Beyoğlu’nde gezerken bir anda Rus Müzikleri’ni duyuyorsunuz. Sesler İmam Adnan Sokak’tan geliyor. Sokakta bir sürü çadır ve her birinde bizlere Rus el sanatlarının sadece matruşkadan ibaret olmadığını gösteren pek çok örnek var ve hatta isterseniz size de yapmayı öğretiyorlar.
El sanatlarına dalmışken duyduğunuz sese de iyice yaklaşıyorsunuz ve yaklaştıkça bir podyum karşınıza çıkıyor, podyumun üstünde siyah paltosu ve şapkasıyla önce Raskolnikov ardından Budala’nın Pişkin’i, ardından çiçekli elbisesi ve şemsiyesiyle Suç ve Ceza’nın Sonya’sı ve diğerleri…Bu bir rüya değil. 17 Nisan’da İmam Adnan Sokak dönemin kıyafetleri ve aksesuarlarına sahip 24 Dostoyevski karakterine ev sahipliği yapacak. Bu karakterler Edebiyat Defilesi adlı etkinlikte bir araya gelecek ve kısa hikayelerini sahneleyecek. Tabii ki Dostoyevski de orda olacak. Dostoyevski Müze Tiyatrosu’nun sahnelediği “Dostoyevski Kahramanlarının Defilesi” adlı gösteri Rusya’da çok ünlü… Bütün bunları nereden mi biliyorum? Her şey geçtiğimiz hafta aldığım bir davetle başladı.
İstanbul 15-21 Nisan tarihleri arasında ilk kez düzenlenecek Rus Kültürü Festivali’ne ev sahipliği yapacak. Festivalin amacını, festivalde bizleri neler beklediğini öğrenmek ve bu kültürü yerinde görmek amacıyla Türk – Rus Kültür Vakfı’nın davetiyle geçtiğimiz hafta bir basın grubu olarak St. Petersburg’daydık. Havaalanına iner inmez -15 derece soğukla karşılaşınca pek alışkın olmadığımız bir coğrafyada kendimizi bulduk. Ancak bu coğrafya o kadar önemli bir tarihe ve kültüre sahip ki hiç vakit kaybetmeden ve soğuğa aldırış etmeden daha yakından tanımaya başladık. Ermitaj Müzesi, Puşkin’in evi, Rus Müzesi, Dostoyevski’nin evi, Lenin’in devrimi başlattığı meydan, İsakevski Katedrali, Kanlı Kilise ve Avrora gemisi derken kendimizi St. Petersburg Rus Kültür Merkezi’nde bulduk. Moskova ve St. Petersburg’da toplam 47 bin Türk vatandaşı yaşıyor ve bu merkez de Türk Kültürü’nü Rusya’da tanıtmayı ve yaşatmayı hedefliyor. Genel Müdür Adnan Öztürk’den merkezde ebru yapıldığını, halk dansları ve müzik topluluklarının olduğunu, resim çalışmaları yapıp, Türkçe dersleri verildiğini öğrendik. Bizler için sürprizleri ise dans topluluklarından bir zeybek performansı ve Rus bir solist eşliğinde Türkçe parçalardan oluşan mini bir konserdi.
En önemli komşularımızdan Rusya ile Türk halkını kaynaştırmak, kültürlerarası alışveriş yapmak festivalin en önemli amacı. Tabiî ki benim de ilk aklıma gelen bu kadar yıldır komşu olan iki ülke neden ilk kez böyle bir festival yapıyor? Festival yetkilileri de işte bu açığı ve geç kalmışlığı fark ettiği için işe koyulmuş. İlk kez yapılacak festival daimi olma amacında. 2014’te de Rusya’da Türk Kültürü Festivali düzenlenecek.
Peki festivalde bizleri neler bekliyor? Açılış 15 Nisan’da İstanbul Kongre Merkezi’nde bir kokteyl şeklinde gerçekleşecek. Kendi içinde senaryosu olan açılışı biri Rus biri Türk olmak üzere iki kişi sunacak. Açılış gecesinde sahnede olacak topluluk ise Igor Moıseyev Devlet Akademik Ansamblesi. Rus Halk danslarından örnekler sunacak topluluk biz ordayken Fransa’da turnedeydi. Anlayacağınız dünyanın dört bir yanında sahne alan bir topluluk.
“Türkiye Rusya İlişkilerinde Bildiklerimiz Bilmediklerimiz” adlı diplomatik ilişkilere dair fotoğraf sergisi ise Beyoğlu Belediyesi Sanat Galerisi’nde olacak. Aslında Rus Kültürü denince aklımıza ilk olarak Dostoyevski, Tolstoy, Gogol ve Puşkin gibi edebiyat ustaları geliyor. Ruslar’da ki algı da Nazım Hikmet’ten ibaret belki de. İşte festivalin amaçlarından biri de bu algıyı yıkmak. Bu nedenle Rus sinemasının en önemli örnekleri de İstanbul’da olacak. Festival boyunca sinemaseverler beş Rus filmi ve üç yönetmenle tanışacak. Sinema günlerine katılmak üzere İstanbul’a gelecek olan Oscar ödüllü Vladimir Menşov, Karen Şahnazarov, Govoruh’in filmlerden önce seyircilerle sohbet edecek, onların sorularını cevaplandıracak. Etkinlik Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi’nde. Nadir Sarıbacak ise festival kapsamında Dostoyevski’nin Yeraltından Notlar romanının tiyatro uyarlaması ile sahnede olacak.
Rus Kültürü Festivali’nin kapanış konserinde operanın usta ismi Hakan Aysev, Evgeniya Dushina, La Scala’da defalarca sahneye çıkmış olan Asude Karayavuz ve Moskova Çaykovski Devlet Konservatuarı Opera Tiyatrosu’nun başarılı sanatçısı Nikolay Efremov Türkçe ve Rusça eserlerden oluşan repertuarlarıyla sahnede olacaklar. Bu coşkulu konsere Rengim Gökmen’in şefliğinde CRR Senfoni Orkestrası eşlik edecek.
Yani dopdolu bir festival bizleri bekliyor. 15 Nisan – 21 Nisan tarihleri arasını not edin derim. Seneye de mutlaka Türk Kültürü Festivali için de St. Petersburg’a gitmenizi öneririm. Hatta festivale denk getiremeseniz de mutlaka gidin. Çünkü en çok tablo koleksiyonu bulunması nedeniyle Guinness Rekorlar Kitabında yer alan ve rivayete göre her eseri inceleyerek hiç ara vermeden gezseniz 8 yılda ancak bitirebileceğiniz Ermitaj Müzesi, Puşkin’in aşkı uğruna can verdiği düellodan kalma yeleği, Dotoyevski’nin son yıllarını geçirdiği ve Karamazov Kardeşler’i yazdığı çalışma odası, meydanları, her daim yaşayan Nevsky Caddesi, Rus Müzesi’ndeki Ayvazovski tabloları, Ekim Devrimi’nin başladığı meydan mutlaka görülmeli… Kış mevsiminde giderseniz donmuş Neva nehri üzerinde yürüyüş de yapabilirsiniz…Üzerine de bir borş çorbası içersiniz.
MERVE GENÇ