir ürünü olduğunu savundu. Dizinin yalnız Alevi vatandaşların değil, ırkçılık karşıtı derneklerin, azınlık kuruluşlarının ve entelektüellerin de tepkisini alacağına eminim.  Daha başlamadan dizinin mesajını nasıl yorumlayabiliyorsun diyenlere dizinin yayında olan iki teaserını izlemelerini salık veriyorum.

Son olarak buram buram milliyetçilik kokan, fragmanında Kuran-ı Kerim öpülüp bayrağa el sürülen dizinin tanıtımında yer alan metni sizlerle paylaşmak istiyorum:

“Ekmek ile tuz şahit olsun

Ay ile yıldız şahit olsun

Adımızı takan şahit olsun

Zülfikar’ı tutan şahit olsun

Toprakta yatan şahit olsun

Göğsünden emdiğimiz vatan şahit olsun ki

Bundan böyle ben, dilim kilitli

Kalbim mühürlü

Türkiye’nin aklından geçeni

Devletin söylenmeyen dileği

Milletin bozulmayan yemini olacağım

Son nefesime dek büyük Türk Milleti ve Türkiye Cumhuriyetine hizmet edecek

Vakıf olduğum sırrı canım pahasına koruyacağım

Taşıdığım silah, baş eğdiğim bayrak ve

İnandığım Kur-an adına yeminime mutlak bir sadakatle bağlı kalacağıma

Namusum,şerefim ve bütün mukaddesatım üzerine and içerim”

 

İyi seyirler…

www.twitter.com/gizemkaboglu

 

Gizem Merve Kaboğlu
Orta Doğu Teknik Üniversitesi Sosyoloji Bölümü’nden mezun oldum. atv haber merkezi’nde ve Radyo Marmara’da yaptığım stajlarla deneyim kazandım. Uğur Mumcu Araştırmacı Gazetecilik Vakfı’nda “Eleştirel haber okuryazarlığı” eğitimi, İstanbul Film Akademi’de Filmlerle Psikoloji Sinematerapi Atölyesi ve Gümüşlük Akademi’de Ümit Ünal’la Senaryo Bakışı atölyelerine katıldım. One Dergi’de başlayan yazın kariyerime Televizyon Gazetesi.com’da ve Dipnot.tv’de muhabir, yazar ve editör olarak devam ettim. 2008 yılından bu yana televizyon üzerine yazılar yazıyor ve röportajlar gerçekleştiriyorum. Süre zarfında 2. ve 3. Antalya Televizyon Ödülleri’nde “önjüri üyesi” sıfatıyla görev üstlendim. 4 yıl boyunca Dipnot Tablet Dergi’de okurla buluştum, şimdilerde Cine Dergi’de yazı ve röportajlarımla yer almaya devam ediyorum. Kariyerimin bir diğer ayağı olan e-ticaret alanında sektörün lider şirketlerinden birinde 3 seneyi aşkın süre Editör ve Pazarlama İletişim Uzmanı olarak çalıştım. 2016 yılında atv ekranlarına gelen Kaçın Kurası adlı dizinin senaryo ekibinde yer aldım, dizi ve film senaryoları yazmaya devam ediyorum. Gizem Kaboğlu yazıları www.gizemkaboglu.com adresinde arşivlenmektedir.

LEAVE A REPLY

Please enter your comment!
Please enter your name here

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.