Aslında Vincent Gallo tanımam Emir Kusturica’nın unutulmaz filmlerinden biri olan Arizona Rüyası filmiyle oldu. Orada yaptığı Cary Grant taklidiyle “kim bu rahatsız adam” demiştim. (http://www.youtube.com/watch?v=6_EwXv6zV9A)
Daha sonrasında bu adamın peşini bırakmadım. Belki hatırlarsınız, Arizona Rüyası’nda Johnny Deep, Faye Dunaway ve hatta Jerry Lewis gibi unutulmazlar vardı. Fakat ben o unutulmazların arasına bu adamı da koydum. Adamı takip edince, Buffola 66 adında kendi yazıp yönettiği bir filmine rastladım. (http://www.youtube.com/watch?v=G0E6TUklW7g) Buffola 66’daki garip kırmızı kovboy çizmeleri özelikle ABD’de o zaman büyük yankı getirmiş. Buffola 66 kayıtlara bir aşk filmi olarak geçer aslında. Fakat; sinema eleştirmenleri, oradaki şiddet sahnelerinin Quentin Tarantino’nun bile düşünemeyeceğini de söyleyerek filme başka bir bakış açısı getirmişlerdir.
Bu filmleri izleyince bu adama karşı merakım daha da arttı. Adam yönetmen, senarist, oyuncu, sanat yönetmeni, müzisyen, montaj operatörü ve gerçek bir faşist. Aslında adamın her şey olmasının yanında gerçek bir faşist olması ve bunu saklamaması daha da ilginç bir kişilik çıkarıyor ortaya.
Bunu nereden anlıyoruz? İsterseniz adamın hem özel hem de tüzel hayatına ufak girişler yapalım. Adam ne kadar İtalyan asıllı, hatta ailesinin dibine kadar baktığımızda ne kadar karışık bir Avrupalı olsa da, adam düşünce tarzı ve yaşam biçimiyle tam bir Amerikalı.
Bunu daha iyi anlamak için adamın yaptığı birkaç eyleme bakmak gerek. Öncelikle bundan önceki yıllarda bizzat George W.Bush için çalışması, Bush’un açtığı, girdiği savaşlara, barışlara bizzat destek vermesi, ABD’de gençleri orduya yazılması için ikna etmeye çalışması gibi etkinliklerde bulunması onun ne kadar koyu bir cumhuriyetçi olduğunu gözler önüne seriyor. Ayrıca, Vincent Gallo, ABD’de deri montunun arkasına Bush için, yazdırdığı yazıyla dikkatleri de çekmiş zamanında. Deri montunun arkasına Bush resmi koyup, altına kocaman HERO (kahraman) yazdırmıştır. Şimdi “bunda ne var, Bush’u her destekleyen faşist mi” diyebilirsiniz. Hayır, tabii ki diyemeyiz. Buradan iyi bir Cumhuriyetçi olduğu sonucu çıkar sadece. Faşist tavrına yazının devamında gireceğim.
Aslında tipine bakıp, bu adam kesin uyuşturucu müptelası ya da alkolik demek içten bile değil. Bunu merak ediyorsanız bunu öğrenmenin cevabı çok basit. Adamın internet sitesinden. Evet yanlış duymadınız. www.vincentgallo.com tıkladığınızda, karşınıza adamla ilgili tüm bilgileri alabiliyorsunuz.
İsterseniz, adamın nasıl bir faşist olduğuna da ufaktan girelim. Vincent Gallo kişisel internet sitesine girdiğinizde sağ altta “merchandise” diye bir bölüm var. Orayı tıkladıktan sonra, “personal service” adlı bölüme girin. Orada karşınıza aşağıdaki bu sayfa açılacak. (http://www.vgmerchandise.com/store/pages.php?pageid=4)
Adamın kendi internet sitesine girdiğinizde, kendini pazarladığını ve ayrıca 1 milyon dolara spermlerini sattığını göreceksiniz. Belki bunda ne var diyorsunuz, belki de çok şaşırdınız. O zaman sizi biraz daha şaşırtalım. Spermleri sadece beyaz tenli kadınlara veriyor. Şaşırmaya devam etmek istiyorsanız, Vincent Gallo’ya eğer saf bir sarışın ve mavi gözlü olduğunuzu, hatta Nazi bir kökenden geldiğinizi ispat ederseniz, size 50 bin dolarlık güzel bir indirim bile sağlıyor. Yahudiler için de birkaç kelam etmeden de geçmemiş Sayın Vincent Gallo. Onu da artık ben anlatmayayım, gerisini de siteden öğrenin.
Siteye girdiğinizde kendinizde göreceksiniz adam her şeyi paraya çeviriyor. Aynı zamanda kendisinin birçok albümü olan ciddi bir müzisyende olduğunu hatırlatmakta fayda var. Hatta size ufak bir bilgi de verelim, Vincent Gallo, hepimizin canı, saygıdeğer kişi P.J. Harvey’inde eski sevgilisi,hatta birlikte konser bile vermişler. O zaman Mr. Gallo hepimiz için söylüyor… (http://www.youtube.com/watch?v=XnzviSo7lmI&feature=related)