Robert DeNiro, Michael Douglas, Morgan Freeman ve Kevin Kline gibi dört efsane ismin rol aldığı Last Vegas özellikle erkek izleyicilerin kaçırmaması gereken bir film…

Sinemayı niçin seviyorum diye sorduğumda yanıt olarak bu hafta vizyona giren Last Vegas filmini örnek gösterebilirim. Sinema o kadar hayatın içinde ve o kadar evrensel duyguları bize anlatıyor ki hayatı düşünen, yargılayan insanoğlunun en büyük destekçisi diye düşünüyorum. Filmin tanıtımlarına baktığınızda örneğini çok gördüğümüz bir Hollywood romantik komedisi diyerek geçiştirebilirsiniz. Ama filmi izlediğinizde her erkeğin eninde sonunda yaşayacağı bir evrenin çok doğru bakış açısıyla yorumu olduğunu göreceksiniz. Torun torba sahibi olduktan sonra bir erkek neler yaşar? Yaşlılık, vücudumuzun eskimesi tamam da peki ruhumuz ve yüreğimiz ne oluyor? Dizlerimiz ağrıyor, kalbimiz tekliyor ama ne yazık ki ruhumuz yaşlanmayı asla kabullenmiyor. İnsanın çıkmazı bu. Fiziğiniz ölüyor ama ruhunuz hayatı daha iyi anlamaya ve daha fazla değer vermeye başlıyor. Biz erkekler kadınlar gibi değiliz. Kadın daha doğduğu andan itibaren hayata çok daha sıkı sarılan, onunla savaşan ve onu bizden daha iyi anlayan bir varlık. Biz erkekler ise yaşadıkça anlamaya, farkındalığa ulaşmaya başlıyoruz. Yaşadıkça, tecrübe ettikçe, yaşlandıkça anlıyoruz. Tam hayata ve etrafımızdakilere zevk vermeye başladığımızda bir bakmışız demin de dediğimiz gibi yüreğimiz teklemeye, dizlerimiz ağrımaya başlamış. Peki etrafımızdakilerin bize aldığı tavırlar nasıl? Çocuklarımız bize bakmaya başlıyorlar. Onlar sanki ebeveyn, biz ise çocuk oluyoruz. Onların bakış açısına göre bazı şeyleri artık yapmamamız gerekiyor. İhtiyar ve olgun bir adam olarak evinde sallanan koltuğunda, bacaklarında örtüsüyle hayata uzaktan bakmamız bekleniyor. Peki o örtünün altındaki ruh yaşlanmıyorsa? İşte Last Vegas böyle dört ihtiyar delikanlının son macerasını anlatıyor. Bu dört delikanlıyı Robert DeNiro (Paddy), Michael Douglas (Billy), Morgan Freeman (Archie) ve Kevin Kline (Sam) canlandırıyor. Billy 60’ını devirmiş bir avukattır. Hiç evlenmemiş ve yarı yaşından küçük bir kızla hayatının son deminde evlenmeye karar vermiştir. Çocukluk arkadaşlarını arar ve Las Vegas’a düğün için çağırır. Bu grubun içinde özellikle Billy ile Paddy’nin yakın arkadaşlıkları ve geçmişte yaşanmışlıklara dair problemleri vardır. Billy ve Paddy daha küçükken aşık oldukları bir kız üzerinden rekabet yaşamış, kız Paddy’yi seçmiş, bir ömür sürecek evlilik yapmışlardır. Billy ise bu kalp kırıklığından ve biraz da karakterinin gereği hiç evlenmemiştir. Ama bu beşli hayat boyunca irtibatta kalmış dostluklarını yaşlılıklarına kadar devam ettirmişlerdir. İşte Las Vegas’taki düğün ve öncesindeki bekarlığa veda partisi bu geçmişin gölgesinde yaşanacaktır. Filmdeki her karakter normal hayatta biz erkeklerin yaşayacağı bir öyküyü anlatıyor. Paddy gibi ömrünü beraber geçirdiği kadının ölümünden sonra hayata küsen ve evinden çıkmayan bir adam, Archie gibi ailesi tarafından korunmaya alınmış ve yaşamı kısıtlanan bir dede, Sam gibi eşiyle yaşayan ama emekliliğin tekdüzeliğinde köhnemiş bir erkek ve kariyerinde başarılarla dolu, zengin ama duygu dünyası çöle dönmüş Billy. Yaşı 40’ı aşmışlar için ileriye bir bakış, 60’lara gelmişler içinse bir yargılama dönemini tetikleyecek bir yapım Last Vegas. Filmin ismine de dikkat çekmek istiyorum. Dağıtım şirketi çok doğru bir tercih yapıp filmi orijinal ismiyle vizyona sokuyor. Küçük bir harf oynamasıyla Las Vegas, filmin içeriğine de uyan Last Vegas oluvermiş. Bu filmi sakın kaçırmayın.

FİLMİN KÜNYESİ
Yönetmen: Jon Turteltaub
Senarist: Dan Fogelman
Oyuncular: Michael Douglas, Robert De Niro, Morgan Freeman, Kevin Kline
Tür: Komedi
Yapım: 2013, ABD, 105 Dak.

Serdar Akbıyık
1967 yılında İstanbul'da doğdu. İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Sosyal Antropoloji Bölümü'nü bitirdi. Erol Simavi Vakfı Gazetecilik Bursu'nu kazanıp iki yıllık eğitimden sonra Hürriyet Gazetesi'nde istihbarat muhabiri olarak mesleğe başladı. 1992 yılında Hürriyet Yazıişleri'ne geçti. 1993'te Spor Gazetesi'ni kuran grupta yer aldı. 1996'da Hürriyet Yazıişleri'ne döndü. 1999'da Star Gazetesi kuruluşunda bulunmak için Hürriyet'ten ayrıldı. 2000-2001 yıllarında Almanya'da Star Gazetesi'ni çıkaran grupta Yazıişleri Müdürlüğü yaptı. 2002'de Türkiye'ye dönüp Star Grubu'na bağlı olan ve yeniden yayımlanan Hayat Dergisi'nde görev aldı. Hayat Dergisi'nde ve Star Gazetesi'nde sinema eleştirmenliği yaptı. 2004 yılında Star Gazetesi Yazıişleri Koordinatörlüğü görevine getirildi. Halen Star Gazetesi İnternet Yayın Müdürlüğü ve sinema eleştirmenliğini sürdürmektedir. Star Gazetesi, Kral Müzik Dergisi ve internette çıkardığı Cinedergi'de sinema yazıları yayımlanmaktadır. 2007 yılında "Türk Sineması'nı Yönetenler" adlı yönetmenlerle yaptığı röportajları kapsayan bir kitap çıkardı.

LEAVE A REPLY

Please enter your comment!
Please enter your name here

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.