Keanu Reeves’in kariyerinin sonunda müthiş bir diriliş yaptığı 47 Ronin filmi bu yılın tartışmasız en iyi fantastik filmi…

Bir film için “Bu yılın en iyi fantastik filmi” demek gerçekten çok iddialı. Ama bazı filmler var ki bu lafı size çok rahat söyletiyor. Düşünün bu yıl iki tane Hobbit, Açlık Oyunları’nın ikincisi, Thor, The Host ve Riddick gibi filmler vizyona girmişken biz en başarılısı 47 Ronin diyoruz. Peki bu başarıyı nasıl yakalıyor 47 Ronin? Herşeyden önce kadim bir öyküye sahip. Gerçek bir Japon efsanesine dayanıyor. Filme konu olan 47 Samuray’ın lahitleri hala ziyaret edilebiliyor. Konuyu hemen kısaca özetleyelim. Japonya’da birbirine düşman iki beylik arasındaki çekişmeye İmparator’un bahar şenliklerine katılmasıyla ara verilir. Ama bu görüntüdedir. Kutlamaların yapılacağı Asano klanının lideri büyük tehlike altındadır. Rakip Yoshinaka klanının lideri bir cadıyla beraber hareket eder ve çeşitli hileler sonucu Asano Beyi’ni İmparator’un gözünden düşürür. Sonunda Asano’ların lideri kendini öldürmek zorunda kalır. Bütün bu oyunları ortaya çıkaramayan Samuray ise İmparator tarafından Ronin olarak ilan edilir. Japonya’da klanını yenilgiye uğratan ve liderine yanlış yapan Samuraylar Ronin olarak adlandırılır ve onursuz olarak kabul edilirler. Bu arada kendine olan güvenini kaybetmesi için Ronin olan Samuray lideri de hemen tutuklanıp bir çukura atılır. Ölen Asano klanının beyinin kızı da karşı klanın beyiyle evlendirilmesine karar verilir İmparator tarafından. Halbuki Prenses’in gönlünde en alt tabaka sayılan melez Kai yatmaktadır. Babasının küçükken ölmek üzereyken ormanda bulduğu Kai, annesi Japon köylüsü babası ise İngiliz bir denizcidir ve annesi tarafından ölsün diye ormana bırakılmıştır. Bu büyülü ormanın mistik güçleri onu ruhani bir katil olarak yetiştirmek istemişler ama Kai insanların arasında yer almak için kaçmıştır. Ormanda Asano klanının beyiyle yolları kesişmiş ve hayatı bağışlanmıştır. Bey Samuraylarının bu küçük melezin uğursuzluk getireceği idodialarına rağmen onu emri altına almış ve koruyup büyümesini sağlamıştır. Toplumsal yapı olarak en alt sınıf olarak kabul edilen bu çocuk Prenses’in kendisine olan sevgisini bilmekte ama Bey’in kötü durumda kalmaması için onun sevgisine karşılık vermemektedir. Fakat olaylar böyle karışınca, Beyi öldürülünce bir de sevdiği kız karşı klanın zalim beyiyle zorla evlendirilmek istenince Roninler ile beraber hareket etmekten başka çaresi kalmaz. Kai’ye güvenmeyen eski Samuraylar bu mücadele esnasında Kai’nin mistik öngörüsü ve kılıç tutan sağlam bileğinden yararlanacaklar ve eski düşmanlıklar büyük dostluklara dönüşecektir. Keanu Reeves dahil filmin bütün oyuncuları muhteşem performanslar gösteriyorlar. Yönetmenin ilk filmi ve harika bir başlangıç. Carl Rinsh’in bundan sonraki işini merakla bekleyeceğiz. Tabii filmin senaristleri de çok önemli. Öyküdeki Doğu mistizminin bu kadar başarılı ve gerçekçi verilmesinin en büyük sebeplerinden biri olarak senaristlerden Hossein Amini’yi görüyorum. Aslen İranlı olan senaristin bakışının izleri filmde çok rahat gözüküyor. Japonya’dan Asya’ya ve Anadolu’ya kadar uzanan eski dünyanın mistizmi çok büyük bir ortaklık taşıyor. Filmden bir diyaloğu buraya yazmam gerekiyor bakalım size neyi hatırlatacak: “Yaşadığımız dünya ölümden sonra gideceğimiz yere hazırlıktır. Bu dünyada yaşarken önemli olan sevmek ve sevebilmeyi başarmaktır.” Anadolu tasavvufunun özü de diyebileceğimiz bu sözler Asya milletlerinin ortak odağının bir dışa vurumudur. Zaten yazımın başında filmin öyküsüne kadim bir hikaye dememin sebebi de budur. Bu yılın en iyi, romantik, fantastik kahramanlık öyküsünü seyretmeden geçmeyin. Belki yılın son ayının son günlerinde vizyona girdiği için eleştirmenlerin birçoğunun listesinde olmayacak 47 Ronin ama ben listemin üst sıralarına koydum bile.

FİLMİN KÜNYESİ
Yönetmen: Carl Rinsch
Senarist: Chris Morgan
Oyuncular: Keanu Reeves, Hiroyuki Sanada, Kou Shibasaki, Tadanobu Asano
Tür: Fantastik
Yapım: 2013, ABD, 119 Dak.

Serdar Akbıyık
1967 yılında İstanbul'da doğdu. İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Sosyal Antropoloji Bölümü'nü bitirdi. Erol Simavi Vakfı Gazetecilik Bursu'nu kazanıp iki yıllık eğitimden sonra Hürriyet Gazetesi'nde istihbarat muhabiri olarak mesleğe başladı. 1992 yılında Hürriyet Yazıişleri'ne geçti. 1993'te Spor Gazetesi'ni kuran grupta yer aldı. 1996'da Hürriyet Yazıişleri'ne döndü. 1999'da Star Gazetesi kuruluşunda bulunmak için Hürriyet'ten ayrıldı. 2000-2001 yıllarında Almanya'da Star Gazetesi'ni çıkaran grupta Yazıişleri Müdürlüğü yaptı. 2002'de Türkiye'ye dönüp Star Grubu'na bağlı olan ve yeniden yayımlanan Hayat Dergisi'nde görev aldı. Hayat Dergisi'nde ve Star Gazetesi'nde sinema eleştirmenliği yaptı. 2004 yılında Star Gazetesi Yazıişleri Koordinatörlüğü görevine getirildi. Halen Star Gazetesi İnternet Yayın Müdürlüğü ve sinema eleştirmenliğini sürdürmektedir. Star Gazetesi, Kral Müzik Dergisi ve internette çıkardığı Cinedergi'de sinema yazıları yayımlanmaktadır. 2007 yılında "Türk Sineması'nı Yönetenler" adlı yönetmenlerle yaptığı röportajları kapsayan bir kitap çıkardı.

LEAVE A REPLY

Please enter your comment!
Please enter your name here

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.